Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönül kimi severse güzel odur, demezler mi? Derler...
"Kimse yüzüne baktığında, ne düşündüğünü anlamamalı."
Reklam
Bir kelimenin kitaplara yazılması ayıp olmuyordu da, anlamının açıklanması neden ayıp oluyordu acaba?
Bazı günler, derslerini anlattırır annesi. Arada bir Madamoiselle Nora'ya öykünecek olsa, ilkin belli etmeden gülümser Sonra kalın, her zaman rastıklı kaşlarını çatıverir. Öğrenci dediğinigin, öğretmenine saygı duyar. Onunla olay etmez.
Tabakanın ne olduğunu bilmiyordu Saadet. Ama bir öcü olmalıydı. Hep küçümsenen, horlanan ve korkulan bir şeydi alt tabaka...
Reklam
Son
Onun bir yaşam boyu vuruşa vuruşa öğrendiklerini bu gencecik çocuk su gibi biliyor. " Kitaplar, dede diyor... Kitaplar her şeyi yazıyorlar. Öğrenmesini bilen, onlardan her şeyi alabilir." Ve anlatıyor dedesinin konuşmasını önleyerek. Öyle şeyler ki, egemenliğini pekiştirmek isteyen her gücün, neden ilkin kitaba saldırıp, sonra niye kitapla kendi düşüncesini yaymaya uğraştığını belleğinin derinliklerinde kavrıyor Fehmi. Bu uzun konuşmanın sonunda, kendi yaşamını anlattığını anımsıyor. Bıkmaz bir sabırla dinleyen torununun gözlerinin içine bakarak; " Yaşam güçlü olmasını bilenindir oğlum. Ben hep güçlü oldum ve hep kazandım. " diye bağlamıştı sözlerini. " Hep kazandım." . . . Ve daha bir dalgalanıyor sözcükler... Torununun.. "Ya bir kez yitirirseniz... Ya bir kez yitirirseniz.. Ya bir kez yitirirseniz?"
Sayfa 384
Demokratik umut olmadığı zaman, darbe eğiliminlerini körükler..
Sayfa 377
Bir gün şöyle bir iş etmiştik dedim. Onu da yazdın mı? Yine aa'a, deyince. Oğul, dedim, sen onca yazıp, benim bildiğimi yine de yazamayınca, ben okusam ne olur seni, okumasam ne olur... İşte bu aydın, maydın dedikleriniz budur. İki satır yazınca hemen dünyayı yeniden kuracaklarını sanırlar. Oysa yaşamak ve de yenmektir önemli olan. Sen enseni tokata uzat, sonra da nice dayak yedim diye yaz... Kim okur, kim dinler bire oğullar..
Sayfa 314
Suphi yemek sırasında, Fehmi'den gözle izin alarak, aklına gelen bir soruyu yöneltmeden duramadı. - Anladığım doğruysa, hükümetiniz, hükümetimizden pek memnun değil. - Kalıcı olan ticari ilişkilerdir. Hükümetler gelir, gider,- diye çok politik bir yanıt verdi Commer...
Sayfa 198
264 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.