Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Furkan Doğan
Furkan Doğan
@incikaaptan
null
Pamukkale Üniversitesi
Denizli
null, 11 Temmuz
20 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Ben bu kitabı çok sevdim. Uzun zaman sonra okurken bırakmak istemediğim ilk kitap oldu benim. içindeki mesajları anlamları çok sevdiğim yazar sürekli bize anlattığı hikayelerle önemli mesajlar veriyor hayatın anlamına dair çiftçi pahomun hikayesin de bir insan açgözlülüğünün sonuçlarını görüyoruz veya Mikailin hikayesinde bir insanın tanrı ile olan bağlarını görüyoruz. İnsan annesiz babasız yaşar da tanrısız yaşayamaz diyor benim en etkilendiğim kısımlardan biriydi. Mutlaka herkesin okuması gereken sürükleyici bir kitap.
Açıkcası ben bu seriyi okurken çok arada kalıyorum. Bir yanım bırakmak istiyor bir yanım devam etmek. Örnek vermek gerekirse sevdiğim noktaları var bazı noktalarda insan psikolojisini çok iyi işliyor evren’i bence güzel kurulmuş bazı karakterler iyi yazılmış hikayelerini merak ediyorsunuz. Öte yandan beni bırakmaya teşvik eden şeylerin en başında gereksiz cinsellik geliyor hayır yani yazar hiç mi sevişmedin be hayatın boyunca gerekli gereksiz her yere cinsellik, sevişme bölümleri sokuşturup durmuş hani o kadar fazla ki artık bi yerden sonra rahatsız etmeye başlıyor. Ayrıca bazı karakterlerin ana karakter olarak yazılmış olmasına rağmen çok alakasız be gereksiz olduklarını düşünüyorum mesela onlarla ilgili bir kaç bölümü çıkarsak kitaptan hiç bir şey değişmez bence.
Açıkcası ilk kitap olarak yeterince tatmin edici bir kitaptı ben sevdim hatta devamını merak ettim bu yüzden devam kitaplarını da okuyacağım. Ama hikaye açıkcası çok sürprizli tahmin edilemeyen bir hikaye değildi kitabı okumaya başladığımdan itibaren her tahmin ettiğim şey gerçekleşti. Örnek vermek için Spoiler vericem şimdi ; en basitinden Jardirin ihaneti, Arlenin kayıp rünleri bulması, Rojer ve Lesha nın handa yanına gelen adamların sahnesinden sonra soyulup tecavüze uğramaları sonra yollarının Arlen le kesişmeleri , Arlenin ilk dövmesini çölde yapması felan okurken zaten tahmin ediyorsunuz böyle olacak diyorsunuz oluyor. Kitabın yazım dili güzel ve akıcıydı, betimleme ve tasfirlere pek yer verilmemiş karakterlerin yüz özelliklerini gözünüzde pek canlandıramıyorsunuz çoğu zaman. Arlenin hikayesi güzeldi başlangıçtan itibaren severek okudum diğer taraftan lesha karakterini pek sevmedim açıkcası okurken de ilginç bulmadım merak etmedim. Ayrıca kitapta sevmediğim bir diğer şey de çok fazla cinsellik var bence abartılmış beni irite etti bu durum kimin eli kimin cebinde değil tarzında ilişkiler felan çok sevdiğim şeyler değil. Onun dışında nüveler ve nüvelere karşı insanların mücadele anacını yitirmesi sadece kendilerini duvarların arkasına saklama psikolojileri güzel işlenmiş ben tema’yı sevdim umarım ikinci kitap da bu kadar iyidir.
Okur Takip Önerileri
İlk kitabı çok beğenerek okumuştum sonrasında ikinci kitabı okurken ilk kitaba göre daha kötü olduğunu düşünmüştüm hatta hikayenin gidişatı karakterler arasında ilişkilerin durumu beni biraz soğutmuştu hatta üçüncü kitabı okuyup okumamakta kararsızdım. Ve en sonunda üçüncü kitabı yarım bıraktım keşke dah farklı ilerleseydi hikaye, çok iyi potansiyeli vardı. Kötüydü demiyorum ama benim ilgimi çeken noktaları konu ilerledikçe kaybetti. Belki ilerde kitabın sonunu çok merak edersem bir gün bitiririm.
Ben bu kitabı ilk kitaba göre daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. En azından bu kitapta ilk kitapta olduğu gibi akıcılığı çok fazla bozduğunu düşündüğüm betimlemelerden çok fazla yok. Bu nedenle ben ikinci kitabı daha akıcı buldum ilk kitaba göre daha sürükleyiciydi tabi bu benim fikrim. Denizde geçirdikleri zamanı sevdim özellikle kaptan be lock arasında ki diyaloglar güzeldi Jeanin yaşadığı romantizm hikayeye farklı bi tat katmıştı kitabın kötü noktası denizcilik hakkında gereğinden fazla detaylara yer vermesi diyebiliriz. Kitabın finali bir sonraki kitab için çok fazla merak duygumun kabarmasını sağladı çok iyi bir sonu vardı kendi içinde başlayıp biten tatmin edici bir hikayesi de vardı arka planda ilerleyen hikayeden farklı olarak özetlemek gerekirse bazı eksiklerine ve gereksiz denizcilik terimlerine rağmen okumaktan zevk aldığım bir kitap oldu benim için.
Öncelikle şunu söylemek isterim ki bu kitabı ilkine göre daha az sevdim kitap ilkinden daha mı kötüydü derseniz bilmem kişiye göre değişir derim. Bunun sebebi ilk kitabın anlatımındaki akıcılık geçmiş ve günümüz arasında gitmesi gelmesi Vaelin al Sorna karakterine odaklanması sadece bence daha güzeldi . İkinci kitap tamamen farklı bi anlatım tarzına geçiyor farklı karakterlerin hikayelerini okunuyoruz farklı bölümlerle bazı kitaplarda bu hoşuma giden bi durumdur ama nedense bu kitapta bu anlatım tarzını sevemedim ilk kitabın hemen ardından okuyunca. Bazı karakterlerin hikayelerini de sevemedim biraz zorlama geldi ayrıca görmek istediğim ve bu noktaya gidiyor diye düşündüğüm hikaye öyle gitmedi sinir bozucuydu .Burdan sonrası sopoiler Lyna karakteriyle Vaelin arasındaki ilişkinin geliştiğini görmek isterdim oda olmadı Francis bölümleri nispeten diğerlerine göre daha sıkıcı ilerledi benim için . Yani özetlemek gerekirse okumanızı tavsiye ederim kitap kötü değil sadece benim okuma zevkime göre ilk kitaptan daha kötüydü.
Uzun zamandan sonra okuduğum ilk kitaptı açıkcası ama şunu özellikle belirtmek gerek kitap çok akıcıydı özellikle sıfırdan kahraman hikayelerini seven benim gibi biri için. Kral katili güncesi serisini okuyan varsa kitabın başlangıcı size tanıdık gelecektir benzer şekilde açılıyor hikaye. Gelecekte Vaelin’in kendi yaşamını tarihçiye anlatıyor sonra bizde geçmişe dönüyor Vaelinin çocukluktan itibaren aldığı eğitimi yaşadığı deneyimleri zorlukları kahramanlıklarını dinliyoruz. Hikaye geçmişle gelecek arasında gidip geliyor bu şekilde. Açıkcası ben Vaelin karakterini sevdim karakter gelişimi verdiği kararlar konuşmasını çok sevdiğim kendimi bağdaştırdığım bi karakter oldu. Hikaye güzel ilerledi kılıçlar, oklar, savaşlar, alınan eğitimler, özellikle nişanlar ve gizemler hikaye içerisindeki büyü dinler ve inançlar gerçekten merak uyandırıcı şimdi ne olacak acaba diye zevkle okunan bir kitap tavsiye ederim.
Açıkçası çok yüksek beklentilerle başlayıp umduğumu bulamadım kötüydü demiyorum ama düşündüğüm kadar iyi değildi. Örnek vermek gerekirse betimlemelerin yoğun uzun ve aynı zamanda çok detaylı olmasından pek hoşlanmam bu kitapta da yazar sürekli bir şeyleri betimleyip kitabın akıcılığını bölmüş. Mesala tam kitap akmaya başlıyor çok güzel gidiyor sonra yeni bi sokağa yada yere giriyorlar yazar çat başlıyor betimlemeye yok şöyle evler yok böyle duvarlar bıçak gibi kesiyor akıcılığı tabi bu benim şahsi fikrim betimlemelerden hoşlanan insanlar aynı şeyleri düşünmeye bilirler. Bunun dışında güzel ve zevkli bir kitaptı özellikle sonu gayet tatmin edici ve merak uyandırıcıydı. Geçmişe gidip locke’un çoçukluk kısımlarını okumayı da sevdim. Büyücülerle kitaba katılan fantastik ve ilginç dokuyu da sevdim. Birkaç sevmediğim noktasına rağmen genel olarak beğendiğim bir kitaptı.
Gerçekten güzeldi Kan Yemini kitabın üzerine okuduğum için karşılaştırma yapacak olursam Kan Yemini kitabından daha çok beğendiğimi söyleyebilirim. Özellikle bu kitapta çok güzel bi akıcılık var yazar betimlemelerle boğup kitabın akışını sekteye uğratmıyor herşey çok tadında. Büyü sistemi çok güzel düşünülmüş Sissoylu, Siskan ve Ferukemist büyücülerinin özelliklerini ve aralarındaki kavgaları okumak zevkliydi dünya güzel oluşturulmuştu. Bunun yanı sıra kötü karakter ve dövüştükleri başlarda yenilmez diye nitelendirilen sorgucular da güzel düşünülmüştü. Sevmediğim bir kaç şey sayacak olsam ilk Vin karekterinin bazı anlarda çok sinir bozucu olduğunu söylerdim. Özetlemek gerekirse çok sevdim devam kitaplarını sipariş ettim okuyacam eğer fantastik serileri seviyorsanız mutlaka okuyun.
Gerçekten güzeldi hatta uzun zamandan beri okuduğum en iyi başlangıç kitaplarından biriydi. Açıkçası bir kitapta sevdiğim bir çok şeye sahipti özellikle barut büyücüsü konseptini çok sevdim güzel düşünülmüş hatta imtiyazlılarla aralarında ki nefret ve çekişme güzel işlenmiş. Kitabın başlangıcı oldukça akıcıydı ama sonlara doğru geldikçe biraz durağanlaştı bazı sevmediğim noktalar olsada beni ikinci kitabı hemen alıp okumak için heyecanlandırdı eğer fantastik bir üçleme arıyorsanız tavsiye ederim mutlaka okuyun.
Ve işte bir maceranın sonuna geldik. Çocukken tanıdık Ged’i bir yolculuğuna çıktık beraber üzüldük, sevindik, sinirlendik yeni insanlar yeni karakterler tanıdık Yerdeniz diyarını kurtardık işte sonuna geldik. Açıkcası serinin en beğendiğim 3.kitabı bu kitap oldu diyebilirim. Bitmesi gerektiği gibi bitti her şeye bir nokta koyarak açık kalan defterleri kapatarak olayları bir sonuca bağlayarak. Özellikle Karg prensesini okumayı sevdim gerçekten güzel yazılmış bir karakter olmuş kral ile aralarında oluşan romantizm başta nefret ederlerken sonradan birbirlerine değer vermeye başlamalarını okumak hoşuma gitti. En önemli şeylerden biri ise sonunda Tennahu nun hikayesi sonlandı ve ölüler diyarı duvarı yıkıldı. Ged’i çok fazla görmedik sadece başlarda ve sonlarda gördük kitap daha çok Kral, Tenhanu, Karg prensesi , Tenar ve kızılağaç karakterlerine odaklıydı. Seri için güzel ve mutlu bir son oldu özellikle kapanış sahnesini de sevdim güzel seriydi kötü yanları olsada fantastik serileri seviyorsanız mutlaka okuyun.
Şu ana kadar okuduğum Yerdeniz serisinin beş kitabı içerisinde en az sevdiğim kitap bu oldu. Özellikle bir kaç hikayeyi çok gereksiz buldum ve sevmedim. Tabi bunlar benim şahsi görüşlerim çünkü ben bu tarzda her hikayede farklı konu ve karekterleri okumayı seven biri değilim ama Yerdeniz evreninde geçen birbirinden bağımsız hikayeler okumak isteyenler için önerebilirim.
Tenar’ı tekrar görmek güzel hissettirdi ama çok fazla bir zaman atlamasından sonra görmek aynı derecede kötü hissettirdi kitaplarda zaman atlamalarını sevmiyorum hele böyle çok uzun zaman atlamalarını. Kitap “En uzak Sahil” kitabının gittiği yerden sonrasında neler olduğunu Ged’in neler yaşadığını bu kadar yıl sonra Tenar’ın neler yaptığını nerede ne şekilde yaşadığını öğreniyoruz ama kitabın adını aldığı asıl konu olan Tehanu var. Çok şey başına gelen sürpriz karakterimiz yıllar sonra herkesi birleştiren ama hakkında gizemli şeyler olan kız çoçuğumuz. Genel itibariyle beğendiğim bir kitap oldu ilgi çekiciydi özellikle yıllar sonra Ged ve Tenar’ı birlikte okumak aralarındaki naif ilişkiyi sevgiyi okumak güzel hissettirdi.
Genel olarak beğendim açıkçası hikayenin başlangıcından itibaren nasıl biteceğini az çok tahmin etmeye başlaşmıştım nitekim şaşırtmadı kral olacak çocuk, beraber çıkılan yolculuk ve son olarak tüm gücünü feda edip herkesi kurtarma. Zaten gidişat da bize bazı cümlelerle bu olanların ipuçları veriliyordu güzel bir şekilde bitti tatmin etti ama şaşırtmadı.
Açıkçası kitaplarda zaman atlamalarını pek sevmiyorum ben karakter gelişimini yavaş yavaş zaman atlaması olmadan okumayı seviyorum Kral Katili Güncesin de olduğu gibi. Bunların dışında kitabın anlattığı hikaye rahibenin hikayesi, mezarların gizeminin Tanrı’ların hikayesi oldukça ilginç ilgi çekici ve güzeldi. Ben bu kitabı ilk kitaba göre daha çok sevdim.
Rüzgarın Adı kitabını okuyanlar için şunu söyleye bilirim, Yerdeniz Büyücüsü kitabından aşırı derece etkilenmiş bir çok şeyin mantığı aynı doğrultuda. Büyünün kullanılışı isimlendirme Ged’in yaşadıkları jasper ile atışmaları Khvote’nin yaşadıkları ile çok fazla benzerlik taşıyor. Onun dışında kitapta anlatılmak istenen büyü mantığı güzel di ama büyü akademisi çok hızlı geçilmiş gibi hissettirdi biraz daha detaylı uzun anlatılsa daha güzel olabilirdi. Ged in karekterinde ki değişimleri hissetmek güzeldi ama Vechin neden Ged’i bu kadar iyi arkadaşı olarak gördüğünü anlayamadım buda çok üstün körüydü açıkcası. Genel olarak güzel bir kitaptı ama çok akıcı olduğunu söyleyemem açıkçası aksayan yerler ve üstün körü geçilmiş yerler biraz kötü hissettiriyor ama okumanızı tavsiye ederim kötü yönlerine rağmen güzel bir kitap.
Ayrı ayrı hikayelerden oluşmuş ilk iki kitabı okuduktan sonra sadece Geralt ve Ciri odaklanmış bir bütün olarak asıl hikayenin başladığı kitabı okumak güzel oldu. Kitap tahmin ettiğimden daha çok akıcıydı ilk iki kitaptaki hikayeler aracılığıyla karakterleri bize tanıttığı için bu kitapta tekrar tanıtmıyor hatta kitap Geralt’ın Ciri’yi tekrar bulduğu zaman diliminden sonrasını anlatıyor yani ilk iki kitap sadece hikayelere odaklanıyor diye okunmazsa eğer bir çok şey anlaşılmaz. Bazı aksiyon sahnelerinin anlatılışını karışık bulsam da genel olarak beğendim hatta Yenefer’in iyi, içten ve duygusal davrandığı yönlerini görmemizi de sevdim güzel oldu. Triss kısımları da güzel di eğlenceli diyaloklar vardı. Özetleyecek olursak beklentimin üzerinde akıcılığa sahip ilk iki kitaptan daha aşağı kalır yanı olmayan bir kitaptı.
Son Dilek kitabını okuyup sevince hemen ardından Kader Kılıcına başladım. Açıkcası Kader kılıcını daha çok sevdim Geralt’ın iç dünyasına bu kitapta daha çok iniyoruz kendi içinde çatışmasına, kadere inanmamasına rağmen sonunda inanmasına teslim olmasına aksiyon dan daha fazla duygulara değinilen inilen bir kitap olmuş. Ben yenefer ve geralt arasındaki iletişimi duygu alışverişini sevdim. Bunun yanı sıra Ciri gerçekten ciri kısımları çok iyi yazılmış geralt la ilk tanışmaları aralarındaki konuşmalar iletişim gerçekten çok iyidi ben sevdim.
Açıkcası ben Witcher serisini hikayesini oyunlarıyla tanımış sevmiş biri olarak kitabı aldım okumaya başladım. 3 kitabı set olarak aldıktan sonra ilk iki kitabın hikayelerden oluştuğunu öğrenince biraz mutsuz oldum ama hiç de düşündüğüm gibi olmadı tam aksine tek bir bütün olarak bir hikayeyi anlatmasa da ayrı ayrı hikayeler olarak da kendi içerisinde her bir hikaye ayrı bi cevher. Çok severek okudum bir günde bitti bazen durağanlaştığı olsada genel olarak akıcı bir kitaptı. Bu arada şunu söylemek gerekirse evren hakkında hiç bilginiz olmadan direk bu kitaptan başlıyacaksanız kafanız biraz karışabilir anlamakta zorlanabilirsiniz çünkü kitap size evreni karakterleri anlatmakla uğraşmıyor sizi direk maceranın ortasına bırakıyor ama okudukça kendini açıklıyor daha fazla detay veriyor zamanla. Okuyun tavsiye ederim.
İlk kitaba göre daha akıcı hissettirdi okurken daha fazla sürükleyici hissettirdi. Kvothe’nin maceraları daha fazla hareketleniyor ikinci kitapda. İlk kitapta olan o durağanlıktan sanki size bir drama filmi izliyormuşsunuz hissi veren havasını bu kitapta daha a hissediyorsunuz khothe ile birlikte hareketli, tehlikeli ve kanlı maceralara atılıyorsunuz Khovet’nin rüzgarın adını buluşuna yeni yerler ve kültürler keşfetmesini karekterin gelişimine ve olgunlaşmasına tanık oluyorsunuz. Ben ilk kitaptan daha çok sevdim hatta ilk kitapta sevmediğim denna kısımlarını bile yadırgamadım çok güzel bi deneyimdi umarım üçüncü kitapla birlikte hikayenin bitişinde hezeyana uğramayız.
Stefan Zweig okumaya başladığım kitaptır. Bu kitabı nasıl tanımlayacağımı bilemiyorum açıkçası çok ilginç bir deneyimdi. Kitabı elime aldım okudum bitirdim ve bıraktım nasıl bittiğini anlayamadım bir süre kala kaldım okuduklarımı sindirmeye çalıştım bir insanın iç dünyası kendi kendine yarattığı şizofreni insan zihninin karmaşası delilik boşluğun hiçliğin getirmiş olduğu delilik sanırım daha iyi anlatılamazdı.
kurgusu gerçekten çok iyi özellikle fantastik türünde kitap okumayı seven herkesin okuyabileceği adeta su gibi denilebilecek bir akıcılığa sahip güzel bir kitap. Karakterler olarak fiziksel olarak çok iyi betimlendiklerini düşünmesem de içsel dünyalarının yeterince iyi betimlendiğini düşünüyorum. Eğer bazı kısımlar daha kısa tutulsa daha iyi olabilirmiş bazı kısımların gereğinden fazla uzatıldığını düşünüyorum. Burdan sonrası spoiler, özellikle Denna karekterini hiç sevemedim çok gereksiz uzatılmış denna bölümleri beni gerçekten sıktı sanırım bu kadar çok sevdiğim bir kitabın en büyük eksi tarafı benim için denna karakteridir. Özetlemek gerekirse harika olmaya yakın bir kitap eksi yönlerini çıkarırsak eğer mutlaka okuyun fantastik türde kitap okumayı seviyorsanız.
