Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İçimizdeki Yerli Siyonistler
Siyonist İsrail’i yaptığı katliamları ve vahşetleri görüyoruz ve biliyoruz Ama bir de Siyonist İsrail’in içimize yerleştirdiği, parayla satın aldığı bizden gibi görünüp İsrail’e hizmet eden hainleri görmüyoruz. İsrail’e jet yakıtı satıldı, Kürecik’ten bilgi gitti diyenleri… Allah onları kahretsin! İçimizdeki yerli Siyonistle İsrail askerlerinden daha tehlikeli Çünkü onlar görünmüyor, beyinlerimizi, nesillerimizi zehirliyor, terörü destekliyor, canla başla İslâm ve insanlık için çalışanları zedeliyor, geleceğimizi karartıyor…
''Onu yetiştiren ailesinin bile sevmediği insanlar tanıdım. Yüzleri sert, karakterleri sert, hisleri sert, acıları sert, dirençleri sert... öyle ki umursamıyorlar birçok şeyi; kandırılmış gibi yaşıyorlar bu hayatı! bir parça sevgi dolu söz söyle, bir bak neler oluyor! Koskoca adamlar, bir çocuk misali; hüzne kapılıyorlar, gidiyor o eski umursamaz tavır... insan bu dostum, iyiliği, sevgiyi istiyor...'' Z.a
Reklam
"Zaman değilde, insan geçiyor gibi, Evvelâ hepsi, sonra kendisi... "
"Bugün günlerden 26 Nisan Cuma günü. Saat 03.26 ve yazdığım vakitle beraber daha da ilerlemeye devam ediyor. Bu satırları neden yazdığımı inan bilmiyorum. Daha önce seninle vedalaşmak için çokça fırsatım olmuştu ama hiçbirinde bunu yapabilecek cesaretim yoktu. Ne oldu da şimdi o cesarete sahip oldun diye sorarsan bana, susmak dışında bir şey
Ne tuhaf, ölüm kendini hatırlattığı zaman mülk sahibi gibi yaşadığın bu dünyada misafir olduğunu hatırlatıverir. Gözünün önünden film şeridi gibi geçer elinden kayıp giden hayat. Oysa Bir ömrümüz var bir de ölümümüz. Her cenazede merak ederim insan nasıl unutur da kapılır hayatın hırslarına, kavgalarına... Hepimiz biliriz. Ama unutturur bize nefsimiz. Ey nefsim! ölümün bu kadar yakın olduğunu bildiğin halde hayata nasıl bu kadar kanarsın. İnsanın ağzının tadını bozan, her şeyi yarım bıraktıran ölüm bir gün senin de elini tutacak. Ölüm kendini ağırlatmadan, hatırla ölümü !
Sessizce
Ya da her şeyi boş verelim usulca uzaklaşalım birbirimizden Kalp atışlarımızı dinleyelim dünyanın başka uçlarından Sonar bir yağmur yağsın toprağın kokusunu birbirimizin kokusu imiş gibi çekelim içimize Aradan yıllar geçsin ama hiç unutmayalım birbirimizi
Reklam
Bir karakalem gibi çizelim kederlerimizi...
Temel dinamiklerin hep ilk öğrendiklerindir. Yani çocukluk. Aslında bütün hayatını bunun etrafında döndürür durursun. Psikologlar sadece çukurun içinden çıkarır seni. Ama o çukur her daim gözünün önünde kalır. Karamsar bir tablo değil bu. Hayat başka türlü tasarlanamazdı. Sonradan öğrendiklerin ilkleri kadar etkili değildir. Bu beynin gelişimi ile ilgili bir şey. Olayın içinde biyolojik beyin yapısı faktörleri var. Bu yüzden bu insanın elinde değil. Hiç ummadığın bir bilgiyi, en gereksiz şeyleri hatırlar durursun. Ama çoğu şey aklına bile gelmez. Bunda olduğu gibi. Kendi beynini manipüle etmeyi öğrenen insan hayatın sırrını çözer. Çünkü her insan aslında dünyaya eşittir gücün farkına varamaz. Sayeni
"İnsan, Allah'a inancını yenilemeli, tazelemelidir. Bir alışkanlık gibi değil. Bir töre gibi değil. Bir mirastır bu ama bir miras gibi de değil. Sanki ilk ve son insan kendisiymiş gibi,Allah'a inancını tazelemelidir."
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
İnsan bazen kalabalıklar içinde yapayalnız ve yalnızlıklar içinde çok kalabalıktır. Sadi Şirazi'nin dediği gibi; "İnsan bir damla kan ve bin endişe"...
Reklam
İnsan neden okur? Bir dizeye yahut bir cümleye tesadüf edersiniz, dersiniz ki "işte bu tam da benim yaşadığım ama adını koyamadığım o duyguyu anlatıyor!" Yalnızlığınız bir anlığına uçar gider. Başka ruhlarla aranızda bir akrabalık bulursunuz. Çoğalır ve iyileşirsiniz. ‭EFESLİLER 5:15-17 TCL02‬ [15] Öyleyse nasıl yaşadığınıza çok dikkat edin. Bilgelikten yoksun olanlar gibi değil, bilgeler gibi yaşayın. [16] Fırsatı değerlendirin. Çünkü yaşadığımız günler kötüdür. [17] Bunun için akılsız olmayın, Rab'bin isteğinin ne olduğunu anlayın.
Kötü Kaderim
Dikkatim dağılır çoğu zaman bazı geceler, kaybolurum... Kırık benliğim, yalnızlığım ve direnmeye devam eden ruhumla başbaşa kalırım. Yaşamayı unutmuş, bezgin ve yıkık bir adam olurum. Bir noktada içimde bir cesetin yaşadığını hissederim. Tam da o an, kalbimin; onarılamaz, küçük parçalara ayrıldığını anlarım. Duygularıma dokunan umutsuzluklarım, beynimin içinde toplanan olumsuzluklarım ve bütün güvensizliklerimle sessizliği dinlerim. Kendimi kandırıp dururum, kendimi avuturum ve bunu yalnız kendim için yaparım. Sonra, kayıp bir çocuk gibi korkarım. Dünyam beni çok kez parçaladı, yine de yaşamak zorundayım ama neyseki eskisi kadar acı vermiyor olanlar. O kadar çok dengesizim ki, bu gece düşebilirim. O kadar çok dikkatsizim ki, bu gece yanlış bir şeyler yapabilirim ve o kadar çok yorgunum ki bu gece, ölebilirim!
Yasin BÖLÜKBAŞI ツ
Yasin BÖLÜKBAŞI ツ
Çık sözlüklerin anlam arayışından. Ön söz gibi söyle son sözünü...
Ay çiçekleri gibi gibi bak güneşe...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.