Modernitenin kültür, sanat ve şehvet saldırılarına hedef olan bir nesle karşı vazife ruh ve şuurunu yitirdiğimizden dolayı millet olarak Allah'a iltica etmeliyiz.
Ne mutlu dünyadan ayrılırken yanında sessiz sedasız verdiği sadakaları, huşu ile kıldığı namazları ve Allah'ın adını yüceltmek için yaptığı cihadı götürenlere.
Büyük bir vilayette devlet erkanıyla birlikte bir akşam yemeğinde bir hoca da hazır bulunur. Masadaki en yetkili zat, sözü hocaların çok yemesi meselesine getirir ve şöyle bir fıkra anlatır:" Bir gün hoca ile manda bir bostana girer. Halk da bostan sahibine koşup , 'hoca ile manda bahçene girdi.' deyince adam ' Manda kalsın hocayı çıkarın .'der . Bunun üzerine Hoca sofradan kalkar. Hazirûn 'Efendim ! Neden kalktınız , devam etseydiniz deyince , Hoca , 'Madem Hoca çıkarılır, mandalar kalır. Hoca kalktı, mandalar devam etsin .' der. Nasreddin hoca' ya iftira edilen bu fıkra , bir hocanın da bir kenarına oturduğu yemek masasında anlatılacak kadar aşağılanır İslam.
Sabahlara kadar yakacak lambamız, kaloriferli çalışma odalarımız yoktu; fakat bütün yokları nefyedecek güçte irfanımız vardı. İlmin itibari göz kamaştırırdı....