Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Adâlet sıfatı kaybolursa bundan fazlalık veya eksiklik şeklinde iki taraf doğmaz; sadece zıddı ve karşıtı doğar ki o da cevrdir.
imam gazzali
Adak
Adak, genellikle herhangi bir hususta Allah'ın yardımını temin gayesiyle baş yurulan dini bir davranış olarak şu veya bu şekilde hemen hemen bütün dinler de görülmektedir. Gerek Ahd-i Atik ve Ahd-i Cedid'de, gerekse Grek ve Latin literatüründe peygamberler, krallar, azizler ve başkalarının yaptığı muhtelif adaklarla ilgili misaller çoktur.
Sayfa 338
Reklam
Siz kıyamet gününde hem kendi adınızla, hem de babalarınızın adıyla çağırılacaksınız: bu sebeple kendinize güzel adlar koyun.
Sayfa 333 - Ebû Dâvûd, "Edeb", 61, Müsned, V, 194
Abdürrauf es-Sinkili, Açe'de önceleri yaygınlaşan vahdet-i vücûd anlayışına ve bid'atlarla hurafelere karşı mücadele vererek, İslâm inancının saf şekli ile korunması hususunda gösterdiği hassasiyetle İslâmiyet'i Açe topraklarına yeniden getiren kişi olarak tanınmaktadır.
Sayfa 332 - Açe
"çok aceleci" mânasına mübalağalı ism-i fâil olan acûl kelimesi de insanın fıtrî bir özelliği olarak Kur'an'da zikredilmiştir (bk. el-İsrâ 17/11).
Sayfa 326
Acemi Oğlanı Maddesi
Meselâ annesi ve babası ölmüş bir çocuk, terbiyesi kıt ve açgözlü olabilir düşüncesiyle devşirilmezdi. Sığırtmaç ve çoban çocuklarıyla kel, köse, doğuştan sünnetli, ayrıca Türkçe bilenler ve sanatkâr çocuklar ocağa alınmazdı. Kanuna göre ailenin tek oğlu da alınmaz, iki veya daha çok erkek evlâdı olanın çocuklarından en sağlıklısı, yani askerliğe en elverişli olanı alınırdı. Çok uzun veya çok kısa boylu olanlar da devşirilmez. orta boylu, düzgün yapılı ve yakışıklılar tercih olunurdu.
Sayfa 324
Reklam
Acâride, kendi içindeki tâli fırkalar arasında bazı görüş ayrılıkları bulunmakla birlikte, fikir ve aksiyon bakımından şiddet ve aşırılık taraftarı diye bilinen, ayrıca en güçlü Hâricî fırkası olarak tanınan Ezârika ile, Hâricîler'in en mutedil ve Ehl-i sünnet'e en yakın kollarından kabul edilen İbâzıyye arasında yer alır.
Sayfa 317
Kaçak bir köleyi yakalayan kimse onu götürüp sahibine veya kadıya teslim etmekte, yahut sahibi gelip alıncaya kadar kendi yanında alıkoymakta serbesttir.
Sayfa 307
Hint müslümanları 3 Ocak 1923'te Mustafa Kemal Paşa'ya "münci-i hilafet" (hilafetin kurtarıcısi) unvanını verdi.
Sayfa 263
Bağdat'a gittiği zaman mensup olduğu Şâfiî mezhebini bırakarak mizacına daha uygun gelen Hanbell mezhebine girmiş, bununla birlikte hayatının sonuna kadar her iki mezhebe göre fetva vermiştir. Rivayete göre rüyasında Ahmed b. Hanbel Abdülkadir'den, o sırada zayıf durumda bulunan Hanbeliliği canlandırmasını istemiş. o da Hanbeli mezhebine girerek bütür gücüyle bu mezhebi ihya etmeye çalışmıştır. Yaşadığı dönemde Hanbeliler'in imami olmuş ve bundan dolayı kendisine "Muhyiddin (dini ihya eden) unvanı verilmiştir. Abdülkadir-i Geyläni Hanbeli mezhebine sarsılmaz bir şekilde bağlıdır. Bütün eserlerinde, özellikle el- Gunye'de bu mezhebe bağlılığı açıkça görülür. "Mezheplerin en iyisi İmam Ahmed'in mezhebidir" diyerek amel ve itikadda Ahmed b. Hanbel'i hararetli bir şekilde savunur. Müteşâbihat i tevile kalkışmaz. Diğer Hanbeliler gibi tevili tahrif sayar. İstiva'ya tereddütsüz inanır ve bu konuda başta Mu'tezile olmak üzere öbür mezhepleri şiddetle tenkit eder. İmâm-i Azam'ın el-Fıkhu'l-ekber'deki fikirleri de bu tenkitlerin dışında kalmaz.
Sayfa 235 - Abdülkadir Geylani maddesi
Reklam
Haifelik sıfatını Osmanlı padişahları arasında en çok kullanan o oldu. Bu sıfatın verdiği güçle, Güney Afrika ve Japonya gibi uzak ülkelere din âlimleri göndererek İslâmiyet'in oralarda da yayılması için çalıştı. Abdülhamid'in Çin'deki tesiri o kadar büyük oldu ki, Pekin'de onun adına bir İslâm üniversitesi açıldı ve kapısında Türk bayrağı dalgalandı.
Sayfa 220 - II.Abdülhamid
Anatomi dersinin kadavra üzerinde gösterilmesi için ilk olarak onun özel izin aldığı belirtilmektedir. Meclis-i Tahaffuz (Karantina İdaresi) reisi sıfatıyla salgın hastalıklara karşı karantina teşkilatını geliştirip yaygınlaştırmış, çiçek aşısı uygulamasını da mecburi hale getirmiştir.
Sayfa 210 - abdülhak molla
Hamidullah'ın Davetçi Yönü
Türkiye'de Türkiye Diyanet Vakfı'na bağlı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) dahil pek çok İslam ülkesine yerleşmek için teklif almış ise de Fransa'da ikinci bir Hamidullah'ın olmadığı bundan dolayı orada kendisine ihtiyaç olduğu hassasiyetiyle teklifleri nazikçe reddetmiştir.
Sayfa 41 - KetebeKitabı okudu
Evinde oturup hadisle meşgul olmayı çok seven İbnü'l-Mübârek'e, "Bu yalnızlıktan rahatsızlık duymuyor musun?" diye sorulduğunda, "Hz. Peygamber ve ashabıyla birlikte iken nasıl yalnızlık duyarım!" karşılığını vermiştir.
Sayfa 123
"Ey insanlar!Güç getireceginiz işleri yapın.Zira siz usanmadıkça Allah da sevap yazmaktan usanmaz. Allah'a en hoş gelen amel,az da olsa devamlı olandır .
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.