Adnan, tehlikeden ziyade, verdiği sözde durmamış olmaktan üzgündü. Bundan başka da, Adnan’ın fikrince, şayet Türk mebusları İngilizler tarafından esir alınırsa, Garp efkâr-ı umûmiyyesi bizim tarafımıza dönecekti. Benim tuttuğum yol, tehlikeli olduğu kadar şüpheli idi de. Bütün bunlara rağmen, gece gayet sakin uyudum. Uyandığım zaman, Nigâr’la Dr.
İngilizler harbe girince bizim de harbe sürükleneceğimizi sezerek ilk fırsatta "Atsuta Maru" isimli bir Japon vapurunda güçlükle yer bulup memleket yoluna çıktım. Yakın şarka giden başka vapur yoktu. Atsuta Maru'da 1. mevki ücreti aldılar ve fakat bizi ambarlarda yatırdılar. Yatağım üç katlı ranzalardan birinde üçüncü katta idi.
Sayfa 35 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
1 az uzundur,amma oxumağa dəyər
Ertesi gün öğleden sonra Bay Keatiııg'iıı sınıfına girerlerken Cameron, "Hey," diye bağırdı. "Tahtaya avluda toplanacağımız yazılmış." Pitts ümitle, "Acaba Bay Keating bugün ne işler çeviriyor?" deyip sırıttı. Çocuklar koridordan koşarak geçip buz gibi avluya çıktı. Bay McAllister sınıfının kapısından şöyle bir
kitapta çok beğendiğim bazı kısımlar
-yahudinin şapkası ve inkilaplar- “selâhattin gözleri parlayarak koşa koşa merdivenlerden inmişti ve daha o inişi duyar duymaz ben anlamıştım yahudi'nin onu kandıracağını: çok da sürmedi. elinde o tuhaf çanta, başında şapka, yahudi, bahçe kapısına yürürken: siz boşuna inmeyin istanbul'a, diyordu. siz bana gene bir mektup yazınız, ben
BİLANÇO TABLOSU BİR MUHASEBE
Görüşlerimi toparlamaya hazırlanırken, bu bölümde birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Öncelikle, İngilizlerin Hindistan'da yaptıkları her şeyi kötülemek gibi bir niyetim olmadığını söyleyeyim. İnsanoğlunun yaptığı her işte olduğu gibi sömürgeciliğin de olumlu ve olumsuz tarafları vardı. Hindistan'daki bütün İngiliz yetkililer Clive
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Reklam
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Ey insanlar" dedi Keating, öğrencileri etrafına toplandığında. "Ödevlerinize ve çalışmalarınıza tehlikeli bir benzeşme unsuru sızmaya başladı. Bay Pitts, Cameron, Overstreet ve Chapman, buraya gelin lütfen." Dördüne yanına dizilmelerini işaret etti. "Şimdi dördünüzden avluda birlikte yürümeye başlamanızı istiyorum.
Etkileyici Bir Hidayet Öyküsü
Dindar olmayan bir baba ile Ortodoks olan bir annenin çocuğu olarak Ukrayna'da dünyaya gelmişim. Komünizmin bütün dinî yasaklamalarına rağmen bir köy kilisesinde gizlice vaftiz edildim. Evimde, "tek tanrı” inancıyla büyütüldüm. Dinî bayramları seviyordum ve İsa'nın dünyaya dönüşünün sevinci olan Paskalya öncesi kırk günlük orucu
Sayfa 117 - Arina
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.