Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
496 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
İbrahim Kaypakkaya
İbrahim Kaypakkaya TİKKO'nun kurucularından Mao felsefesine sahip, işkence ile katletmiş( kesilmedik uvzu kalmamış) Deniz gezmiş, Mahir Çayan kadar ismi duyulmasa bile Türkiye'nin gördüğü en büyük dava adamı ve sıkı devrimcilerindendir.
İbrahim Kaypakkaya Kitabı
İbrahim Kaypakkaya Kitabı
İbrahim Kaypakkaya Kitabı
İbrahim Kaypakkaya KitabıEmir Ali Türkmen · Dipnot · 201517 okunma
Yaşar Kemal Türkiye’deki partileri de şöyle değerlendirdi: “Türkiye’ de yedi parti vardır. Bunlar Türk halkının, Türkiye ’nin üs­tüne çullanmış yedi başlı ejderhadır. Ejderhanın en büyük başı CHP’dir... O her boyaya girer. Girmeyeceği boya yoktur. O Osmanlı’nın devamıdır. Bürokrasinin devamıdır. CHP’nin temeli bu memleketi yıllarca inletmiş bürokrasiye dayanır. Bütün zulümlerin anası odur. AP’nin anası odur.”
Sayfa 19
Reklam
Belli, 1967'de kendi adıyla konuşmaya, yazmaya başladı. Hareketin yayınları Türk Solu (1967) ile Ay­ dınlık Sosyalist Dergi (1968) gençlerin hem yükünü sırtlandığı hem de okuyucusu olduğu yayınlar oldu. Nicelerinin yanında Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Doğu Perinçek, İbrahim Kaypakkaya... Bir süre son­ ra bu hareket de gençlere yetersiz geldi. Bir bir Bel­li'den koptular.
İbrahim Kaypakkaya'nın ideolojik kopuşu, Kemalizm eleştirisinin köktenliğiyle öne çıkar. Marksist-Leninist temel metinlerde Türkiye Cum­huriyeti'nin kuruluşuna atfedilen "milli burjuvazinin devrimi" teriminin, komprador-milli ayrımına girmeksizin, burjuvazinin millilik niteliğini be­lirtmek için kullanıldığı ikazında bulunur; "millilik", muteber bir sıfat değil­dir yani. Ona göre İstiklal Harbi anti-emperyalist kurtuluş savaşları için de­ğil, aksine bütün Asya halklarının burjuvazileri ve egemen sınıfları için mo­del teşkil etmiştir. Kemalizmi, yozlaştığı söylenen 1938'den veya 1946'dan veya 1950'den sonrası itibarıyla değil, başından itibaren "faşizm" olarak ta­nımlar: "Kemalist diktatörlük işçiler, köylüler, şehir küçük burjuvazisi, kü­çük memurlar ve demokrat aydınlar üzerinde askeri faşist bir diktatörlük­tür." Kaypakkaya "milli mesele"de de radikaldir. Rejimin sadece "halklara" değil aynca bütün azınlık milliyetlere baskı yaptığını vurgular.
Sayfa 662 - İletişim Yayıncılık
Yok, Onlar Ölmedi... Kavga Devam Ediyor...
Dağların doruklarında, fabrikalarda, dersliklerde, köylerde, şehirlerde tüketilen nefes, asırlardır süren zulme boyun eğmemenin mirasıdır bizlere. Pir Sultan Abdal'dan, Şeyh Bedrettin'den, Deniz'lere uzanan bir mirastır bize kalan. Sömürü, baskı ve zulüm sürdüğü sürece bu onurlu direnişin mirası gelecek nesillerin belleğinde, mücadelesinde yaşamaya devam edecektir. Mahir ve yoldaşları Kızıldere'de katledilirken son sözleri de özlemleri de demokratik özgür Türkiye'ydi. Sinan'lar Nurhak'ta aynı sevda uğruna, İbrahim Kaypakkaya Diyarbakır zindanlarında aynı özlemi duyarken katledildi. Onlar, ölmek var dönmek yok dediler... Deniz, Yusuf ve Hüseyin, üç yiğit yürek, üç can da aynı sevdayı düşleyerek yürüdüler darağacına... Yüzlerinde aşkın rengi, gözlerinde onurun ışıltısı, tekmelediler tabureyi...
Sayfa 7 - Gönül Yayıncılık
Reklam
"Buca Öğrenci Günlükleri" diye tuhaf bir kitap buldum. İçindeki bir kısım da oldukça ilgimi çekti. "Sıkıcı, Didaktik, Boktan Ara Bölüm; Okunmasa da Olur" başlığı altında şunlar yazılı: Bahar geliyordu ve takım olarak bir şeyler yapmamız gerektiğinin farkındaydık. O günlerde, yani doksanlarda işler iyi gittiğinden (terör
240 syf.
·
Puan vermedi
Ülkemizde 68 gençliği denildiğinde üç isim ön plana çıkmaktadır: Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya. Oruçoğlu'nun da kitapta değindiği gibi Deniz'in teoriyle uğraşacak vakti olmadığı için daha çok yaptıkları ile ön plana çıkmıştı. Mahir ve İbrahim ise işin teori kısmına da emek harcamışlardı. Kaypakkaya'yı daha da özel kılan ise elbette ki ortaya koyduğu kendine has fikirleriydi. Yoğun okumalar ve kafa yormalar sonucu oluşturduğu düşünceleri, bugünden bakıldığında isabet kaydettiğini göstermektedir. Bundan dolayı İbrahim Kaypakkaya'ya dair okumalar yapmanın faydalı olacağı kanaatindeyim. Muzaffer Oruçoğlu, İbrahim ile aynı yolu paylaşmış, onu en iyi tanıyan birkaç isimden biri olduğu için eser daha kıymetli bir hâl alıyor. Oruçoğlu'nun kendine has dili ile çok güzel bir eser meydana gelmiş.
Kaypakkaya - Akıl ve Aksiyon Duygusu
Kaypakkaya - Akıl ve Aksiyon DuygusuMuzaffer Oruçoğlu · Belge Yayınları · 202110 okunma
725 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.