Kırmızı. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
Midem bulanıyor. Gidemezsin. Çoraplarımı veririm sana, angora kaşkolümü.., “bak bunları çok severim” cam bileziklerimi. Al onları benden, özlediğini anımsa. İzin ver yanına oturayım, hiç konuşmam.
Sen o uzak ülkelerde afrikalı ressamları satın alan zengin kadınlarla sıcak çaylar içiyorsun. Döndüğünde bana anlatacak muhteşem anıların var. Bense burada yıllardır önüne geçilemeyen bir kadere eşlik ediyorum.
Hiçbir şeyi sevmiyorsun değil mi… sen de benim gibisin işte. Öp beni canım, otomatik anarşistim; yüzümün yarısını. Hiçbir boktan anladığın yok… canım, çocuk erkeğim, reçelim, karayemişim…