Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Eğer bir çocuk; Sevgisiz büyümüşse kindar, Eşya ile sevilmişse kıskanç, Engellenmişse hırslı, Şiddet görmüşse nefret, Eleştirilmişse iki yüzlü, Korkutulmuşsa yalancı, Şartsız sevilmişse kendisi gibi olur. -Adem Güneş
Reklam
"Emeğiniz emanetimizdir." Duyduğum en utanç verici, iki yüzlü, şerefi bozuk yalanlardan biri. Başı taşla ezilen hayvan gibi, İki yaşında tecavüze uğrayan çocuk gibi, İnsan denenler arasında, Bu yalanda.
26 MART 2024
Olm siz adam akıllı insanlar olsaydınız hiç kadınları bu sohbete dahil etmez konuyu uzatmadan Burhan ve babamla konuşurdunuz ama siz naptınız yine her zamanki gibi kendinizi büyük gördünüz. Neyse Allah büyüktür elbet bir gün hakkımız sorulacaktır. Tamam belki bu hırsızlık olayı tam gün yüzüne çıkmamış olabilir ama biz sizin ne olduğunuzu çok çok
"Çok seyirci insanlar, çok seyirci zulme. Başrolde inanılmaz başarılı katilleri alkışlayan sıfat olarak insan. Hakikatte bu davranışları sergileyen bir köpekten daha alt yaratılmış, havlayan insan, ısıran insan, kemiren insan. Şu yüzyılın en vahşi türü insan başına gelmedikçe kim ne yaşamış, umrunda değil. Başına gelince soylu çığlıklar atan, yobaz, iki yüzlü insan. Ölümün kıyısı, ölümün batısı, doğusu, siyahı, beyazı, dini inanışı yoktur. Ruhu olan insan için felaket. Haksız yere yapılan, yıkılan, terkedilen, duyulmayan çocuk çığlığı, savunmasız insanın yardım çığlığı. Tüm insanlık tek vücut var edilirken, birbirinden bölünen, yabancılaştırılan, düşmanlaştırılan, kendinden olmayanı yok eden, yaşam hakkı olmayan, kanı müşrik fikre tapınan bir hale getirildi. Kimdi zehirleyen, binleri, milyonları kim unuttu kendini, iblise ruhunu satarken? Ateşle harlayan öfkeyi hoşgörüymüş gibi dayatan. Vaâd kutsallığı yaşat, öldür değil! Cennet, iyimserliğin, merhametin, paylaşmanın önemini bilenlerin kalbinde inşa edilir ve hiçbir fani güç bunu yıkmaya güç yetmez! İyi olmaktan vazgeçmek, kendimize yaptığımız en büyük ihanet ve yok saymaktır."
Büyük bir oda. Bahçeye açılan bir pencere Ortada bir masa Yanda bir kapı Daha birkaç şey: Örneğin bir yunus balığı camdan, bir heykel Sabah. Duvarda gün tanrıları Rezneler, sedef otları, küpe çiçekleri görünür pencereden Görünür ama görünmez Yani hiçbir şey yerinde değil pek. Bugün ne? Salı! O bile yerinde değil Bir bardak, bir sürahi yerinden
Reklam
Biz hasta değiliz. Sadece aldatma, kandırma üzerine kurulmuş iki yüzlü ve zorbalıkla dolu insan ilişkileri oyununuza katılmayı reddeden, sağlıklı kalabilmek için hasta bir toplumla olabildiğince az temas etmeye çalışan insanlarız
DAVETİYE — Hüseyin Nihal ATSIZ
Bu şiiri Kağan Çapar'ın enfes sesinden dinlemenizi tavsiye ederim. YouTube ve Spotify linklerini bırakıyorum. Spotify: open.spotify.com/track/4Kp9q4DgN... YouTube: youtu.be/V0PN06RmYjQ?fea... DAVETİYE Ey Benito Mussolini! Ey gayet yüce, italyanlar başvekili muhterem Duçe! Duydum
İnsan en tehlikeli hayvan
Bu seri katillerin ortak özelliği, öldürme dürtülerini önce bir hayvan üzerinde denemek, tatmin etmekti. Özellikle kediler seri katillerin gençlik veya çocukluk yıllarındaki ilk kurbanlarıdır. Eğer bir kediye köpeğe mal değil can gözüyle bakılsaydı, bu caniler ilk eylemlerinde hapsi boylardı ve aşağıda sadece rakamdan ibaret gördüğünüz
"Zahire takılan, hakikate nasıl erer"
"Yıllar önce tanıdığım genç bir kız, vardı. Herkes, onun adını "fahişeye" çıkarmıştı. Bir çoklarına göre namussuzdu, şerefsizdi, baş belasıydı. Özellikle bir kaç sözü geçen saygın kişilerin, kız hakkında söylediklerinden dolayı, millet bu kıza iyice cephe almıştı. Kızcağız evlenip, yuva kurmuştu. Ancak evliliğinde bile, rahat bırakmamışlardı onu. Çocuğundan, eşinden ayırmışlardı, dedikodularla. Sonra öğrendim ki, kızın hakkında söylentiler yayan ve milletin saygı duyduğu seçkin kişiler olarak görülen şerefsizler, bu kıza bir çok kez tecavüz edip, satmaya kalkışmışlar. Kızda polise gitmeye kalkınca, dövmüşler. Yaptıkları açığa çıkmasın diye de kızın adını lekeyecek, itibarını ayaklar altına alacak, dedikodular üretmişler. Millet de, bu şerefsizler itibar sahibi deyip, onlara inanmış. Diyeceğim o ki ; Genelde en azılı namusuzlar itibar, statü sahibi kişilerden çıkar. Onlar ne halt yerse yesin, pisliklerini örtmenin yolunu, hep bulurlar. İtibarları, statüleri yeterlidir, milletin onlara inanması için. Olansa hep masumlara olur, ezilen hep gariplerdir. Şüphesiz ki yaşadığımız bu karanlık çağda insanların çoğu zalimdir, vicdansızdır, koyundur. Ama benim nacizane tavsiyem; Bu işleyen kirli çarkın, bi dişlisi olmayın. Toplumun iki yüzlü ahlak anlayışına karşı çıkın. Bir dış görünüşe bakıpta, hemen zan'larda bulunmayın! Kalıplaşmış putlara karşı çıkın! ✌️
Reklam
Büyümek
Sanırım büyümek artık iki yüzlü olmak demekti ;küçükken ağlayabilirdik,somurtabilirdik özgürce... Şimdi hepimizin elinde maskesi sakliyoruz gerçek duygu ve mimiklerimizi
“Kitâb-ı Dedem Korkud
“Ağzımı açıp övsem, üstümüzde Allah güzel. Allah’ın dostu, dinin önderi Muhammed Mustafa güzel. Muhammed’in sağ tarafında namaz kılan Ebubekir Sıddık güzel. Otuzuncu cüz başıdır, ‘Amme’ güzel.
1.052 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.