Hümanist Devrim
Bugün büyük liberal bir zafer olarak değerlendirdiğimiz II. Dünya Savaşı ise yaşandığı dönemde hiç de öyle algılanmıyordu. Savaş, Eylül 1939’da gerçekleştirilen kudretli bir liberal ittifakla yapayalnız Nazi Almanyası arasında patlak verdi. Faşist İtalya bile bir sonraki yılın Haziran ayına kadar beklemeyi tercih etmişti. Liberal ittifak ezici bir sayısal ve ekonomik üstünlük sahibiydi. Almanya’nın 1940’taki GSYİH değeri 387 milyon dolarken, Avrupa’daki düşmanlarının toplam GSYİH değeri 631 milyon dolardı (buna denizaşırı İngiliz sömürgeleri ve İngiliz, Fransız, Hollanda ve Belçika imparatorlukları dahil değildi). Tüm bunlara rağmen 1940 baharında Almanya topu topu üç ay içinde Fransa, Hollanda, Norveç ve Danimarka’yı işgal etmeyi başararak liberal ittifakı dağıttı. Birleşik Krallık ise Manş Denizi sayesinde kıl payı kurtuldu.Liberal ülkeler ancak Sovyetler Birliği’yle birleşerek Almanları yenmeyi başardı. Savaşın şiddetini göğüsleyen ve çok daha ağır bedeller ödeyense Sovyetler Birliği olmuştu; yarım milyon İngiliz ve yarım milyon ABD’linin yanında, 25 milyon Sovyet vatandaşı hayatını kaybetti. Nazizmin mağlubiyetinde takdiri en çok komünizm hak etmişti. Komünizm en azından bu payeyi kazanmak anlamında kısa süreliğine de olsa savaştan faydalandı.
Sayfa 457Kitabı okudu
Başkurdistan Otonomisi 1917 Ekim Devrimi'ni takip eden ay içerisinde, genel durumu müzakere etmek ve gerekli önlemleri almak üzere toplanan Başkurt Merkez Şurası, 29 Kasım günü muhtariyet ilan edilmesine karar vermişti. Yapılan toplantıda ile birlikte, hukukçu Yunus Bekov başkanlığında bir Millî Başkurt Hükümeti kuruldu. Dâhiliye ve harbiye
Reklam
Bağdat Paktı 1953 yılında Eisenhower'ın ABD Başkanı olmasının ardından ABD Dışişleri Bakanı'nın öncülüğünde Ortadoğu'da Sovyetler'i kuşatmak için Türkiye, Suriye, İran, Irak ve Pakistan'ın içerisinde yer alacağı yeni bir ittifaka gidilmesine karar verilir. ABD Dışişleri Bakanı Dulles bununla ilgili istişareler için 11-28 Mayıs tarihleri
Yalnız Türkiye'de millileştirmeler, sermaye karşıtı sol-ideolojik bir muhtevadan yani sınıf çelişkisinden ziyade; iktisadi milliyetçilikten kaynaklanmıştır. Kaldı ki, bir kısmı Lozan Antlaşması'ndan kaynaklanan dolayısıyla bir zaruret olan millileştirmeleri de doğru bulmayanlar ve yabancı sermaye yatırımlarını savunanlar da o tarihte de
Sayfa 110 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
On sekizinci yüzyıla gelindiğinde, artık Müslümanların gölü olmaktan çıkan Kara­deniz'in kuzey ve doğu kıyıları, Rusların kontrolüne geçmişti. 1800'de Gürcistan'ı ilhak ettiler, 1806'da Bakü'yü ele geçirdiler ve on doku­zuncu yüzyılın başlarında, İran'dan ve bazı yerel hükümdarlıklardan eski Sovyet Azerbaycan'ı ve eski Sovyet Ermenistanı'nı oluşturan bazı şehirleri aldılar. 1850'ler ve 1860'lar Ortadoğu'da hızlı ve önemli bir gelişme dönemiydi. Kırım Savaşı, büyük savaşların bilindik katalitik etki­sine sahipti. Hem hızlı ve ani değişiklikler getirdi hem de yeni bir duygu ve deneyim yoğunluğu. İngiltere ve Fransa'yla kurulan ittifak ve bu sayede İngiliz ve Fransız askerlerinin Türkiye'ye gelişi, Batı ile daha önce görülmemiş ölçekte bir temasın kurulmasına yol açtı.
Sayfa 45 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
Ankara Hükümeti ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi, 26 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal imzasıyla 'Moskova Hükümeti'ne gönderilen bir öneriyle başlar. Öneri aynen şöyledir: "1. Emperyalist hükümetlere karşı harekâtı ve bunların egemenliği ve sömürüsü altında bulunan
Reklam
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.