Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir kimsenin yüzüne baktığımda , ne düşündüğünü anlardım...!
Reklam
Yerli
- Bak Muhteremciğim, diye söze başladı. - Senin bir matbaan var. Bunu yenileme kararı alıyorsun. Ve benden, yeni bir makina istiyorsun. Bir koca gemi tutar bu. Tutmaz ya tuttururuz... Küçük bir makine getiririz. Koca geminin ambarlarını da Çekoslovakya 'dan lastikle doldurturuz. Sonra gemiyi senin matbaa diye boşaltırız, lastiklerin dağıtımını kurduracağımız bir kaç paravan şirketle yaptırırız. Küçük makine senin olur, lastikler de benim. Üstelik ötekilerden çok ucuza satacağımız için, bir gözlerini korkutur biraz piyasayı açarsak, bundan sonrası için iyi bir ticaret kaynağı yaratırız.
Sayfa 163Kitabı okudu
Yerli Kapitalistler
Diyelim ki, kamyon ithal etmek istiyorsunuz ve hükümetiniz getirme yolunu tıkamış. Ne yaparsınız? Hemen aklınıza geleni söyleyelim. Gümrük duvarlarında gedikler açarsınız. Özellikle azgelişmiş ülke tüccarı, kaçakçılığa kayıverir. Bu riskli bir iştir. Gümrük kapısından, her zaman değişebilecek hükümetlere değin uzanan bir altın zinciri gerektirir. Yine gümrük duvarlarını delme anlamına gelecek başka bir yol vardır. Biz buna montaj diyoruz. Yani, sizin kamyonu yapacağım diye ortaya çıkmanız. Elbette yapacak değilsiniz. Parçalar gidecek buradan. Siz orada bunları birleştirip, kamyon yapacaksınız. Bunun için bir geniş alan, bir büyük depo yeterlidir. Elbette biraz da iş bilir işçiyle, birkaç mühendis... Hiçbir hükümet yedek parça ithalini engelleyemez. Engellediği zaman kendi araçlarının durmasını buyurmuş olur. Buradaki firmalarınızla iyice konuşunuz. Biz sizin ülkeniz için çıkar yolun bu olduğunu anlattık. Sağlam anlaşmalar imzalayınız. Hatta gerekirse, borçlanmalara giriniz. Sonrası kendiliğinden gelir. Ne var ki, bunun güçlüklerini göze almak gerekli. Önce hükümetinizi bu düşünceye yatırmalısınız. Bunun yolu kamuoyundan geçer. Sonra işçi sorunlarına hazırlanmalısınız. Daha sonra da pazar konusuna ele almak zorunluluğu vardır.
Sayfa 159Kitabı okudu
Yerli
- Geçen gün bir kitap okudum efendim. Amerika 'da şirketleşmenin sonuçlarını anlatıyordu. Bizde daha şirketleşme yok. Amerika ve Avrupa 'da ise alabildiğine gelişmiş bir durumda. Şöyle bir tablo gözüme ilişti. Ana şirket, malı üretiyor. Sonra bunu tüm payı kendisinin olan bir şirkete devredip, genel dağıtımını yaptırıyor. Bu genel dağıtıcıdan da, üçüncü el olarak küçük küçük toptancı şirketlere aktarıyor. Ama bu toptancı şirketlerde, ana şirketin kurduğu firmalar oluyor. Buralardan perakendecilere gidiyor artık. Öyle bir tablo yapmışlar ki, ilk bakışta kan dolaşımı sanıyor kişi.
Sayfa 112Kitabı okudu
"Politikanın kişide bıraktığı bir kirdir içtensizlik. Bilinçaltında sürekli bir kuşkunun zembereğini kendilerini kurdular onlar. Şimdi çekmek zorundalar."
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
"Kabadayılıkta tüm sorun bir kez yaralanmaktadır. Biri çıktı, ceketinde bir çizik yaptı mı, gayrı hapı yuttun, demektir. Çünkü her bıçkın, bıçağını sende sınamak ister. Birinden kurtulursun, birinden yersin böğrüne oluklunun sivri ucunu. Ölür ya da sakat kalıp sürünürsün..."
Sayfa 170Kitabı okudu
"Öyle bir yer ki devlet kapısı, merdivenin tepesinde olmak daha bir tehlikeli. Çekiveriyorlar bir gün altından. Ve sen paldır küldür gidiyorsun. Gittiğin zaman da kırığını onartacak kimse bulamıyorsun."
Sayfa 111Kitabı okudu
"Ama, kime, neden olursa olsun sevgi yasak. Annesi var sevilecek. Babası var... Hatta babada bile sevgi değil, korku karışımı bir saygı söz konusu. Kızlar annelerini severler. Bunca sevgi yeter de artar, genç kızlıklarında. Evlendikleri zaman da, çocuklarını severler. Kocalarını değil, çocuklarını..."
Geri117
264 öğeden 256 ile 264 arasındakiler gösteriliyor.