.Bir tünelde olmak gibi. Karanlığın ne kadar süreceğini bilemezsin. Ama yeteri kadar ilerlediğinde ışık her zaman gelecektir.''
*Hesaba katmadığım şey ise tünellerin ne kadar uzun olabilecekleriydi.
Benim hakkımda hiçbir fikriniz yokken beni nasıl yargılayabilirsiniz?
"hayatınız bir duruşmanın sonucuna bağlıysa, elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz."
Onun dünyasında yaşamış olmayı gerçekten de istemezdim, tek istediğim onun benim dünyamda bir gün geçirmiş olması sadece.
SON...
Elbette ki, hikayedeki karakterlerin kim oldukları ve nereden geldikleri, sordukları sorular kadar önemli olamazdı :
* Adalet mutlak mı yoksa kim olduğuna bağlı olarak farklı adetler çeşitleri var mı?
* Suçlu olduğu kanıtlanana kadar masum düşünceyi içgüdüsel olarak reddeder miyiz?
* Bir kimseyi, gerçekten tanıyabilir miyiz? Ve tam olarak bilemediğimiz şeyleri yargılamak için nasıl yollar belirliyoruz?
Sayfa 364Kitabı okudu
Camideki adamın dediklerini hatırlıyorum. Hiçbir insanın aynı olmadığını ama bunun mümkün olabileceğinden bahsetmişti. Sizler gibi değilim. Sizler de benim gibi değilsiniz. Ama eğer bunu deneseniz, belki de ben olabilirsiniz.
Deneyin lütfen. Kendinizi benim yerime koyun.
Her şey sizin ellerinizde. Söyleyin...
Suçlu muyum? Değil miyim?
Sayfa 359Kitabı okudu
Size anlattığım şeylerin doğruluğunu bir tek ben biliyorum. Bunun sizin için bir anlamı olmayacak. Tek yapabildiğim önümdeki İncil'e elimi koyup doğruları söylediğime yemin etmek.
Sayfa 356Kitabı okudu
Son eklemeler yapılmadan bir tablonun ne hale geleceğini nereden bilebilirsiniz ki?
Sayfa 336Kitabı okudu
Aklımda oluşturduğu o tablolardaki renkler bir bir değişiyordu. Yeşil artık o eski canlı yeşil değildi. Maviler ise o eski parlaklığında değildi. Herşey yetmişlerden kalma o eski fotoğraflardaki gibiydi. Renkler cansız, görüntüler yeterince keskin değildi. Hiçbir şey gerçekçi görünmüyordu gözüme.
Sayfa 298Kitabı okudu