Çok zeki olabilirsiniz, dünyadaki
bütün kitapları okumuş olabilirsiniz ve
onlardan alıntılar yapabilirsiniz ama kendinizi bilmiyorsanız yüzeysel olanın ötesine nasıl geçebilirsiniz ki?
Jiddu krishnamurti
tenhada gün devrilir yavaş yavaş
iki yalnız soframızı kurarız
rakı istemez
kadehimize
göynümüzden damıttığımız
acımızı koyarız
neşet ertaş ölmüş
kafam dumanlı / tütüne lüzum yok
cuvaramızı
etimize
basarız...
271012
yıllarca taşımışken
koca bir eylülü sırtıma alıp
bir kadın geldi kuzeyden
gülüşüyle papatyalar açtırıp
................................... gelme
................................... bilemem ben
................................... papatyalara teslim olmuş
toprağı
.................................. gülme
.................................. bir gülüşüne feda ederim
.................................. bakmadığın ufukları
ahh
dönme sırtını bana
içimi parça parça kırıp
yoksa giderim bu kentten kuşları alıp
sen benden yüzünü çevirirsek
sigara niyetine içerim
tütün yerine kağıda
bu kenti sarıp...
al elimi eline kadın
dudaklarına götür
...
gerekirse içiçe ölürüz!
(paris de neymiş,süslü şehir)
sen merak etme biz
kurşunla delik deşik olmamış bir tutkuyla
acının her türlüsünü görmüş
aşka aşık beyrut ta öpüşürüz...
mevsiminden önce solan kır çiçekleri kurtulacaksa eğer
güzel kalpler arasına gerili madak dizelerinde kurutulur
ve boğma rakıya basilmış acılar ancak
işte o
çiçekler asılı madak dizelerinde unutulur
240413
(Didem Madak Anısına)
Çiçekten yelkenleri olan teknelere bindirip
tüm hüzünlü kadınları
daha güzel coğrafyalara uğurlayacağım bugün
ki o kalpleri güzel kadınlardan
kalpleri güzel erkekler doğsun
ve
kadınların gözlerinden dökülen yaşlar o coğrafyada
yalnızca mutluluktan olsun...
çiçekten yelkenleri olan teknelere bindirip
tüm hüzünlü kadınları
daha güzel coğrafyalara yolculayacağım bugün
ki o kalpleri güzel kadınlardan
kalpleri güzel erkekler doğsun
ve
kadınların gözlerinden dökülen yaşlar o coğrafyada
yanlızca mutluluktan olsun...
....
ben bu sularda sensiz de yüzerim yüzmesine amma
turkuaz denizlerin dibinde yaşanmamış anılar
akıntıya kapılır
bir deli balık misali
ağzım oltanın iğnesine kendisi takılır...
070313
dalma uzak coğrafyalara nemli gözlerle
burada da dökülür kiraz çiçekleri
eğer kefaretiyse zamansız karşılaşmaların
sen güzel uyu
ben buz gibi kelimelerimi saplarım ciğerlerime geceleri...
060712