Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ico montana

424 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitap içerik itibariyle o kadar ilgi çekiciydi ki, yazarın anlatımındaki eksiklikleri görmezden gelmek hiç de zor olmadı. Seçilen sanatçılar, eserler, haklarında anlatılanlar, efsaneler ve varsayımlar sanat tarihi konusuna ilgi duyan ancak sınırlı bilgi birikimine sahip olanlar için son derece anlaşılabilir biçimde aktarılmış. Yazar okuyucuyla sohbet edermişçesine bir üslupla, şahsen benim tek tek araştırmaya üşeneceğim, bu yüzden de ne kadar ilgi duysam da belki de hiç öğrenemeyeceğim sanata dair birçok bilgi ve yorumu özetleyerek anlatmış. Her bölümün sonunda sanatçılara selam çakan Umberto Arte’ye selam olsun…
Umberto Arte ile Sanat
Umberto Arte ile SanatUmberto Arte · Destek Yayınları · 2019876 okunma
Reklam
208 syf.
3/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Öncelikle çizimleri çok beğendiğimi ifade etmek isterim. Hikaye anlatımı ve çizimler gerçekten çok hoşuma gitse de yazar vermek istediği mesajı alelacele vermiş ve bitirmiş gibi hissettirdi. HIV pozitif bireylerin yaşamındaki zorluklara şahit olacağım inancıyla okumaya başlamıştım fakat etkilendiğimi söyleyemeyeceğim. Kitabın yazarı/çizeri Frederik Peeters, aynı zamanda kitabın da ana karakteri. Peeters, genç yaşta tanıştığı ve aslında ilk görüşte etkilendiği Cati’yle olan aşk hikayelerini anlatıyor. Her ne kadar Cati’den ilk andan itibaren hoşlansa da, ilişkileri Cati’yle yıllar sonra kucağında bir çocukla karşılaştığında başlıyor. Aşık olduğu kadının ve çocuğunun HIV pozitif olması, Frederik’in hayatını sıra dışı bir boyuta taşıyor. Bu tempolu yaşam tarzı Frederik için yer yer yorucu olmakla beraber güçlü duygular üzerine inşa edilen ilişkilerdeki tahammül seviyesinin ne kadar yüksek olabildiğini görüyoruz. İlk basımından 13 yıl sonra kitabın sonuna eklemeler yapılması çok hoşuma gitti. Röportaj şeklinde Cati ve çocukların düşüncelerini okumak, değişimlerini görmek, Frederik’in hayatının neye evrildiğine tanık olmak gayet keyifliydi.
Mavi Haplar
Mavi HaplarFrederik Peeters · Baobab Yayınları · 2019143 okunma
110 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yabancı ile alakalı yapılabilecek en kısa ve öz incelemeyi, Simone de Beauvoir hepimizin yerine yapmış. Bir çocuk gördüm,ağlıyordu. Çünkü evlerinin kapıcısının oğlu ölmüştü. Ana-babası önce bıraktılar ağlasın, sonra sıkıldılar bundan. “Niye ağlıyorsun?” dediler. “Senin kardeşin değil ki o!” Çocuk gözyaşlarını sildi. Korkunç bir şey öğrenmişti: Demek ki, yabancı bir çocuk için ağlamak gereksizdi! Peki ama kardeşi için niye ağlayacaktı? Onun için de ağlamayabilirdi. Kadın, “Sus” dedi, “çizmeyi aşma! Senin aklın ermez böyle işlere!” Hır çıkarmaya gelen kocasını önledi. Adamcağız yatıştı, uzaklaştı. Bir süre sonra kadın kocası yardıma çağırdı: “Yoruldum, üşüyorum, gel!” dedi. Yalnızlığa gömülen erkek şaşarak baktı karısına. Düşündü içinden: “Bana ne üşüyorsan?” Öyle ya, karısından ona neydi? Düşüncelerini daha ileri götürdü: Hindistan onu ne ilgilendirirdi? Yunanistan nesindeydi? Ne diye şu toprağı, şu kadını, şu çocukları benim saymalı? Gerçi şuradaki çocuklar benim soyumdan, yanımdaki kadın benim karım, ayak bastığım yer benim toprağım; ama onlarla aramda hiçbir bağ yok gerçekte : İşte böyle düşünür Camus’nün Yabancı’sı. -Simone de Beauvoir, Denemeler
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020112bin okunma