Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ilgaz Deniz Arı

Ilgaz Deniz Arı
@ilgazda
“Dinler ateşböcekleri gibidir: Parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar.” -A. Schopenhauer
Öğrenci
Üniversite
İstanbul
İstanbul, 1 Ekim 2004
9 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.
Reklam
Birbirimize daima gerçeği söyleyeceğiz. Felaket ve saadet getirsin, iyi veya fena olsun, daima gerçekten ayrılmayacağız.
Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tarihimiz en mutlu dönemi, hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır.
Beni övme sözlerini bırakınız; gelecek için neler yapacağız, onları söyleyin!
Reklam
Memleket mutlaka modern, medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır.
Kendiniz için değil bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız.
Reklam
Yaratılış
Sumer efsanesine göre evrende ilk olarak Tanrıça Nammu adında büyük uçsuz bucaksız bir su vardı. Tanrıça o sudan büyük bir dağ çıkarıyor. Oğlu Hava Tanrısı Enlil, onu ikiye ayırıyor. Üstü gök oluyor, Gök Tanrısı onu alıyor, yer olan altı da Yer Tanrıçası ile Hava Tanrısının oluyor. Bilgelik Tanrısı ile Hava Tanrısı yeri bitkiler, ağaçlar, sularla donatıyor. Hayvanlar yaratılıyor ve hepsini idare edecek Tanrılar meydana getiriliyor. Tevrat Tekvin 1:2-9. “Suların yüzü üzerinde Allahın ruhu hareket ediyordu. Allah ‘Suların ortasında kubbe olsun, suları ayırsın’ dedi ve Allah kubbeyi yaptı. Altta olan suyu üstte olan sudan ayırdı ve Allah kubbeye ‘gök’ ve altındaki kuru toprağa ‘yer’ dedi.” Bundan sonra yerin, bitkiler ve hayvanlarla donatımı geliyor. Enbiyâ Suresi, ayet 30: “Gökler ve yerler yapışık iken onları ayırdığımızı, bütün canlıları sudan meydana getirdiğimizi bilmezler mi?” Burada Sumer ve Tevrat hikâyesi birbirine çok yakın. Kur’an’da çok yüzeysel. Fakat ana fikir, gök ve yerin başlangıçta bitişik olması, bunların sudan çıkması aynı.
Sumer tapınaklarında rahibeler genel kadın görevi yapıyorlardı. Bunlar Tanrı namına seks yaptıklarından kutsal sayılmış ve diğer kadınlardan ayrılmaları için başları örttürülmüştür. …Bu gelenek Yahudilere geçmiş, dindar Yahudi kadınları evlenince saçlarını traş ettirip bir peruk veya başörtüsü ile başlarını örtmüşler. …İslam’a örtünme, erkekten kaçma şeklinde geçmiş. Buna karşın erkeksiz bir yerde Kur’an okunurken veya dua ederken kadınların başını örtmesi, Sumer geleneğinin bir devamıdır.
Sumer Tanrı evleri hangi Tanrı için yapılmış ise o Tanrının ve ailesinin heykelleri içine konulurdu. Kiliselerdeki İsa ve Meryem’in heykel ve resimleri bu âdetin bir uzantısı.
Sumerliler kadınları bir tarlaya benzetmişler. Aynı deyim hem Tevrat hem Kur’an’da var. Kur’an’da “kadınlarınız sizin için bir tarladır, tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın” yazılı.
33 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.