Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
Âlemde her fikrin, her görünüşün, her buluşun bir yanlışı var… Yanlışı olmayan yalnız iki kelime: Allah ve Resulü… Necip Fazıl Kısakürek / İman ve İslam Atlası
Reklam
Bir ara açtığım ama kullanmadığım blog sayfamdan
Çoğunu okumadım sağdan soldan derledim: Aşkın Şehidi - Ahmet TURGUT (Bozkırın Sırrı Türk Peygamber romanını öneririm) Aşkın Elçisi - Ahmet TURGUT Aşkın Secdesi - Ahmet TURGUT
hizliresim.com/99go2od İman ve İslam Atlası (Necip Fazıl Kısakürek)
Mustafa Öztürk: •"Türkiye’de laik rejiminin kurulması ve Tek Parti yılları İslamcılık adına bir bakıma kayıp yıllar olmuştur. Demokrat Parti’nin iktidar yıllarında ise İslamcılıktan ziyade, popüler ve folklorik İslam güç kazanmıştır.Bu dönemde ortaya çıkan Necip Fazıl İman ve Aksiyon, Çöle İnen Nur, İman ve İslam Atlası gibi eserlerle folklorik İslam ve halk dindarlığına kendince kitâbî bir boyut katmaya çalışmış, fakat onun sahih ve muteber olarak gördüğü İslam daha ziyade Türk-İslam sentezine dayalı bir muhafazakârlık olmuştur. İlginçtir, bu muhafazakârlık şimdilerde hayli kabarık bir damar olarak yeniden karşımıza çıkmış durumdadır. Muhafazakâr Türk müslümanlığının bariz özelliklerinden biri, Nakşibendîlikle özdeş bir Sünnîlik vurgusudur ki buradaki Sünnîlik tasavvuf-tarikat geleneğindeki biat (inâbe), rabıta, tevessül, velayet, mehdiyet gibi birçok konudaki ciddi sorunlarına rağmen kendisini hakikatin yegâne temsilcisi olarak görmekte, İslam’ın başka bir yorumunda da az çok hakikat payı bulunduğuna ihtimal dahi vermemektedir." • Mustafa Öztürk
TABU ve ZANN...
- " (...) Var olduğu zannedilen; zann, insan faaliyetinin mahiyetidir, mutlak olmayışını da ifâde eder… Bunun yanında, “şunun şöyle olması için” kesin bir kanaate erersek de, o şeyi “bilinen vasıtalarla” isbat edememeye de; yâni, “o öyle değilse”, sözkonusu mevzunun bütün verilerinin değerlendirilişinin iptaline varan… Meselâ “her şeyin zıddıyla kaim olması”nın bir mütearife ve bedahet ifâde etmesine karşılık, “yok”u objeleştiremiyoruz; onu ne beş duyu, ne akıl, ne ruhî çaba ile deneyebiliyoruz. Söyleyebildiğimiz şey, her varlığın yokunu da, kendi varlığının zıddı olarak isbat edişine dair, bir anlayış. “Ölüm kendini akla yokluk şeklinde ifâde eder!” derken, böyle bir atıf içindeyiz; bu atıfta, “yok bir vardır!” hükmü ve yokluğun nitelenişi de var. “Yok” lâfzı içinde, ne kadar çok niteleniş olduğu da belli olmadı mı? “Var bir vardır” hükmü, “Yok bir yoktur!” hükmüyle eşit… Bu, “Varlığı bir vacib-Varlığı zorunlu bir varlık” mevzularının geçtiği yerde, ucu “Mutlak Fikrin Gerekliliği”ne sarkan zaruretlere kadar çıkan bir dava… İnsan faaliyetleri, gelişen, kurulan, çözülen ve çöken bir mahiyettedir; Mutlaklık izâfesi, mümkün olmayan… Mutlak Fikir, bir zaruret; o, bu iddiada olan hangisidir ve ister kabul edersin, ister kabul etmezsin meselesi mahfuz, çerçevelediğimiz şekilde “Varlığının Zaruriliği”, herkes için geçerli bir husustur…" (Salih Mirzabeyoğlu-Ölüm Odası B/Yedi: Takdim (İman Ve İslâm Atlası)-Baran Dergisi, 402. sayı)
Reklam
RUHÎ FAALİYET...
- “Güzel, doğru ve iyi”, bütün insan faaliyetlerinin, neticede “ruhî bir faaliyet” eseri olması, bu çabaya dayanması, hiç bilmediğimiz bir mevzuda bile hiç olmazsa “onu bilmediğimize dair ilk bilgiye” sahib olmamız, yahud “Kabli-Apriori-Peşin fikir” ile başlamamız, faaliyetlerimizi onu doğrulaması veya doğru olup olmadığına dair bir araştırma ve keşif mevzuu kılınışıdır…" (Salih Mirzabeyoğlu-Ölüm Odası B/Yedi: Takdim (İman Ve İslâm Atlası)-Baran Dergisi, 402. sayı)
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.