“Upuzun sanır ya hani insan tüm o sevgileri, nefretleri, kaybedişleri, ölümleri, yalnızlığını, kendisini…Şimdi bütün acılarım, sancılarım, pişmanlıklarım, kavgalarım ve sevgim: Tek bir uğultu sesi.”
“Bu dünyaya ait olmayacak kadar güzel baharları, hiç yaşamadığı yüzyılları hatırlatır ya; Sevmek değildir illaki bu.Akşamlar yıldızlıyken, baharken, herkes varken, hiç gitmeyecek gibiyken gider ya birisi sonra mutlaka, ayrılmak değildir illaki bu.”
“Dönersem eğer günün birinde tüm gördüklerimi anlatmak için, bıraktığım yerde olur musun hâlâ? Öğrendiğim anlattığım, dinlediğim ne varsa hepsini unutana kadar burada kalacağım çünkü ben, bundan sonra.”
•Aysu Altaş
“Karada yüzlerce insan, yüzlerce şey anlatır Ben burada, gözlerimi sonsuz deniz maviliğinin rastgele bir köşesinde sabitleyerek susuyorum…Bütün o söyleyemediklerimle susuyorum.”
•Aysu Altaş
İlahiye Matthies’in yıllarca sürgülü trombon çaldığı müzik grubu eşlik ediyordu ve o öğlen doğru olan tek şey,kahramanların omuzlar üstünde taşınmasıydı.