Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Mustafa Kemal, Büyük Taaruz öncesi Akşehir’deki evinde dinlenirken okumaya başladığı Çalıkuşu için “ Biliyor musunuz, gece Reşat Nuri Bey’in Çalıkuşu romanını okumaya başladım. Çok beğendim. İhmal edilmiş Anadolu’yu ve genç bir hanım öğretmenin yaşadığı zorlukları ne güzel anlatmış. Bitirince İsmet’e vereceğim. Sonra sizler de okuyun.” demiştir.
544 syf.
8/10 puan verdi
Çalıkuşu. Bu kitabı ikinci kez elime alışım. Belki bir çok kez okuyabileceğim akıcılıkta ve etkileyicilikte. Feridenin hikayesi. Feridenin Kamran'a olan kızgınlığı ve kırgınlığı yüzünden anadolunun en ücra köşelerine savruluşu. Gerçi aşkı desek daha kapsamlı bir tabir de bulunmuş oluruz. Feride ve Kamran birbirlerine aşıktırlar fakat Feride
İnceleme
Bir şarkı vardı, Hasretinle Yandı Gönlüm...
Bu şarkının sözleri tam da bu kitabın özeti. Eseri, sağlık problemleri, okul, iş derken bir türlü bitirememem sinirimi bozmuş olacak ki pes etmeden oturup başında saatlerce vakit geçirdim. Son sayfasına gelesiye kadar, neden bunca zamandır açıp okumadım diye sordum kendime ve sanırım verebileceğim bir cevabım yok.
Kitabı okurken onlarca duygu değişimi yaşadım. Yeri geldi Feride'nin yaşadıklarını gözümü kapatarak hissetmeye çalıştım ama hiçbir zaman anlayamayacağım duyguların hissi bile beni yeterince hüzünlendirmeye yetecek güçteydi. Feride'nin azmi, sabrı ve umudu her zaman bir çiçek gibi sulanmayı hak edecek türdeydi. Sevginin, sabır ve özlem gerektirdiği, her ne kadar sağlam temellerin üzerine kurulmuş olması gerektiğini bir kere daha Çalıkuşu, İpekböceği ve Gülbeşeker sayesinde anladım...
Kitabın her bir alıntısı altın mahiyetinde olduğu için kendi kendime onları buraya kaydetme gereği duydum...
Yazdığı bu mükemmel kitap doğrultusunda ustalığını ortaya koymuş Reşat Nuri'yi de bir kere daha sevgiyle anıyorum...
Mutlaka okuyun
10/9
Papağanları sever misiniz?Cevabınız hayır ise elinizdeki bu kitabın kapağını açmadan hemen kitaplığa geri koyun ve sessizce uzaklaşın.Çünkü bu kitabı bir papağan anlatıyor.
Günümüzden geçmişe uzanan bir trenin son vagonunda, kulağımda “tuti mucize guyam”şarkısı eşliğinde bir yolculuktaydım sanki kitap boyunca.
Büyülü gerçekçilik
Bazı yerlerde mantık hataları olsada vakit geçirmek için okunabilir. İlk kitap daha iyiydi diyebilirim dedektiflik araştırmaları merakta bırakıyor ama vakaları varsayımlarla çözmesi benim için mantığa oturmuyor.
NOT: Bu yazı spoiler içermektedir.
Öncelikle kitabın şöyle bir özetinden bahsedecek olursak:
Bir kız düşünün daha mini minicik iken annesini kaybetmiş, babasından uzakta; Fransız Mekteplerinde büyümüş arada bir gittiği teyzelerinin yanında gördüğü sevgiyle şımarmış, hareketli kıpır kıpır Çalıkuşu.. Aslında adı Feride ama o kadar neşeli ve hareketli bir çocuk ki herkeste adı Çalıkuşu olarak kalır. Zamanla bu Çalıkuşu büyür ve Kamaran ile nişanlanır. Sonrasında kalbi ve gururu kırılır ve bu Çalıkuşu evinden ailesinden uçup gider. Kitap Çalıkuşu’nun günlüğü şeklinde ilerliyor ve belki de en güzel en dokunaklı yerleri Çalıkuşu’nun Anadolu’da muallimelik yaptığı zamanlar. Kitap bu şekilde devam ediyor ve sonu çok güzel çok naif bitiyor.
Şimdi birazda kendi düşüncelerimden bahsedeyim:
Öncelikle kitabın okuyucuyu içine çeken harika bir havası var, kitabı okurken baştan sona film izlermiş gibi hissettim. Çalıkuşu’nun evden ayrılıp muallime olduğu zamana kadar okurken dehşet bir keyif ve mutluluk duydum. Sonrasında ise Feride’nin - nam-ı değer Çalıkuşu, Gülbeşeker, İpekböceği – yaşadıklarını sanki ben yaşıyormuşum, olanlar sanki benim başıma gelmiş gibi hissettim. Yeri geldi üzüldüm, yeri geldi coşkulu hislerle doldum fakat kitabın her yerinde muazzam bir naiflik hissettiğim kuşkusuz bir gerçek. Kitabı okurken hemen bitsin diye çok uğraştım ama bittiğinde o kadar üzüldüm ve boşluğa düştüm ki anlatamam.
!!! Merak edenler, okumayanlar ya da kararsız olanlar için kesinlikle bir dakika bile beklemeyin kitabı edinip hemen okuyun.
544 syf.
·
Puan vermedi
Çalıkuşu olgunlaşmayı anlattığı kadar, zamanın acımasız tesadüflerle dolu olduğunu da gösterir. Sevgiyle nefretin arasında öyle bir çizgi vardır ki sınırını kestiremediğin zaman gerçek bir hisse dönüşür. Feride, Gülbeşeker, İpekböceği, Çalıkuşu hangisi denilmek istenirse denilsin; fransızca öğrenmiş, çevresinde binbir çeşit insanla karşılaşmış fakat içindeki çocuğu ve yalnızlığı bir türlü bırakamamış birisi kendisi. Yapmaması gereken kaçışları yapmış, her zaman kendi teselli edilmesi gerekirken başkasını memnun etmiş birisi. Aslında ufak bir yalandan doğan itiraf belki de kaçmasa onu ömür boyu mutlu edebilirdi. Ama son gelinen vaziyet daha çok algıları açılmış, farkında olan bir birey. Sevginin farkındalıkla bazı acılara katlandığı zaman daha değerli olduğunu gösterir. Feride iç dünyasında döngüsünün bir kuş gibi olduğunu gene sezdirmiştir bize;
"Ben de sizin gibi zannederdim. Fakat artık fikrimi degistirdim. Kuşlar ne istediğini bilmeyen, zavallı, akılsız mahluklar. Kafesten kaçıncaya kadar türlü türlü üzüntüler içinde çırpınıyorlar. Fakat sanır mısınız ki, dışarıda daha fazla bahtiyar olacaklar? Hayır, buna imkan yok. Ben öyle sanıyorum ki bu biçareler her şeye rağmen kafeslerine alışıyorlar, açık havaya kavuştukları zaman bir dal üstünde, başlarını kanatları içine gizleyerek hasret çekiyorlar. Kuşları zorla kafeslerde alıkoymalı, zorla, zorla."
open.spotify.com/track/5kZaAWX1K...
Ah Feride… Ah Çalıkuşu, İpekböceği, Gülbeşeker. Hikayen de tıpkı kendin gibi güzel…
Bu kitabı ilk defa yıllar önce lisede okumuştum. O zaman da çok sevdiğimi hatırlıyorum. Ama bu defa tesiri bende bir başka oldu sanki. Belki bunun sebebi kendimi karakterin yerine daha iyi koyabilmemdir. Fakat sebep ne olursa olsun inanılmaz güzel bir deneyimdi. Feride’nin maceralarını, hüzünlerini, gülüşlerini ve kimi zaman yaramazlıklarını bazen gülerek, bazen içim burkularak okudum. Oldukça akıcı olduğunu da söylememe gerek bile yok diye düşünüyorum. Yazarın son derece şahane bir dili var. Asla eskimeyecek güzellikte bir hikaye. Eğer okumadıysanız kesinlikle tavsiyemdir.
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nereden başlasam inanın bilemiyorum...
Aslında uzun zamandır okumak istediğim, aklımda olan bir eserdi fakat nasip bugüneymiş..
İlk olarak baş karakterimiz olan Gülbeşeker, İpekböceği, Çalıkuşu...
Evet,evet. Bu isimlerin hepsi aynı kişi fakat asıl ismi Feride.
Feride küçük yaşta annesini ve babasını kaybederek teyzesinin yanında yaşamaya