“Eğer müşriklerden biri senden eman dilerse, Allah’ın kelamını işitip dinleyinceye kadar ona eman ver. Sonra onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu, onların bilmeyen bir kavim
Ben sana hep geç kalıyordum...
Çünkü zaman sendin...
Dokunsam, kırılırdın.
Sussam, unuturdun.
Ve ben her defasında,
bir kelimeye yutkunuyordum.
Gözlerine baktım,
orada kalmayı düşündüm.
Kalmak ne bilirdim...
Ama sen gidendin.
Ben seni,
hep kalan yerimle sevdim.
İnkar etmiyorum...
Sensizliğe bile alışmaya çalıştım.
Ama yok...
Sana benzeyen hiçbir yalnızlık,
senin kadar güzel değildi.
Ve lütfen,
lütfen inkar etme...
Sana en çok
benin içimdeki sessizlik yakıştı.
Çünkü ben sana,
en çok sessizken vardım.