Yıllar geçtikçe eşyaların tamirciye götürülmesi alışkanlığı azalmaya başladı; insanlar artık bozulan eşyaları tamir ettirmektense, çöpe atıp yenilerini almayı tercih ediyorlardı...
Unutmak hatırlamanın bir parçasıdır; kötü hatıraları dalgınlıkla hafızadan uzaklaştırarak değil, acı çekmeyi göze alarak unutmak. Özgürleşmek tam burada başlar: unutmayla hatırlamanın aynı şey olduğunu keşfettiğin anda...
İnsanın kabahatleriyle arasında görünmez bağlar vardır, içini kavuran ateşe başka bahaneler bulur, oysa sorunun kaynağı derinlerde bir yerde kaybolduğunu sandığımız karartılarda gizlidir...
Farkına bile varamadan pay sahibi olduğumuz günahlar, suçlar, kederler, zaman ve mekan sınırı tanımaksızın, anlam veremediğimiz boğucu bir huzursuzluk olarak içimizi mesken ediniyorlardı...