Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
135 syf.
9/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Neden İlahi Komedya değil de İlahi Bugs Bunny Komedyası ve neden iki kişilik metro bileti değil de iki ciltlik metro bileti.. Bakalım bakalım.. Her zaman demişimdir. Kıyıda köşede okunmayı bekleyen, adı sanı duyulmamış yazarlar değme yazarlara taş çıkartır diye.. Ve yine haklı çıktım.. Bahri Vardarlılar sanki böyle bir kitabı yazmış ve birinin gelip onu keşfetmesini beklemiş. Bekledi uzun bir süre, sanırım 3 yıl. Evet 3 yıldır kitaplığımdaydı.. Nasıl farketmedim. Buldum ve çıkardım kaybolup gittiği yerden aydınlığa, gün yüzüne.. Kitapta 7 ayrı öykü var. Ve hepsi de beyin yanması geçirtecek derecede sağlamlar. Bana göre. Hele kitabın adını taşıyan öykü var ki, "Noluyo laaan" dedirtiyor. İnanın abartmıyorum. Yazar aynı yerde dönüp dolaşıyor ama beyniniz de onunla gidip geliyor. Adam sağlam sadece kitabın adını taşıyan öykü için bile okunabilir. Tavsiye ederim...
İlahi Bugs Bunny Komedyası'na İki Ciltlik Metro Bileti
İlahi Bugs Bunny Komedyası'na İki Ciltlik Metro BiletiBahri Vardarlılar · Dedalus Kitap · 201321 okunma
"İnsanlar neden bogulurlar biliyor musun? diye sordu adam. "Denizin içinde böyle dimdik durmak isterler," dedi adam. "Karada olduğu gibi denizde de ayaklarının toprağa sımsıkı basmasını isterler. Kendilerinin güçlü olduğunu göstermek ister gibi ayakları sürekli toprağı arar, denizin içinde dik durmaya çalışırlar. Onlar böyle yapınca deniz kendisiyle inatlaştıklarını sanır, kavga etmek istediklerini düşünür ve hiç bakmaz, alır götürür."
Reklam
Sonra, saat mi, gün mü, ay mı olduğunu kimsenin bilmediği zamanlar vardır, insanlar isim takmış olmak için bunlara an derler, işte onlardan biri başladı.
Şu kadar yılın tecrübesi ile sabitti ki kötü ağızlar -kıskanç, cahil ve evrimini tamamlayamamış- o ne yapsa konuşacaklardı. Bazılarına yaranılmazdı, böyle bir isteği de yoktu zaten. Ortadoğu'nun en eski ünlülerinden İbn-i Zerhani'nin de yüzyıllar önce başına geldiği gibi, milletin arasında dolaşsa hava atmak için dışarı çıktığını, yok sessiz bir yerde tek başına kalsa kibrinden fanilerin arasına inmeye tenezzül etmediğini söyleyeceklerdi.
Günün o ilk saatinden beri İstanbul'a.. Belki de her yere bir şey oldu. Belki de bir çark vardı: dinginlikte bekleyen muazzam, akıl almaz bir çark. Varlığından hiç kimsenin, ne sizin, ne benim, ne başkasının, dünyada hiç kimsenin varlığından haberi olmadığı bir çark vardı ve ilk kez bu sabah dönüş yapmaya başladı. Çarklar nasıl dönerse: Hızını arttıra arttıra. Dünyada anlam ve denge adına ne varsa hepsinin canını okuya okuya.
Reklam
Belma ve Coşkun.. Film çekmeye bayılan yeni evli ve mutlu bir çift. Bu kadarını herkes anlar zaten: Film çekmeye bayıldıklarını ve mutluluklarını. İki laflarından biri çılgınca olan tipler vardır ya, genelde de küfrettirecek kadar sıradandırlar, çılgınca eğlendik, çılgınca bir tatil geçirdik, şunu çılgınca yaptık, bunu çılgınca yaptık, çılgınca, çılgınca, çılgınca.. İşte onlardan.
"Çok geç artık," dedim ardından: Çok geç artık, her şey için çok geç. Elim göğsümde. Beynime küller yağıyor.
Geçip gitmiş güzel ve kırılgan şeylerin, ölümle olsun ayrılıkla olsun, güzel ve kırılgan oldukları için geçip gitmeye mahkum olduklarını düşünüyorsun.
Sana son ricam: Su olur, kahve olur, çay olur, şarap olur, hiç fark etmez, geçip giden şeylerin anısına benim için bir yudum alır mısın?
Reklam
135 syf.
8/10 puan verdi
Bazı kitapların müthiş mi yoksa çok mu saçma olduğuna dair arada kaldığım durumlar olur. Bunun en iyi örneği Palahniuk kitaplarıdır bana göre. Okursunuz, hoşunuza gider okuduklarınız, fakat okuduklarınız size tuhaf bir şey hissettirse de bütün olarak baktığınızda ne anlamı var dersiniz. Daha da açayım, mesela bir betim okursunuz, size hiç
İlahi Bugs Bunny Komedyası'na İki Ciltlik Metro Bileti
İlahi Bugs Bunny Komedyası'na İki Ciltlik Metro BiletiBahri Vardarlılar · Dedalus Kitap · 201321 okunma
"İki laflarından biri çılgınca olan tipler vardır ya, genelde de küfrettirecek kadar sıradandırlar, çılgınca eğlendik, çılgınca tatil geçirdik, şunu çılgınca yaptık, bunu çılgınca yaptık, çılgınca, çılgınca, çılgınca..."
"büyük ağızlar öfkeyi, sevinci, üzüntüyü, kararlılığı doğru dürüst saklayamazlar."
"Oraya da memleketin birçok çay bahçesi gibi Çınaraltı derler, oysa arkasındaki ağaç bir meşedir. Meşealtı gerçekten o kadar kötü mü duruyordu, yoksa insanlar Çınaraltı isminde çok rahatlatıcı, güven verici bir şey, ne bileyim tanıdıklıktan gelen bir huzur mu buluyorlardı?"
"Insanlar neden boğulurlar biliyor musun?" diye sordu adam. (....) "Denizin içinde böyle dimdik durmak isterler," dedi adam. "Karada olduğu gibi denizde de ayaklarının toprağa sımsıkı basmasını isterler. Kendilerinin güçlü olduğunu göstermek ister gibi ayakları sürekli toprağı arar, denizin içinde dik durmaya çalışırlar. Onlar böyle yapınca deniz kendisiyle inatlaştıklarını sanır, kavga etmek istediklerini düşünür ve hiç bakmaz, alır götürür."
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.