Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok iyi okumak lazım tahkik etmek lazım Mesela hayatını vakfettiğin ve davam dediğin bir şahsa olmadık iftiralar atan adama Üstad deyip onu sevmek veya paylaşmak gibi… Acip bir zaman Baktığım bir hesapta profil okuyun okuyun diyor ama kendisi ne okuduğunu bilmiyor…
'General Trikoopis ve General Dienis 3 Eylül 1922 günü öğleden sonra Uşak'ta Kaftancı zadelerin evinde bulunan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın huzuruna çıkarılmıştır. Esirleri büyük bir nezaketle karşılayan ellerini sıkarak kahve ikram eden Gazi Mustafa Kemal Paşa askeri konularda onlarla sohbet etmiştir. Görüşme sonunda Mustafa Kemal Paşa ayağa kalkarak "Sizin için bir şey yapabilir miyim? " diye sormuş General Trikopis'te İstanbul'daki eşine hayatta ve sağlıklı olduğunun bildirilmesini rica etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Paşa General Trikopis'in elini uzunca bir süre sıkarak " Harp bir talih oyunudur General. Bazen en beceriklisi de yenilir. Siz görevinizi yaptınız. Sorumluluk şanstan geliyor üzülmeyiniz" diyerek onları teselli etmeye çalışmıştır. ' Siz bu şekilde karakteri yüksek özgürlüğüne düşkün ve kendi toprağına giren düşmanına bile bu kadar insanca yaklaşan bir adama yani koskoca Mustafa Kemal Paşa Atatürk Hazretleri'ne nasıl pislik dolu iftiralar atabilirsiniz ya! Sizin düşmanlığınıza haiz kişiler bizim zaferimizle sona erecek. ve o vatan hainleri bu ülkeden defolup gidecekler.
Reklam
''Vücutları iri yarı, etleri kaba ve sert; mizaçları beden gücüne bağlı olarak, insanları umursamadan değişen, ahlaki hiçbir yargıya yer vermeyen, cinsel organlarıyla hareket kabiliyetini alan, kötü ve dengesiz insanlardan değildik. Evet, onlar da biz de hapisteydik belki. Bu bizler için, karşımızdakinin anlayışsızlığına bağlıydı; söylemlerimiz dinlenmedi, insanlığımız hiçe sayıldı, lanet olası insanların her huzur kaçıran manevrasına boyun eğmemiz istendi. Bizlerse, zihnimize ve bedenimize saplanmaya çalışılan felç edici bıçakları, düşmanımızın göğsüne sapladık... evet buna mecburduk; bunun içindi bizleri bulan zindanın dehşetli karanlığı, bunun içindi bizlere atılan iftiralar ve ithamlar. Yoksa, serserice hareketlerimiz, kendimizi bilmeyişimizden kaynaklanan herhangi bir şey yoktu. İtiraf etmeliyim ki, herhangi bir yargıları bizlerin vicdanını asla suçlayamadı, biliyorduk; doğru yolda, yoldaki derimizi yaralayıcı her tehlikeye karşı daima dürüst biçimde yürüyorduk. Ve yalanlara da ihtiyacımız yoktu.'' D.p - savuşturucu
• 4. Bölüm - ATATÜRK'ÜN ÇANAKKALE'DE BAŞARISI YOKTUR YALANI! (!)
- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor. 9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor. Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor. Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
Değersizlik duygusuyla boğuşan zayıf karakterli birini hayatından çıkarttığında seni karalamaya, hakkında türlü iftiralar atmaya ve akıl almaz dedikodular yaymaya başlayacaktır. Bu durum aslında seninle ilgili değildir. Bu kişiler, kendilerini yüceltmek, haklı çıkarmak ve değerli hissetmek için eski arkadaşlarını, partnerlerini, hatta hayatlarındaki hemen herkesi kötüleme ihtiyacı duyarlar. Çünkü böyle insanlar, derinden derine kendi değersizliklerine inanırlar. Başkalarını küçük düşürerek ve değersizleştirerek, kendi eksikliklerini ve yetersizlik duygularını bastırmaya çalışırlar. Tüm bunlar, aslında o kişinin iç dünyasındaki gel-gitlerin, kendine duyduğu öfkenin ve güvensizliğin bir yansımasıdır. Oysa gerçekten mutlu ve kendinden emin insanların, başkalarını karalamaya ihtiyacı yoktur. Onlar, kendi yollarına bakar ve yaptıkları işlerle konuşurlar.
Çok insan değil doğru insanları tanımak önemli.
Herzaman doğruyu söylüyorsanız etrafınızda pek kimseniz yoktur... Bazıları yalanlar ve iftiralar ile beslenir. Ve sonunda yalnız kalmanın mutluluğuna ulaşınca hayatın güzelliklerini daha iyi görmeye başlarsın...
Reklam
İsrailoğulları, Hz. Mûsâ'nın sünnetini ilga ve tahrif yoluyla Yahudilik dinini, Hz. İsa'nın bizatihi kendisini ilahlaştırarak da Hristiyanlık dinini ihdas ettiler, Hz. Dâvûd ve Hz. Süleyman'a türlü iftiralar attılar, Hz. Zekeriyya ve Hz. Yahya'yı öldürdüler. Böylece gelecek nesillere, hakikati tahrif etmenin yollarını miras bıraktılar. Sorularla İslam'ın Kısa Tarihi kitabından
İslam'a atılan iftiralar
Aklı olan ateistler iftiracı ve yalancı olduğunu anlar çünkü bozuk adamları delil gösterip İslam'a saldırmak akıl yoksunlarının işi çünkü o delil gösterdikleri zaten İslam'ı yok etmek için çalışıyor, islamın içine hurafe sokmak için çalışıyor verdiği örnek alakasız bir şey...
Kadir Gecesi / Hz.Ali Ramazan Ayın'da öldürüldü
Kadir Gecesi, Ali Gecesi Kadir gecesi, Rahmet Peygamberi’nin buyruğuna göre Ramazan Ayı’nın son 10 gününden birisidir. Hatta son on günün tek, yani on dokuzuncu, yirmi birinci, yirmi üçüncü, yirmi beşinci, yirmi yedinci ve yirmi dokuzuncu gecelerinden birindedir. O gün kader gecesidir ve bin aydan daha hayırlıdır. Kur’an o gecede indirilmiştir,
Halk Neye Kızdı
Halk neye kızdı bilmiyorum ama ben nelere kızdığımı anlatmak istiyorum. İlk olarak kutuplaştırıcı söylem ve eylemlerden, nefret saçan siyasetten artık bıktığımı söyleyebilirim. Hem iktidar hem muhalefetin fanatik seçmenlerinin kendinden olmayanı düşman gibi görüp türlü iftiralar ile yaftalamasına kızıyorum. D*M partiye tamamen karşıyım ve
589 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.