Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HK
فَإِذَا قَرَأۡتَ ٱلۡقُرۡءَانَ فَٱسۡتَعِذۡ بِٱللَّهِ مِنَ ٱلشَّیۡطَـٰنِ ٱلرَّجِیمِ بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِیمِ Rabbul alemin olan Allahın biz irade varlıklarına yol göstermesi amacı ile inzal ettiği vahyi Ve Bu vahyin gerçekliği üzerine inşaa edilmiş devlet olan Medine'yi doğru anlamak adına öteden beri bir takım paylaşımlarım
Kaybolmayı kabullenişin ardından insanın aklına ilk hücum eden; “Peki şimdi ben nasıl geri döneceğim?” sorusu oluyor.-Tarık Tufan
Reklam
Kalemin boş kağıda akıttığı mürekkep gibi, bizler de evrene hikmet ve mana sızdırıyoruz. Peki ama kaleme bu yazma yetisini, evrenin sahip olduğu yorumlanma potansiyelini, insana da tüm bu alemi düşünüp hikmete ulaşması kabiliyetini veren kim? İlk sebep ne ola ki?
UFUK

UFUK

@ufukkk35
·
11 Mayıs 22:29
Hiçlikten anlamlar çıkarmaya çalışıyoruz."Hiç" gözümüze artık hiç de hiç gelmemeye başlıyor.Bir an için hayatın bir anlamı olduğuna inanmaya başlıyoruz. Yaşamaya heves ediyoruz. Tam yaşayacak gibi oluyoruz zannederken, fani ömrümüze elveda diyoruz.
"İlk gençliğim hep aynı soruyla geçti: Tüm hayatımı bir ev bir araba almak için mi harcayacağım? Basit bir soru gibi gelebilir ama bir kez bu çukura düştünüz mü çıkmak kolay olmuyor. Hayat gitgide anlamsızlaşıyor ve çalışmak, bir şeyler üretmek için neden bulamıyorsunuz. Sonra yolum Afrika'ya, Asya'ya düştü. Gördüm ki insanlar
Pop müziği sevmediğim gibi hep çok eleştirdim ve özel olarak da hiç dinlemedim. Peki o halde şu son günlerde çok sık 90'lar pop dinliyor olmama ne demeli?.. Çocukluğumun şarkılarını sanki ilk kez duyuyormuşum gibi bir heyecanla yeniden keşfediyorum bugünlerde... :)
-Nasılsınız? -İyi değilim. -En son sorduğumda iyiyim demiştiniz. -O o zaman için geçerliydi. Şimdi herşey değişti. Haliyle verdiğim cevap da değişti. -Cevaplar değişse de sorular değişmiyor galiba. -Kesinlikle. Dünya varolduğundan bu yana içerikleri farklı olsa da hep aynı sorular sorulagelmiştir. -Ve bu sorulara hep aynı cevaplar verilmiştir. -Aynen öyle. Cevaplar biçim olarak belki farklı olabilirler fakat anlam olarak hep aynıdırlar. -Her sorunun bir cevabı var mıdır? -Bazı soruların cevapları yoktur. Fakat cevabın olmaması ayrıca bir cevap olarak değerlendirilirse -ki bu bence mümkündür- o zaman her sorunun bir cevabı vardır denilebilir. -Peki soru sormak mı daha önemlidir yoksa cevap vermek mi? -Tabi ki soru sormak cevap vermekten çok daha önemlidir. Ancak bunun böyle olabilmesi için ilk önce doğru soru sorabilmenin öğrenilmesi gerekir. Bu seviye de olan biri için artık her soru bir cevap niteliği taşır. -Nasılsınız diye sordum. Konu nereden nereye geldi. Peki şimdi nasılsınız? -Şu an gayet iyiyim. Ama kaygılanmıyorum. Nasıl olsa geçecek. -Evet. Herşey geçip gidiyor. -Saat geç oldu. Hadi biz de gidelim artık. Uğurlar olsun. -Size de efendim
Reklam
Anneme özlem...
Bundan beş, altı yıl önceydi… Bu zamanlardı yine. Mayıs'ın ilk haftası geçmiş. Galatasaray’ım şampiyonluğa adım atmak üzereydi. Arkadaşlarla sözleştik, akşama Taksim'de şampiyonluk kutlamalarına katılacaktık... İşten eve geldim. Cumartesi akşamüzeri, koltuğa yaslandım... Televizyonda birbiri ardına sıralanmış kapitalizmin "anneler
Papatya ve Yakamoz'un hikâyesinin devamı ...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
selahaddin eyyubi
Selahaddin Eyyûbi,Hicri 532 yılında Tikrit'te doğmuştur.Babası Necmettin Eyyûb,annesi Sit Hatun'dur.Babası Selçukluların Tikrit valisidir.Selahaddin Eyyûbi'nin doğduğu yıl aşireti ile birlikte Tikrit'ten ayrılarak Musul'a gitmiş ve Zengi'nin hizmetine girmiştir.Selahaddin Eyyûbi,Baalbek ve Şam'da büyümüştür.Bu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.