Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İbrahim Ökmen

İbrahim Ökmen
@iokmenn97
Kendime notlar
Bursa
105 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Çünkü ne geri gider yaşam ne de oyalanır dünle.
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
İyimser Olmayan Umut
İyimser Olmayan UmutTerry Eagleton
8.2/10 · 119 okunma
İyimser kişi umutsuzluğa düşmez belki ama umudu elzem kılan koşulları görmezden geldiğinden, gerçek umuttan da habersizdir.
Sayfa 183Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bulunduğunuz yerden kendini ilk bakışta belli etmeyen bir mutluluk vesilesini size gösterebilecek bir bakış açısı mutlaka vardır. Bu bakımdan, dünyanın parçalı ve çelişkili olması bir umut kaynağıdır. Size çok önemli görünen bir şeyin başka birinin hayatında sadece bir ayrıntıdan ibaret olduğu gerçeğindeki ironiyi kabul ederek yaşamak daha iyidir. Erişilemez şeyleri ummamak, kişiyi yıkımdan korur. Belki de umudun karşıtı umutsuzluk değil, cesurca bir tevekkül ruhudur.
Sayfa 119Kitabı okudu
Katıksız umutsuzlukta gerçek bir gönül rahatlığının yattığı durumlar da vardır. Bu türden bir umutsuzluk ille de çaresizlik anlamına gelmez. Tersine, çaresizliğin en etkili ilacı bile sayılabilir. Stoacı öğretiye göre, insan fazla yüksekten uçmayınca fazla üzülmez de.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Umudunu yitirmek, umutsuz hissetmekle aynı şey değildir; umutsuzluk kaderci bir eylemsizlik veya gözü kara bir eylemlilik biçimini almaya meyillidir. Umudunu yitirmek, içinde bulunulan durumla ilgili olarak hiçbir şey yapmamakken, umutsuz olmak hemen her şeye hazırlanmış olmak demektir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Başka bir gelecekten bahsederken ne umduğumuzu tam olarak biliyor olsaydık, etrafımızda gördüğümüzden o kadar da uzak, dolayısıyla yeterince farklı bir gelecek olmazdı bu. Neyi umut edeceğimizi ancak umudumuzun nesnesi sonunda belirginleşip gözler önüne serildiğinde bilebiliriz muhtemelen, tıpkı psikanalize göre neyi arzulamamız gerektiğinin bize öğretilmesinde olduğu gibi.
Kabaca söylemek gerekirse, umut arzu ile beklentiden oluşur. Bir şey arzulamadan beklemek mümkündür ama arzulamadan umut edilemez.
Umut bir anlamda "sadakate duyulan sadakattir" ; kişinin en zorlu ve çalkantılı koşullarda kendi inancına sadık kalışıdır. Mizaç olarak iyimserlik ise, tersine, genelde umutla ilişkilendirilen erdemlerin çoğunu gerektirmez. Doğal bir eğilim olması bakımından bu gibi ahlaki alışkanlıkların geliştirilmesi ihtiyacı yoktur iyimserliğin bu türünde.
İyimser mizaçlı kişi neşeli tabiatını gerekçelendirme ihtiyacı duymaz, daha doğrusu bunu yapamazken, umutlu kişi umudunu gerekçelendirebilmelidir. Eğer umut salt bir his olsaydı, erdem sayılmazdı. Bir erdeme sahip olduğunuz için takdir görebilirsiniz ama bir hissinizden ötürü takdir edilmek en azından sık rastlanan bir durum değildir.
Reklam
Her erdem gibi umut da belli bir tarzda düşünme, hissetme ve eyleme yönelik, edinilmiş bir erdemdir. Tek seferlik bir olaydansa, hayat şekline bağlı bir erdem olmalıdır umut.
Kişi şiddetli bir huzursuzluk içinde olduğu konusunda yanılmazken, gerçek umutlar beslediği konusunda yanılabilir.
Umutlu konuşmak, kelimelere özel bir etki katmak anlamında değil, onları belli bir şekilde kullanmak anlamına gelir. Kişi bir diğerini teselli ederken içi zalimce bir nihilizmle kavruluyor olsa bile, umutlu sözler yine umutlu sözlerdir.
İnsan özel bir şey hissetmeden de umut besleyebilir. Aynı şey beklenti için de geçerlidir. Çocuk beklediği söylenen bir kadın gününün her anını çocuğunun doğmasını bekleyerek geçirmez.
Unutkan mahluklar olarak, geçmiş umutlarımızın saçmalığını örtbas eder ve daha cazip ham hayallerin ardına düşeriz. İşte insan varoluşu diye bilinen şey de, kendini unutuşun bu sonu gelmez döngüsüdür.
Euripides umudu insanlığın başına gelmiş bir lanet diye nitelendirirken, Platon umudun kişiyi yanlış yola saptırabileceğini belirtir. Thomas Aquinas ise, umuda en çok gençlerde, ayyaşlarda ve düşünme yetisinden yoksun ahmaklarda rastlandığını söyler iğneleyici bir dille. Pascal, "hiç yaşamadığımız ama yaşamayı umut ettiğimiz" yorumunda bulunur. Byron umudu yanakları çökkün bir fahişe olarak adlandırır. Kierkegaard umudu insanın parmakları arasından kayıp giden alımlı bir bakireye benzetir.
1.113 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.