Arapların şiire olan sevgisi, Kâbe’nin her yıl hac mevsiminde Ukaz panayırında yarışmalar düzenlenmesine neden oldu... En iyi şiirin ödülü; altınla yazılıp Kâbe’nin duvarına asılmaktı... iki asırlık geçmişe sahip bu gelenekte sadece on şiir muallâkat’a girmekle mükâfatlandırılmıştı.
Sayfa 90 - İnkılâb YayınlarıKitabı okuyor
Tanrıça el-Lat, Allah’ın kızı olarak tasvir edildi ve bazıları tarafından güneşle, bazıları tarafından da ayla temsil edildi. el-Uzzâ ikinci tanrıça, Venüs gezegeniyle temsil edildi; üçüncü tanrıça Menât ise kaderi temsil etti.
Sayfa 88 - İnkılâb YayınlarıKitabı okuyor
Eğer kontrol altına alınmazsa ölümlü biri kolaylıkla ilâhlaştırılabilir.
Sayfa 87 - İnkılâb YayınlarıKitabı okuyor
Hanifler daima kabile kavgalarının ve düşmanlıklarının dışında kaldılar.
Sayfa 85 - İnkılâb YayınlarıKitabı okuyor
Araplar, miladi ilk iki yüzyılda Hristiyanların büyük bir bölümünü meydana getirdiler... Hristiyanlığı doğuda İran ve Hindistan'a, batıda Mısır ve Habeşistan'a, kuzeyde ise Kafkasya içlerine ve atalarının ticaret yapmak ve yerleşmek için koloniler kurdukları Akdeniz kıyılarına taşıdılar.
Sayfa 85 - İnkılâb YayınlarıKitabı okuyor
Hıristiyanlığın ortaya çıkışında hiçbir Arapın etkisi olduğu söylenemez; bu orta ya çıkış tamamıyla Yahudilere ve onların geleneklerine bağlanabilir.
Sayfa 85 - İnkılâb YayınlarıKitabı okuyor