Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şu nokta unutulmamalıdır ki, siyasal özgürlükler, özellikle bizimki gibi ülkelerde, devrimci atılımlar olmaksızın, egemen sınıflarla uzun soluklu bir boğuşmaya girişilmeksizin ve devrimci-demokratik bir dönüşüm için gerekli toplumsal ve siyasal değişiklikler gerçekleştirilmeksizin kalıcı olarak kazanılamazlar.
“Sınıf savaşının ancak politik alanı içine aldığı zaman gerçek, kararlı, yaygın bir mücadele halini alacağını söylemek yetmez. Marksizm için sınıf mücadelesi ancak, politik alanı da içine almakla kalmayıp bu alanda esas olan şeye, devlet iktidarı yapısına yöneldiği zaman ‘tüm ulusun’ tamamen yaygınlaşmış mücadelesi biçimini alır.”
Reklam
Çok eski çağlarda, insanların henüz sınıflara bölünmeden yaşayabildikleri dönemlerde, toplumlar devlet diye bir örgütlenmeye ihtiyaç duymazlardı. Kamu işleri, toplumun bütünü tarafından ve herhangi bir gruba egemenlik tanımadan yürütülürdü. Özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla toplum uzlaşmaz sınıflara bölündü ve mülk sahibi sınıfların çıkarlarını mülksüz sınıflara karşı korumak için silahlı güce, hapishanelere sahip olan, özel olarak devlet işlerini yürütmekle görevli bir bürokratlar kadrosu kullanan bir örgüte ihtiyaç duyuldu.
Dünyanın bu hızla kirletilmeye ve tüketilmeye devam ettiğini düşünürsek bir süre sonra artık bugün elimizdeki nitelikleriyle henüz yaşanabilir durumda bulunan dünyanın gelecekte bir gün yaşanamaz hale geleceğini söyleyebiliriz. Olumsuz nicelik değişmeleri, eninde sonunda dünyanın niteliğinin olumsuz olarak değişmesine yol açacaktır.
Gittikçe daha çok insan işsiz, daha çok aile yoksul, daha çok işletme harap hale geliyor. Diğer yandan kapitalist tekellerin kârları günden güne büyüyor ve dünya üzerinde egemenlikleri altına aldıkları ülke sayısı ve insan nüfusu artıyor.
Ezen ülkelerin işçilerinin enternasyonalist eğitimi, zorunlu olarak, her şeyden önce, ezilen ülkelerin özgürlüğü ve ayrılması ilkesinin savunulmasını içermelidir. Yoksa ortada enternasyonalizm diye bir şey kalmaz. Bu propagandayı yapmayan ezen bir ulusun sosyalistini, emperyalist ve alçak saymak hakkımız ve görevimizdir.
Reklam
Üstyapı, toplumun altyapısının bir yansımasıdır. Her toplum, üretimi ne tarzda gerçekleştiriyor, hayatın yeniden üretimi sürecinde ne türden ilişkilere giriyorsa ve bu ilişkilerde hangi sınıf egemen durumdaysa, üstyapıyı oluşturan elemanlar da bunların özelliklerini gösterirler. Her toplumda egemen fikirler, bu yüzden egemen sınıfların fikirleridir.
Bütün devrimci komünist partiler, hatalarına karşı daima ilkeli, açık ve dürüst bir tavır takınmak, hataların üstünü örtmemek ve ileriye bakmak zorundadırlar. Hataları gizlemek, hataları başarıymış gibi göstermek veya hiç hata yapmamış gibi davranarak kendisini yenilemeye çalışmamak, küçük burjuvaziye özgü bir davranış ve ahlak özelliğidir.
“Üretimin bütün yükünü emek gücü kaldırırken, üretim araçlarının sahipliğinin özel mülkiyet altında tutulması kapitalizmin temel çelişmesini oluşturur.”
Sayfa 12 - Evrensel Basım Yayın
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
103 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.