Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen aklına tuhaf fikirler üşüşürdü Doktor'un. Biz zaten elalemin toprağını işgal etmişiz, kılıç zoruyla oralara egemen olmuşuz, şimdi kaybettik diyoruz ama zaten hak sahibi değiliz ki. Ne dilimiz aynı, ne dinimiz. Bu insanlar kaç yüzyıl süren işgale karşı kendi ülkelerini kurtarıyor, kurtuluş savaşı veriyor gibi zararlı fikirlere kapılır sonra şerefli bir subayın böyle düşünmemesi gerektiğini hatırlayarak kendine gelirdi.
Sultan V. Murad’ın cinnet geçirdiği günlerde hükümet, Osmanoğullarının ileri gelenlerini bir ziyafete davet etmişti. Ziyafetin maksadı bunları bir şekilde öldürmekti. Sultan II. Abdülhamid, olayı önceden haber aldığı için yemeğe katılmamış, do­layısıyla plan başarıya ulaşmamıştı. Bu planı kuranların başında Sadrazam Ahmed Midhat Paşa vardı.
Sayfa 15 - Klasik YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Daha Önce belirttiğimiz Kadıköy'ün gelişme döneminde, özellikle 1880-1908 arası, II. Abdülhamid'in “bazı gözde vezirleri Kadıköy Banliyösüne rağbet etmiş, kendileri için bağlı, bahçeli köşkler, hayır için de cami yaptırmışlardır. Öyle ki Kadıköy’de bir Meclis i Vükelâ (Bakanlar Kurulu) kurulacak kadar vezir ve nazırın toplandığını görüyoruz.
Fuad Paşa arazisinde birkaç bina vardı. Aldığı bir maden imtiyazını satınca, eline yüzbin altına yakın bir servet geçen Paşa, bununla görkemli bir köşk yaptırmak istemiş, ancak yapılan binayı bir türlü beğenmemişti. Bu arada Padişala arası gittikçe açılıyor, II, Abdülhamid yönetimini eleştirmesi, Saray’a jurnaller yağmasına sebep oluyor¬ du. Şehzadebaşı’ndaki konağı sürekli gözetleniyordu.
«Fuad Paşa’ya 1877 Rus Savaşında gösterdiği başarıdan dolayı, savaş madalyası verilmişti. Bir süre sonra Saraya gelirken bu madalyayı takmadığı Padişahın gözünden kaçmadı. Neden madalyayı takmadığını sorunca, Fuad Paşa gayet ciddi «Ben o savaşa katılmadım» dedi. II. Abdülhamid şakaya katlanacak adam değildi. Dik dik yüzüne baktı. Fuad Paşa yine ciddi «Efendim, o savaşta bulunsaydım —diye ekledi— birer savaş madalyası ile taltif ettiğiniz Şeyhülislâm Efendi Hazretlerine veya Evkaf Nâzırı'na bir yerde olsun rastlayacaktım!»Anlaşılan Fuad Paşa, Savaş Madalyasinin asker olmayanlara da verilmesine içerlemişti.
Dünyanın dikkatle izlediği Plevne Savunması (1877) başlı başına bir destandır. Şanlı savunma sonunda yaralanarak esir düşünce. Çar Aleksandr kılıcını geri vermiş ve «Senin gibi cesur ve yüksek yetenekli bir kumandanla savaştığım İçin kendimi mutlu sayıyorum» demişti. İstanbul’a dönüşünde, II. Abdülhamıd onu kucaklamış: «Sen benim yüzümü ağarttın. İki cihanda yüzün ak olsun!» diye dua etmişti.
Reklam
II* Abdülhamid in kendisine hediye edilen otomobile binmemiş olmasına karşı, oğlunun tabii Meşrutiyetten sonra bindiği bir otomobili ve şoförü bulunuyordu.
II. Abdülhamid’in ve daha öncesindeki hükümdarların kültür, sanat, spor ve eğlence alanlarındaki Avrupai yenilikleri almasında İslami anlayışının engel teşkil etmediği gerçeği de ortaya çıkıyor.
Sayfa 304 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
Sultan II. Abdülhamid Yıldız Sarayı’nda oldukça modern ve zengin bir saray kütüphanesi kurar. Kütüphane-i Hümayun’un yapılmasına 1887’de başlanır ve 1893’te tamamlanır. Türkçe, Arapça ve Farsça dahil çeşitli dillerdeki toplam kitap sayısının 15.000 olduğu bu kütüphanede 16 memur ve kütüphaneci çalışırdı.
Sayfa 291 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
Sultan II. Abdülhamid hem modern eğitim kurumlarının oluşma sürecini tamamlar, yaygınlaşan yeni okullardan mezun olanlarla modern kurumları idare edecek memurlar ve bürokratlar yetiştirir hem de bunlardan hizmet alacak toplumu ortaya çıkarır.
Sayfa 286 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.