Rahman ın mümin kulları daima kazanır
Kâfirlerin kalpleri korku ile dolup taşmış , mü'minlerin kalpleri ise ; düşmanları her taraftan onları kuşatsa , durumları son derece ağırlaşsa dahi huzurla dopdolu ve ALLAH in rahmeti onların kalplerini kuşatmıştır.
Sayfa 17Kitabı okudu
Böyle bir değişiklik yapmak ve düzeni değiştirmek temenni ve tatlı rüyalarla olmaz. Allah’ın adeti olduğu gibi, bu işi çevirecek, yoluna koyacak eller lazımdır. Bunun için güzel haslet ve ahlak lazımdır.
Bundan dolayıdır ki, küfür ve dalalet kodamanlarının iktidarlarına son verebilmek için geceyi gündüze katıp çalışmak İslâm’ın ve samimi kulluğumuzun icabıdır.
Mü’min olan kimse, İslam sistemini, makam ve hakimiyetini sağlamadıkça, tevhit bayrağının yeryüzünde dalgalandığını görmedikçe, daima, ızdırap içinde kıvranır.
Kültür, sanat, kanun yapma sistemi, devlet işleri, maliye işleri, ticaret ve sanayi faaliyetleri dolapları onların istediklerine göre döndükçe, müslüman için böylesi bir dünyada müslüman olarak yaşaması düşünülemez.
Nifaktan maksat; kişinin belli bir sisteme inandığını ve ona bağlı olduğunu iddia edip de inandığı sisteme taban tabana zıt, başka sistemlerin emrinde ızdırapla yaşamaya rıza göstermesidir.
Kullarına hâkim, kanun ve sistemler koyan, dilediği gibi tasarruf edip ceza ve mükafat verenin Allah olduğuna inanıp, nefsini biricik kuvvet ve kudret sahibi olan Allah’a teslim etmektir ubudiyet.
"Batıl yolda olanların her zamanki tutumu, hak ehline ve İslam davetçilerine çamur atmak, aleyhlerinde propaganda yapmak ve haklarında dayanaksız iftiralarda bulunmaktı."
takva da kısa bir zaman içerisinde elde edilemez
Çünkü takvaya sahip olabilmek için aşılması gereken yol çok uzun ve dikenlidir.
"İslam'ın emrinin temeli takvadır"..
Sayfa 119Kitabı okudu
İslam ahlakıyla donanmış bir insanda bütün yönleriyle dürüstlük, temizlik ve kabiliyet bulunur.
Takvaya sahip insanda, sahabe gibi bir görünüş, temiz ahlak meydana gelir.