İşe yaramaz ve duyarlı, çılgın ve tüketici dürtülere sahibim -iyi ve kötü soylu ve aşağılık. Ama ruhuma işleyen sürekli bir duygum, kalıcı bir heyecanım yok. İçimdeki her şeyin başka bir şey olma eğilimi var. Ruhum, yaramaz bir çocukla uğraşır gibi, kendisi için sabırsız.
Dini yaşamı bilmeden ya da bilemeden; çünkü inanç akıl yoluyla elde edilemez, insana inanmadan hatta bu soyut kavrama tepki bile veremeden, ruhumuzun varlığının nedeni olarak yaşamın estetik düşüncesi ile başbaşa kaldık.
"Kadınlar evde karşılıksız emek harcadıkça güç yitirir, politikadan, kültürden dışlanır; düşük ücretli, güvencesiz işlere razı olmak zorunda kalırlar(...)"