Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
İpek
İpek
@imrl
Öğretmen
23 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Merhabalar. Rus edebiyatından çeşitli romanlar okudum ve okuduklarımdan edindiğim izlenimlerimden bahsetmek istiyorum öncelikle. Rus edebiyatı okumalarımda genelde depresif bir ruh haline bürünürüm. Karakterlerin yaşadığı buhranı ben de içten hissederim. Bunun bir sebebi farklı zamanlar olsa da benzer şeyler yaşamamız bence. O kitaplar beni duvardan duvara vurur diyebilirim. Bu kitapta o hissi yaşamadım. Bu kitap beni duvardan duvara vurmadı ve Doktor ile yoğun bir etkileşim yaşamadım. hatta tam tersi biçimde kitaptaki üçüncü kişiydim, her şeyi dışarıdan izledim. Bu durum beni rahatsız etmedi açıkçası.
Yazar savaşın getirdiği yıkımları sadece ana karakterler üzerinden değil; yan karakterler üzerinden de yansıtmış. Psikolojik tahlillerin çokça yer aldığı bir kitap. Bu tahlillerin farklı insanların farklı halleri, duyguları, düşünceleri üzerinden olması bir okur olarak benim hoşuma giden bir şey. Çünkü ne kadar farklı insan olursa o kadar farklı şeye tanık olurum.
Rus edebiyatına farklı bir açıdan bakmak için güzel bir kitap bence.
Yunan mitolojisi ile ilgili olan kitapları okurken normal insanların yaşamını hep merak etmişimdir. Bu kitap bana bu açıdan bir bakış açısı sağladı. Kitap Elym Prensesinin gözünden yazılmış ve tamamen normal halk açısından olmasa da özellikle bir kadının gözünden olaylara bakmak çok hoşuma gitti.
Homeros'un kızı olmak isteyişi, kendine olan güveni ve var olan ataerkil anlayışa rağmen dönemin koşullarında güçlü oluşu ise bence önemli bir noktaydı. Çünkü Eski Yunan ile yazılmış olan romanlarda erkeklerin kahramanlıklarını ve yaşadıklarını erkeklerin gözünden okur ve onların iç dünyasına tanık oluruz. Ama burada bir kadının ve onun ev yaşamına tanık olmak oldukça hoştu.
Kitap ne kadar sıkıcı başlasa da - en azından benim için- devamında sürükleyici oldu. Kitapta bir kadının, ünlü bir ressamımızın yaşamıyla birlikte tarihimize ve Nazım Hikmet'e uzaktan ve farklı bir bakış açısıyla bakıyoruz.
Böyle kitapları okurken aklıma hep bir soru ve/veya soru takılır. Biz Celile'yi tek bir açıdan yani yazarın açısından görüyoruz. Peki bu kişi gerçekte nasıldı? Bize gösterilenden fazlası mıydı yoksa daha mı azdı?
Bu sorulara rağmen güçlü kadınları okumak beni her zaman mutlu etmiştir. Ayrıca dipnotlarda bize farklı farklı kişileri tanıtıyor.
Okur Takip Önerileri
Veronika Gerçekten Ölmek mi İstiyor?
Sürükleyiciliği, insanı yormayan olay örgüsü ve yalın dili ile sakin ve hoş bir zaman geçirilebilecek bir kitap. Bir kahve eşliğinde üzerinde konuşulacak, tartışılacak, fikirler yürütülecek güzel noktalar var.
Bu kitabı okumaya başlamadan önce kitap hakkında duyduklarım bana oldukça depresif bir kitapla karşılaşacağımız düşündürtmüştü. Ama kitabı bitirdiğimde tam tersini düşünüyor ve hissediyordum. Bunun sebebinin ise ben olduğunu düşünüyorum. Sıkılmış bir ruh hali içerisinde ve bir hastane koridorunda okuyunca kitabın iyi yanlarına tutunma ihtiyacı hissettim. Ama başka koşullarda okusaydım nasıl bir düşünceye sahip olurdum biliyorum.Bu yüzden kitabı okumaya başlarken ön yargılı davranmamak gerektiğini düşünüyorum. Ön yargılardan uzak bir okuma dilerim.
.
