Bir dahinin çıkması için bir halkın içinden milyonlarca insanın geçmesi gerekmiştir her defasında, gerçek anlamda tarihsel bir olayın, insanlığın yazgısını değiştiren bir anın gelmesi için de milyonlarca yararsız
anın akıp gitmesi gerekir.
Ancak sanat alanında bir dahi ortaya çıktığında çağların
ötesine geçer; dünyanın yazgısını değiştiren böyle bir an bir kez oluşunca on yıllara, yüzyıllara damgasını vurur. Bir paratonerin ucuna nasıl tüm atmosferin elektriği yükleniyorsa böylesi bir anda da ölçüye gelmez yoğunluktaki bir olaylar silsilesi en küçük zaman dilimine sığar. Ben böyle anları, geçiciliğin karanlığını aynı yıldızlar gibi değişmez bir ışıltıyla aydınlattıkları için insanlığın yıldızının parladığı anlar diye adlandırdım.
Çok yorgunum, ama yine de beklediğim bir şey var... İnsanın uykusunun gelmesi ve beklediği güzel bir şeyi uykuda kaybetmek istemediği için ayık kalmak zorunda olması gibi bir şey...
İyi bir psikolog olarak da, bu yüz elli bin insanın savaş isteğini son haddine nasıl çıkaracağını biliyor. Böylece, askerlerine, insanı dehşete düşüren bir söz veriyor ve bunu, bütün onuruyla, en kusursuz bir biçimde yerine getiriyor. Davullar çalıp borular öttürülerek bütün karargâhı dolaşan tellallar, Sultan'ın bu sözünü duyuruyorlar:
"Mehmet, Allah'ın, Hazreti Muhammed'in ve dört bin peygamberin adını anarak, babası Sultan Murat ve bütün atalarının aziz ruhları üzerine yemin etmiştir ki, alınışını izleyen üç gün boyunca, kenti yağmalayabileceklerdir. Surların içindeki her şey, her türlü ev ve ziynet eşyaları, sikkeler ve paha biçilmez mücevherler, erkekler, kadınlar ve hatta çocuklar bile, savaşı kazanan askerlerin malı olacaktır. Sultanın kendisi ise, ganimet hakkından vazgeçiyor, onun için Doğu Roma İmparatorluğu'nun bu son kalesini ele geçirmiş olma onuru, her türlü ganimetin üzerindedir."
Çok yorgunum, ama yine de beklediğim bir şey var, sanki insanın beklediği güzel bir şeyleri düşündüğü için uykusunun gelmesine rağmen uyuyamaması gibi..
Bir ulusun içinden bir dâhinin çıkabilmesi için milyonlarca insanın dünyaya gelmesi gerekli olmuş, gerçek bir tarihsel olayın , yani yıldızın parladığı anların oluşması için de milyonlarca saat beklemek zorunda kalınmıştır.
...
"Bir ulusun içinden bir dâhinin çıkabilmesi
için milyonlarca insanın dünyaya gelmesi gerekli olmuş, gerçek bir tarihsel olayın,
yani yıldızın parladığı anların
oluşması için de milyonlarca saat
beklemek zorunda kalınmıştır."
...
"Tek bir evet, tek bir hayır,
bir anlık erken davranma ya da
bir anlık geç harekete geçme,
bu anı, yüzlerce kuşak da geçse,
asla geri getiremez ve bu yitirilen an,
bireyin ve ulusların yaşamını ve
hatta bütün bir insanlığın yazgısını belirler."
Sayfa 13 - Can Yayınları Minikitap - On Dört Tarihsel Minyatür - ÖnsözKitabı okudu