“Müzik aynı zamanda bir bilimdir. Matematiğin notalara bürünerek insan ruhuna iyi gelen bir sanat dalı haline dönüşümüdür müzik… Tıpkı diğer bilim ve sanat dallarında olduğu gibi. Osmanlı’nın en güçlü olduğu zamanlarda ezan okunan minarelerde aynı zamanda astronomi gözlemleri de yapılıyordu. Yani bilim din içiçeydi. Ne zamanki dinle bilimi ayırdık, işte o zaman devlet gücü olarak da gerilemeye başladık!”
Sayfa 140Kitabı okudu
Kendime not olsun :)
"... Belki de insanların birbirlerine duygularını salt anlatmaları olanaksız. Ben çok açık konuşmaya çalışıyorum. Sonsuz bir bağımsızlık, sonsuz bir özgürlük duyduğum için. Bu duygularım, zamanları da, ülkeleri de, kentleri de aşıyor. Termessus'tan önce, çok önce başlıyor, nerede biteceğini bilemiyorum, ama hiçbir yerde hiçbir zaman bitmeyecek gibi..."
Reklam
“Gerçi müziğin de insan ruhuna tarifi yapılamayacak düzeyde etkileri var.…”Müzik ruhun gıdasıdır.” meselesi de değil bu… İnsanın aslında bildiği ama bir türlü hatırlayamadığı kadim geçmişiyle ilişkili bir şey olsa gerek. Sanki uykuda olduğu gibi müzik dinletisi esnasında da insanın bedeni inzivaya çekiliyor ve ortamda cismin yerini ruhlar alıyor. kolaylıkla hissedilebilen ancak analitik zekayla açıklanamayan tuhaf bir durum…”
Ansızın bu dünyada hiç yaşamamış olduğu hissine kapılması onu şaşırtmıştı. Bu doğruydu. Hiç hayatını yaşamamıştı. Hatırlayabildiği çocukluk döneminden beri yaptığı tek şey sadece sabretmekti. İyi bir insan olduğuna inanmış ve inandığı gibi kimseye bir zararı da olmamıştı. Hep dürüsttü, kendi çapında başarılı olmuştu ve bir süre böyle devam edecekti. Ancak bu, anlaşılamaz bir durumdu. Çürüyen barakalar ve büyüyen otların önünde o, hiç yaşamamış küçük bir çocuktan ibaretti.
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Kitap Hakkında Yorum ve Alıntılar
Öncelikle kitabı çok beğendim. Kayahan Demir’in okuduğum ilk kitabıydı tabi ki son değil Konusuna gelirsen Yerebatan Sarnıcında düzenlenen etkinlikte olan bir cinayet ve etkinliğe davet edilmiş olan Dedektif Milas’ın cinayeti çözmesi. Yerebatan Sarnıcından Edirne Selimiye Camii’ye kadar uzanan koşuşturma, ipuçlarıyla merak uyandırıyor.
Mona Lisa Senfonisi
Mona Lisa SenfonisiKayahan Demir · Timaş Genç · 2023108 okunma
Hayat
Hayat ne fazla gülmek, ne de yasa girmektir, Mevzuatı çiğnemek, talihi devirmektir... Dünyayı parmağının ucunda çevirmektir... Yaşamak, yatağından seller gibi taşmaktır. İnsan ki gelip geçer dünyadan nefes gibi; Ne büyük ıstıraptır yaşamak herkes gibi?.. "Yükseksin!" Tatlı bir ses olamaz bu ses gibi Yaşamak; kartal gibi göklerde dolaşmaktır. Hâlik ki her mahlûktan başka yarattı bizi Zaman bir avuç toprak yapsa da cismimizi Kâinat hayretlerle anmalı ismimizi Yaşamak, asırları bir hamlede aşmaktır...
Sayfa 97
Reklam
" İnsan günlerce kabullenemeyip sürekli ağladığı durumu rastgele bir sabah 6 da uyanıp kabullenebiliyormuş. Ve günlerce istediği gibi olmadığı için de minettar olabiliyormuş."
603 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Kitap tarihi romanın ilk örneklerinden biri. İskoç yazar Walter Scott bu romanda ortaçağ İngilteresini, özellikle Norman istilası zamanlarını yansıtıyor bize. Normanlar ve Saksonlar arası düşmanlık, Haçlı Seferine gidip dönemeyen, yolda Almanya'da esir düşmüş Aslan Yürekli Kral Richard ve onun yokluğunda tahtı ele geçirmiş kardeşi Kral John,
Ivanhoe
IvanhoeWalter Scott · İletişim Yayınları · 2021100 okunma
Ama sanıyorum insan alışıyor Alışkanlık da başımızın belası Bir duruma alışıyoruz Ve yok sayıyoruz artık Alışmak sanki bir şeyi, yok etmek gibi..
Yılmaz Erdoğan
Yılmaz Erdoğan
İnsan, yaşayış vaziyetince, bir dağdan kopup sel içine düşen veya yüksek bir apartmandan düşüp yuvarlanan bir şahıs gibidir. Evet hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür'atle çalıştırıyor. Mesnevi-i Nuriye - 109
Reklam
"Yenildik dediler," diye tekrarladı. Hüzün sesini yumuşatmıştı. Gülümsedi. "Paydos der gibi." Yine gülümsedi. "Hani bayram yerinde salıncakçı; yandııı der ya.. tıpkı onun gibi; harp bitti dediler. Bir de baktık ki bizde ne kol kalmış, ne kanat. Hafız'ın oğlu Demirci Salih, Çolak Salih olup çıkmış. Sen olsan nişlersin? de bakalım şimdi Ali Emmiiii?" Gülüyordu: "Surat da kalmamış. Anamın halini bi gör." Ihlamuru yeniden dikti: "Padişahım çok yaşa!.." Ona bakıyor ve susuyorlardı. Çeşit çeşit bakışlar ve çeşit çeşit susuşlar. Salih şapşal bir gülüşle: "Padişahım çok yaşa," diye tekrarladıktan sonra alçak bir sesle ilave etti. "Ama böyle bir bağırma istiyor insan. Padişahım, madişahım.. ne olursa olsun bi şey için, biri için 'Çok yaşa' diye bağırmalı insan... Pek hoş oluyor yani.. kol bacak gitse de!.."
Hakimiyet Kimin?
Kuşkusuz ki, Hakk ve Bâtıl'ın, doğru ve yanlışın, helâl ve haramın ne olduğunu belirlemekte geçerli olan tek hüküm Allah'ın hükmüdür. Bu anlamda hüküm ancak Allah'ındır ve bu anlamda Allah'ın hakimiyet hakkı hiçbir şekilde bir başkasına devredilemediği gibi, bu hakimiyet hakkına kimse ortak da edilemez. Bütün hükümlerin üstünde
Sayfa 224 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okuyor
Duygulardan yoksun hiçe bakan gözdense acı veren duygular yeğdir garib gibi ama öyle böyle söylüyor can sıkıntısı çeken insan lisân-ı hâl ile!
35 YAŞ ŞİİRİ
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla
"Babanın zihni, insan toplumundaki diğer herkesin zihni gibi, benim için bir gizemdi."
Sayfa 45 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.