Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı döneminde otopsi bilimine karşı zihniyet
İbn-i Sina'nın, çalışmalarında otopsi yöntemine fazlaca başvuramaması yüzünden, olası tıbbi gelişmeleri gerçekleşti­remediği bilinmektedir. Bu durum sonraki yüzyıllarda da sürmüş ve Batı'da kilisenin geri adım atmasıyla 1286'da otopsi yapma izni çıkmıştır. İslam topraklarında ise bu olanak sonraki yüzyıllar boyunca dahi bulunamamıştır. Nihayet Osmanlı İmparatorluğu'nun merkeziyle sınırlı olarak otopsi yapılabilse de İslami inanış gereği kadavra elde edilemediğinden, bu özgürlük fazla işe yarayamamıştır. Kaldı ki bilimsel gelişmeyi engelleyen bağnazlık ortamında, söz konusu özgürlüğün tek başına işlev görmesi de düşünülemez. Her ne kadar İbrahim Hakkı gibi reformist din alimleri "anatomi biliminin Allah'ın kudretini bilmenin yolu olacağı" yolundaki görüşleri olmuşsa da gerek Kur'an, gerekse dinsel otoriterler, böylesi gelişmeler önünde engel olmaya devam etmişlerdir. Ne de olsa öldürende hastalık veren de Allah'tır; dolayısıyla olay ve olguları değiştirmeye yönelik araştırmalar kadere, Allah'ın iradesine karşı çıkmak olacağından yasaklanmak zorundadır. Dolayısıyla, İslamiyette "kadavra ile eğitim yapmak, dinsel mantık çerçevesinde, kesinlikle günahtır.
Örneğin, İbrahim Şinasi (1824-1871) Avrupa'yı tanıyan bir aydın olarak, 1862 yılında çıkarmaya başladığı Tasvir-i Efkâr gazetesi ile akıl, kanun ve devletin görevleri üzerine yeni fikirler ileri sürer. Ekonomik görüşleri özel teşebbüsten yanadır. Şinasi'ye göre nasıl doğayı etkileyen kanunlar varsa, ekonomiyi etkileyen kanunlar da bulunmaktadır.
Şinasi bile kapitalist çıktı morukKitabı okudu
Reklam
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
İslâm dünyasının Batı algısına baktığımızda benzer sorunlarla karşılaşıyoruz. İslâm dünyası için "Batı", iki asırlık bir olgu. XI ya da XVI. yüzyılda İslâm coğrafyasında yaşayan bir aydın yahut sanatçı için "Batı" diye bir şey yoktu. Frenkler, Germenler, Bizans yani Romalılar, yahudiler ve hıristiyanlar şüphesiz vardı ve biliniyordu. Ama kelimenin modern mânasında bir Batı henüz teşekkül etmiş değildi.
ӘHLİ-BEYT (Ә) VӘ YER ÜZӘRİNӘ SӘCDӘ
Әhli-beyt (ə) o kəslərdir ki, Qur`an onların evində nazil olmuş və Onlar İslamı, İslam hökümlərini digərlərindən daha yaxşı, daha aydın, daha çox və daha kamil bilirlər.
311 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Toplumsal yozlaşma
Yazar Sodom ve Gomore kitabında Kurtuluş Savaşı yılları zamanında İstanbul’daki toplumsal yozlaşmayı ele almaktadır. İstanbul’u Tevrat’ta geçen Lut ve İbrahim dönemindeki Filistin diyarının Sodom ve Gomore adındaki kentlere gönderme yaparak anlatmaktadır. Bugünkü Türkiye coğrafyasındaki halk iki ayrı şekilde ele alınmıştır. İstanbul’dakiler ve
Sodom ve Gomore
Sodom ve GomoreYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20154,853 okunma
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
Editör'den: Savaşa Hayır!
Tıs yok! Arkadaşlar uyardı, yazımı yazmam gerekiyormuş. Ne yazayım diye düşünüyorum. Önemli bir edebiyat olayı oldu mu geçen ay? Düşündüm, yeni birkaç dergi falan, ama heyecan yok. Edebiyat aleminde anlayacağınız tıs yok. Kendi imzamı da atarak, Edebiyatçılar Derneğinin bildirisini yayımlıyorum. Savaşan Bir Dünya İstemiyoruz Edebiyat insanın ve dünyanın çoğalmasından, savaş kısırlaşmasından beslenir. Edebiyat insanın ve dünyanın ayrıntılarını ortaya çıkarır, savaş yok eder. Edebiyat demokratiktir, savaş antidemokratik. Edebiyat dünya barışına hizmet eder, savaş silah tüccarlarına. Edebiyat tüm insanların bu dünyadan eşit pay almasını ister, savaş ise güçlünün eline geçmesini. Edebiyat dünyaya bir armağandır, savaş insanlık suçudur. Bu suçun bir parçası olmamak için savaşa hayır... Savaşsız bir dünya için barış kültürü! Edebiyatçılar Derneği İmzası olan edebiyatçılardan bazıları: Aysu Erden, Nalan Barbarosoğlu, Özcan Karabulut, Kemal Gündüzalp, Gökhan Cengizhan, Ferda İzbudak Akıncı, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Hüseyin Peker, M. Sadık Aslankara, Mehmet H. Doğan, Turhan Günay, Cem Erciyes, Semih Poroy, Ahsen Erdoğan, E. Bülent Yardımcı, Altay Ömer Erdoğan, Dinçer Sezgin, Erdal Öz, Namık Kuyumcu, Halil İbrahim Özcan, Hayri K. Yetik, Eray Karınca, Zeynep Aliye, İsmail Gümüş, Hüseyin Yurttaş, Zafer Doruk, Alper Akçam, Faruk Şüyun, Cihan Demirci, Sevgi Özel, Mevlut Kaplan, Hasan Özkılıç, Talip Apaydın, Sultan Su Akar, Ahmet Yıldız, Mustafa Şerif Onaran, Özgen Seçkin, Haydar Ünal, Orhan n Tüleylioğlu, Aydın Şimşek, Ahmet Günbaş.
E Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi  Sayı - 47
E Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi Sayı - 47E Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi · 20021 okunma
183 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Cumhuriyet kadını... Yazarımız çok aydın ve Fahri Doktor Muazzez İlmiye Çığ. Gerçekten batıl şeyler dışında akla yatkın güzel teolojik incelemeler ve analizler okuduğum için çok mutluyum. Daha önce de okuduğum çoğu kitabıyla bağlantılı -En az 3 kitabını okuyan birisi ne demek istediğimi anlayacaktır.-Burada aslında hikayeleşen ve aslında saçma olan yerleri açıklamış. Aynı zamanda Tevrat'taki çoğu saçma yeri Sümer mitolojisine göre açıklamış. Bilim yolunda din açıklamaları.. Umarım daha çok kişinin okuyacağı bir kitap olur.
İbrahim Peygamber
İbrahim PeygamberMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 2019625 okunma
Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
Karanlığa küfredeceğine bir mum yak
Eğitim “meselesi" sizin de kafanızı benimki gibi meşgul ediyorsa, eğitim ile alakalı her şeye istemeden de olsa dikkat kesiliyorsunuz.  Geçen akşam Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan ile bir program vesilesiyle bir araya geldik. MTO olarak kısaltılan, Medeniyet Tasavvuru Okulu’ndan bahsetti kendisi. Çok yorucu bir gün geçirmişti ama
Reklam
Aydınoğlu Mehmed Bey, 1308 yılında Sasa Bey'i yenerek bölgenin tek hâkimi olur. Aynı yıl içinde Birgi'yi de ele geçirerek Aydınoğlu Beyliği'ni kurar. Beyliğe, bölgeye (günümüzdeki Aydın şehri) Aydın Bey'in adı verilir. ... Aydınoğlu Mehmed Bey, Umur Bey'in çocukluğunda, Menderes nehirleri arasındaki toprakları hâkimiyeti altına alır. ... Beyliğin asıl kurucusu olan Aydınoğlu Mehmed Bey'in Aydınoğulları Hızır, Umur, İbrahim, Süleyman ve İsa isimlerini taşıyan beş oğlu vardır.
Aydının en önemli görevi çağına ayna tutmaktır. Bu, çağın ruhu diye kendini akışa, akıntıya ve moda akımlara kaptırmak değil, tam tersine onun dışına çıkıp Necip Fazıl'ın dediği gibi "Durun ey kalabalıklar!" diye bir duruş sergilemek, bir çağrıda bulunmak, haykırmak... Eğer aydın gerçekten kendi içindeki ışığı, nuru ve aydınlığı dünyaya taşıyabilecekse bunu ancak ayna tutarak, "Bakın için de bulunduğumuz hakikat bu." diyerek yapabilir. Onun en önemli vasfı "Gelin, şimdi bunu hep birlikte düzeltelim." diyebilmektir
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dəxi nə deyim, ay qardaş?
Düşünməyi bacaran insan cahillikdən yaxa qurtarmış insandır. Ali təhsili var ya da yox, kitab oxuyur ya oxumur, araşdırır ya araşdırmır-fərq etməz. Düşünməyi bacarmaq riyaziyyatda vurma cədvəlini bilmək kimidir; səni çox məsələlərlə, misallarla tanışdırır, həmişə önplanda görünməsə də, həmişə önplanda durur. Hansısa bir məsələnin həllindəki hesab
Ölülər
ÖlülərCelil Memmedguluzade · Qanun Nəşriyyatı · 0751 okunma
806 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.