Esirlerin salıverilmesinden sonra Tiflis'te çıkan Kafkas adlı gazetede, avulda geçirdikleri esaret günlerinin hikayesi yayınlandı. Gazetenin yazdığına göre "ilk akşam, tanışmayla geçti." Bu denli dehşet verici bir akşamı, sosyal kaynaşma çağrışımı yapan bir ifadeyle tarif etmeleri ilginç. Fakat Şamil, daha ilk günden esirlere
Merhabalar,
Çok geç tanıştığım -daha doğrusu okumaya başladığım- bir yazarla karşınızdayım. O kadar duymamıza rağmen hep ertelediğimiz bir kitap, çoğumuzun.
Eğer bir şair tüm şiirlerinde acı dolu dizeler döktürüyorsa yaşanmışlıkları çoktur.
Didem Madak da öyle, yazarın alıntılarını gördüğümde istemsizce boğazım düğümleniyor. Ne yaşamış bu şair de
“Allah doğru yolu seçenleri, daha derin bir doğru yol bilinci ile destekler.” Meryem/76
güneş batıyor onbinküsürüncükez
ve doğuyor sabahı garantiye alan ümit akşama
radyoyu açıyorsun kuşlardan kalan bir şarkı başlıyor bize
gök hapsinden kaçıp kaçıp konduğumuz kadar özgürlük
biliyorum sen de yıldızları sevmiyorsun öylece duruyorlar
o iyi dilekler
Eğitimini sen mi yönetiyorsun? Mutlu veya üzgün, veremli veya gürbüz, şefkatli veya hain, ahlaklı veya kötücül bir kişilikle doğmayı isteyen sen miydin?
Ama evvela, neden doğdun? Doğmayı sen mi istedin? Bu konuda kimseye danıştın mı? Demek ki, kaçınılmaz şekilde doğdun.
.. Ne kadar büyük olursan ol, ilk başta salya kadar pis ve idrardan daha pis
Kahvaltı yapıyorum babam aradı, bu sabah annenle konuştun mu hiç, arıyorum açmıyor dedi. Bi gerildim ilk önce. Telefonu kapadım birlikte kaldığı arkadaşlarını aradım, birisinin telefonu kapalı diğeri çalıyor ama açmıyor. Eşimi aradım hemen eve dön annemden haber alamıyoruz dedim.Daha sonra güvenliği aradık gidip bakar mısınız diye. Kapıya vuruyor tık yok. İşte diyorum gerekirse kır o kapıyı ama aç. Benim yetkim yok öyle bir şeye diyor. Bir şeyler oluyor ama düşündüğüm tek şey annemin sağ salim yaşıyor olması umudu. Kalbimin sesi kulaklarımda güm güm. Babam yola çıkmış yanına gidiyor. Ve kendisi ağlarken bana neden ağlıyorsun diyor. Ağladığımı bile farketmiyorum. Çökmüşüm yatağın kenarına dünya başımda dönüyor, her an üzerime yıkıldı yıkılacak.
Kaybetme korkusuna ve çaresizlik. Bu duyguyu ikinci kez yaşıyorum. İlkinde daha çocuk sayılacak yaştaydım. Geç kalınmış olmanın acısı hala daha içimde kor gibi.
Çok şükür bu kez sonu kötü bitmedi. Durumu iyi gece geç saatte uyudukları için uyanamamışlar.
Bu sayede yılın son kazığını yediğimi düşünüyorum.
Şimdi kalkın ve sevdiklerinize sımsıkı sarılın. Özlediğiniz birileri varsa arayın sesini işitin. İnsanı multu kılan yine insandır derdi babam. Sizleri mutlu kılan insanlarla birlikte nice güzel senelere 🌹