272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"KENDİNİ DEĞİŞTİRMEK, DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK" "Zeka çözüm yolu değildir. Zeka sorunlarımızı çözmez. Zeka akıl yürütebilir, tartışabilir, analiz yapabilir, çıkarsamalar yapabilir ve
Kendini Değiştirmek, Dünyayı Değiştirmek
Kendini Değiştirmek, Dünyayı DeğiştirmekJiddu Krishnamurti · Kapı Yayınları · 202540 okunma
Ben milliyetçiliğin, muhabbetle, karşılıklı bir anlayışla dolu bir ülke yaratacak zannetmiştim. Fakat milliyetçilik ölçüsünü kaçırdığı zaman yer yer insanları birbirini boğazlamaya, yeryüzünü bir salhaneye döndürdüklerini gördüm. Maamâfih herhangi ölçüsünü kaçıran sağ yahut sol ideoloji de milliyetçiliği gölgede bırakacak daha kanlı daha feci bir dünya yarattılar. İnsanlar için birbirini anlamak, sulh içinde beraber yaşamak her halde şu veyahut bu esasa dayanmak, şu veyahut bu ideale saplanmakla dahi mümkün olmuyor. Burada hep Kant’ın bir sözünü hatırlarım: “Dünya sahnesine insanların girişini, şiddetle bir nefret duymadan seyretmek mümkün değildir. Çünkü insanların birbirlerine yaptıkları kötülük tabiatın yaptığından çok daha fazladır.”
Sayfa 256·Kitabı okuyor
Reklam
Hâlsiz Kalmış Bir Ahlakın Cehenneminde
"Neden ilkeler yaşanamıyor? Çevrecilerin, feministlerin, dindar insanların, ideoloji yanlılarının ilkeleri yok mu? 'Ahlak Kod'ları var! Olmayan alanlarda da (teknoloji kullanımı, iyi ölüm-ötenazi-, iletişim, rekabet alanları gibi) kodları bulunmaya çalışılıyor. Bir takım kurallar yazılı hale getirilirse, ahlakın oluşturulabileceği düşünülüyor. Hukukla ilişkimizde de bu sorunun bir yanını görüyoruz. Hukuk kurallarını çıkarlarımız doğrultusunda eğip, bükmek istiyoruz. Kuralları 'delmek', kaçamak noktaları bulmada 'hile ahlakı', 'kurnazlık ahlakı', 'hinlik ahlakı' geliştirebiliyoruz. Şöyle bir bakınca insanın' ahlak çoktan elimizden gitmiş de haberimiz yok' diyesi geliyor... "
Sayfa 73 - Ahmet İnam
Aileciliğin, aileyi ve aile içi dayanışmayı güçlendirirken kullandığı referansiyel düşünceler ise aile dışındaki unsurların potansiyel tehdit olduğu algısıyla iç içedir; zira aile bireyi yalnızca kan bağı olan diğerlerine bağlamakla kalmamakta, toplumun bir parçası kılmaktadır. Bu süreç ise 'makbul' biz ve 'makbul olmayan' öteki ayrımıyla yol almaktadır. Dolayısıyla yalnızca bu çalışmanın ana unsuru olan çocuksuzluğu tercih etmiş kadınlar değil; bekâr, boşanmış, poliandrik, eşcinsel ya da transeksüel kadınlar da gerek dünyada gerekse Türkiye'de aile kurumu için birer 'tehdit' sayılmaktadır. Daha önce annelik ideolojisi başlıklı bölümde de etraflıca anlatıldığı üzere, ideoloji kendini ötekiler üzerinden doğrulayan bir yapıdır ve annelik ideolojisinin hâkim olduğu toplumlarımızda norm, evli-çocuklu-hane ekonomisine toplumsal cinsiyetine tanımlı işler aracılığıyla katkı sağlayan-çalışan ancak kariyerist olmayan kadındır. Hala norm olarak parlatılan aile ise heteroseksüel anne-baba ve çocuklardan oluşmaktadır. Yine de teamüller normları birebir karşılamamaktadır; hem alternatif kadınlıklar hem de alternatif aile biçimleri giderek yayılmaktadır. Bu ise ister istemez nüfus hareketlerine yansımaktadır. Doğurğanlık eğilimlerindeki değişimle aile yapılarındaki değişim koşut seyretmektedir.
Sayfa 116 - Çocuksuzluk Tercihi·Kitabı okuyor
Bu algılar, hele de 1980'lerden başlayarak kademeli verginin bozulmuş bir biçiminin devreye sokulduğu Anglosakson ülkeler söz konusu olunca, yabancı ve şaşırtıcı gelebilir ama bunlar ortak mirasımızın bir parçasını oluşturur. Bu dönüşümler eşitsizlik rejimlerinin dinamiklerinde ve olası geçişler ile sapmaların hızında ve çeşitliliğinde politik-ideolojik süreçlerin ne denli önemli olduğunu, ayrıca eşitlik ve eşitsizliğin öyle kültürel ya da medeniyete içkin bir öz diye bir şey olmadığını, yalnızca farklı toplumların ve onların bünyesindeki farklı toplumsal gruplar ile hassasiyetlerin yaşadıkları tecrübeler ile olaylara ve mevcut güç ilişkilerine göre kendi içlerinde tutarlı adalet vizyonları inşa etmeye çalıştığı, çelişkili sosyopolitik yörüngelerin var olduğunu bir kez daha göstermektedir.
Sayfa 403
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.