Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ikarus - Axel Jensen
Cezayir’e ayak bastığımda gökyüzü güney yönünde çöl sarısı, kuzey yönündeyse bulutsuz ve masmaviydi. Aylardan aralık olmasına karşın hava yaz günü gibiydi. Mitidja tepelerinden esen ılık rüzgâr servi ağaçlarında deniz şarkıları söylüyor, Rue Michelet caddesinde yürüyen kadınların eteklerini uçuruyordu. Çok değil, hafiften… Aşağıya, büyük camiye doğru yürüdüm. Orada, bildiğim bir otel vardı. Kasbah’ın biraz dışındaydı Aicha-Rachgoun Oteli. Ucuz bir oteldi. Kalitesi de ona göreydi. Bavulumu odaya bıraktım. Dışarı çıkıp yazı aratmayan o aralık gününde yokuş yukarı, Fransız mahallesine doğru yürümeye başladım.
Dedalus KitapKitabı okuyacak
Angelina
Büyük Postane’de beni bir mektup bekliyordu. Üzerinde egzotik pullar ve bir sürü damga bulunan kapalı bir zarf. İçinde kibar ama kesin bir dille, Tibet’in komşusu Bhutan’a vize isteğimin reddedildiği belirten bir yazı vardı. Günün geri kalan bölümünde kendimi otel odasına hapsettim. Odadaki iğrenç demir karyolanın üzerine oturup Bhutan resmi makamlarına lânet okudum. Ret cevabını daktilo edip arşivlemek üzere maaş alan sivilceli yeni yetme memurlardan nefret ediyordum. Bir süreliğine elimdeki metne sığındım. Bir şeyler yazdım, karaladım, kara kara düşündüm, yazdım ve yeniden karaladım. Otel odası edebî ilhamın gelip beni bulabileceği bir yer değildi.
Dedalus KitapKitabı okuyacak
Reklam
Biz diğerleri Biz dışlanmışlar içimizdeki yalnızlığı ve boşluğu doldurabilecek bir şeyler bulabilmek amacıyla bu gezegende dolaşıp duruyoruz. Bütün örf ve adetleri, sosyal kuralları, hayatın herkese kabul edilen temel koşullarını sahte ve geçersiz ilan ederek reddetmiş olan bizleri "bilinmeyen" adeta bir vantuz gibi kendine çekiyor. Anarşizm sadece bir acemilik. Sosyalizm dolandırıcılık. Komünizm ise büyük bir hile. Kapitalizm dünyanın kıçından çıkmış iğrendirici bir çıban. Sosyal devlet gülünç bir hata ve bütün dinler Tanrı'ya küfür. Ben bütün bunlara sırt çevirdim, çünkü şu temel soruma cevap veremiyorlardı. Yıkıma, mahvolmaya mahkum olduğumu bildiğin bir hayatı devam ettirebilmem için bir sebep var mı, varsa bu sebebi nerede ve ben onu nasıl bulacağım?
Aman Tanrım, filozoflaşmak ne keyifli bir şey! İnsan düşüne düşüne aslında var olmayan berrak bir görüşe ulaşıyor.
Kendi varlığımın bu gövdeden ibaret olmadığını, daha fazla ve daha farklı bir şey olduğunu bilmek... Dünyanın doğurduğu,yıldızların döllediği... Yaşamımın kozmik yaşamla iç içe girmişliğine ,kendi varlığımın evrene bir katkısı olduğuna ve büyük plan çerçevesinde benim bir anlamım olduğuna dair umut ve inancım...
"İnşa edilen her şey yıkıyor. Yaşayabildiğin sürece yaşa, pupa yelken yaşa, kimse ölümsüz değildir çünkü," dedi kuşku.
Sayfa 224Kitabı okudu
Reklam
Demir Karyola
Yıkıma, mahvolmaya mahkûm olduğunu bildiğim bir hayatı devam ettirebilmem için bir sebep var mı, varsa bu sebep nerede ve ben onu nasıl bulacağım?
"İnsanlar kendilerinden tıpkı soyut resimlerden söz edermiş gibi söz eden yamyam yaratıklar," dedim.
Sayfa 201Kitabı okudu
256 syf.
9/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Ilk defa sadece adına bakarak bir kitap aldım. "Ikarus" enn sevdiğim mitolojik karakter. Güneşe aşık olup ona doğru kanat çırpan İkarus. Güneşten sahte kanatlarındaki balmumu eriyip denize çakılan İkarus... Yazar kendini İkarus'la özdeşleştirmiş bu hikayede. Bir anlam arayışına çıkmış ve satır aralarına da korkuları, cinselliği, faşizmi, anarşizmi, sömürgeciliği, insanın kutsal diye addettiği bir çok kavramı sığdırmış. "Senin kafandaki her şey güzelce düzenlenmiş bir karmaşa..." diyor Nerval, yazarımıza. Hayata dair fikirlerimiz, onu algılayışımız, ona anlam yükleme arayışımız bundan öteye gidemiyor işte. Güzelce düzenlenmiş bir karmaşa... Sahra'ya kendini bulmaya gidiyor yazar. Amacı oradan Tibet'e geçip anlamı bulmak. Ancak engellerle karşılaşıyor ve geçemiyor. Ve çölde savrulmaya başlıyor. Anlamı burada bulmaya çabalıyor. Sonunda ise acı gerçekle yüzyüze kalıyor. Aslında hayatın bir anlamı yok. Sadece yaşamak var. Kutsal olan ne varsa saçma, anlam içimizde. İçimizdeki tek anlam yaşamak. Yaşam içimizde. Ölene dek içimizde var olacak ve bizimle birlikte yok olacak.
İkarus
İkarusAxel Jensen · Dedalus Kitap · 201537 okunma
Benim deliliğimin en feci yanı normal biri olmaktan korkmak, bu konuda oldukça endişelenmek. "Normal" kelimesi bile boğuyor beni.
Reklam
Biz diğerleri, biz dışlanmışlar, içimizdeki yalnızlığı ve boşluğu doldurabilecek bir şeyler bulabilmek amacıyla bu gezegende dolaşıp duruyoruz.
Düşünmenin en kötü yanı ise düşünmek için düşünüyor olmak ve hayatın ufak tefek ayrıntılarının insana verebileceği mutluluklardan nasibini alamamak.
Bilinmeyene doğru yolculuk eden kişi, aynı zamanda içinde de bir yolculuğa çıkmaktadır.
145 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.