Yunanlılar sayesinde işler çabuk ilerledi ama aynı çabuklukla da baş aşağı gitti; tüm makinenin devinimi öylesine hızlandırılmıştır ki, onun aksamlarının arasına fırlatılan tek bir taş makineyi tuz buz eder. Örneğin Sokrates böyle bir taştı; felsefi bilimin o güne kadar şaşırtıcı biçimde alışılmış, açıkçası yine de pek hızlı olan gelişimi bir gecede mahvedildi.
Hepsi benzer kişiliklere sahip olan bireylere dayalı büyük toplumların tehlikesi, her türlü istikrarı onun gölgesi gibi izleyen miras alınmış bir aptallığın giderek artmasıdır.
"Bir evlilik yaparken kendimize şu soruyu sormalıyız: Sonu yaşlılık olan o uzun yol boyunca bu kadınla sohbet etmekten keyif alacağına inanıyor musun?"
(yarın ne olacağını bilemediğin bir hayatta bunu kestirmek çok zor)
Evlilik yirmili yaşlarda gerekli, otuzlu yaşlarda ise yararlı ama gerekli olmayan bir kurumdur: yaşamın sonraki yıllarında ise genellikle zararlıdır ve erkeğin tinsel gerileyişini hızlandırır.
Bir meslek bizi düşüncesiz yapar: en büyük yararı budur. Çünkü genel türdeki vicdan azapları ve endişeler bize saldırdığında, arkasına çekilebileceğimiz bir siperdir.
İnsanların çoğu günlük hayatta neden doğru söylerler?
Kuşkusuz bir tanrı yalanı yasakladı diye değil. Aksine birincisi; daha rahat olduğu için. Çünkü yalan yaratıcılık değişiklik ve hafıza gerektirir.
İki insan arasında ki görüşlerin yabancılaştığının en güçlü belirtisi, ikisinin de birbirlerine ironik bir şeyler söylemeleri, ama ikisinin de bu sözlerin ironik yanını hissetmemeleridir.