Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kulların kullara ibadet ettiği kul yapısı düzenlerde, insanın şerefinden, haklarından, hürriyetinden, hatta insanlığından bahsedenler, yalnızca bir hurafeden bahsediyorlar ve sadece kendilerini kandırıyorlar. Ya da insanın; -Allah'ın değil de kendi otoritelerinde- daha şerefli olduğunu, haklarına riayet edildiğini, özgür olduklarını, insanlığını ancak kendi sistemleri içinde koruyabileceklerini söyleyerek, başkalarını aldatıyorlar. Bir defa insanın, beşer mahsulü bir düzenin; kulların kullara ibadet ettiği bir sistemin gölgesinde gerçek anlamda insan olarak kalması mümkün değildir. İnsan, ancak tüm insanların tek bir ilaha boyun eğip, hayat nizamını O'ndan aldıkları, birbirlerine itaat ve ibadetin hiçbir şekilde bahis mevzu olmadığı gün, gerçek anlamda insan olabilecektir. Aynı şekilde; şerefi, hakları, hürriyeti de, ancak gerçek anlamda insan olduğu gün varolacaktır.
Sayfa 368 - BekaKitabı okudu
İnsanların hayatlarına, siyasi, iktisadi ve içtimayı yapılarına, değer ve ölçülerine, gelenek ve göreneklerine hakim olma noktasına gelen, şu veya bu anlamda insan yapısı olup Allahu Teala'nın hayat için öngördüğü şeriatın haricinde kalan her türlü nizam, kurum, ekol ve nazariye, kulların kulları ibadetinin kapsamına dahildir.
Sayfa 359 - BekaKitabı okudu
Reklam
Müslüman olduklarını iddia edenler, durumlarına bir baksınlar; kendileri nerede, bu din nerede? Yeryüzündeki Müslümanlar da bu dini hakim kılmak için nereden yola çıkmasını gerektiğini çok iyi idrak etsinler.
Sayfa 356 - BekaKitabı okudu
İslâm dini..
Hakimiyet; insanları kul edinme, onlar için hükümler koyma hakkıdır. Ve bu hak, Allah'a iman eden hiçbir kişinin kendisi veya başkası için iddia edemeyeceği uluhiyet özelliklerinin en başta gelenlerindendir. Bu bakımdan, kendiliğinden koyduğu hükümlere insanları itaat ettirme ve onlar üzerinde hakimiyet hakkına sahip olduğunu iddia eden bir
Sayfa 354 - BekaKitabı okudu
"Ve şu emri indirdik; aralarında yalnızca Allah'ın indirdiğiyle hükmet, keyiflerine tabi olma ve onlardan sakın, Allah'ın sana indirdiği hükümlerin birinden seni şaşırtmasınlar." (Mâide 49.) İtikadi ilkenin temeli olması bakımından, parça, bütün gibidir. Bu nedenle, onun bir kısmından uzaklaşmak, tümünden uzaklaşmak anlamına gelir. Bu temel ilke, Allah'ın birlenmesidir ki O'nun şeriatının tümünü kabul ve tatbik etmek, hakimiyet ve otoritesin- de hiçbir kimseyi O'na ortak koşmamak şeklinde kendini gösterir. Bir tek hüküm dahi, O'nun şeriatının haricinden alınırsa, bu, O'na şirk koşmak sayılır.
Sayfa 348 - BekaKitabı okudu
İslâm'a girmiş olan bir bedevi Hz. Ömer'e gelerek bir meselede hüküm vermesini istemişti. Hz. Ömer, bu hususta Hz. Peygamber'in hüküm verdiğini, bedevi'nin ise bu hükümden hoşnut olmadığını, onun verdiği hükmü beğenmediğini öğrenince, bedevi'ye biraz beklemesini söyleyerek, evine girip yalın kılıç çıkmış, bunu gören bedevi ise kaçarak canını kurtarmıştı. Bu hususta hüküm vermesi için Hz. Peygamber'e müracaat ettiği halde, onun verdiği hükme razı olmadığı için, Hz. Ömer onu mürted kabul etmişti.
Şuanda Allah'a masiyet göstermede zirvede olan Cumhuriyet sistemine oy vermenin caiz olduğunun fetvasını vermek için yarış eden hocalar, şeytanın gıpta edeceği şekilde, Kur'an'ı Kerim'i tevil ve tahrif yollarına başvuruyorlar.Kitabı okudu
Reklam
Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın rasûlü olduğuna şehadet eden, tüm peygamberlere, kitaplara, meleklere, ahiret gününe, hayır ve şerriyle kadere inandıklarını iddia eden bu kimselerin iradeleri, Allah'ın şeriatı haricinde bir hükme müracaat etmeye yönelecek olursa veya Allah'ın şeriatına ve Hz. Peygamber'in hükmüne başvurmalarına rağmen, Rasûlullah'ın verdiği hükme, içlerinde hiçbir darlık duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, onu gönül huzuruyla kabul etmedikçe, şehadetlerinin hiçbir anlam ve değeri olmaz, bununla mü'minler safına dahil olmaz, iman vasfını kazanmazlar.
Sayfa 339 - BekaKitabı okudu
Kahinler, ileri gelenler, kanun ve kurallar koyanlar, böylece, Allah'ın neyi dilediğini neyi dilemediğini belirlemek hakkını kendi tekellerinde görüyorlardı.
Sayfa 317 - BekaKitabı okudu
Kur'an, Allah tarafından indirilmiş bir delil olmaksızın Allah'ın hükmünün dışında bir hükme müracaat edilmesini reddetmekte; hakimiyet ve teşri hakkının yalnızca Allah'a ait olduğunu vurgulamaktadır. Cahiliye mensubu müşriklerin iman etmelerinin önündeki en büyük proplem de budur.
Sayfa 308 - BekaKitabı okudu
Allah İslâmı, yalnızca vicdanlarda kalan soyut bir inanç ya da hiçbir şeye müdahale etmeyen salt ibadetler, merasimler yığını haline getirmelerini değil, fiilen tatbik edilen bir hayat nizamı yapmalarını istemiştir müminlerden.
Sayfa 301 - BekaKitabı okudu
357 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.