Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oğuzlar, 630'da Doğu Gök Türk Devleti'nin yıkılmasından sonra öne çıkmaya başladılar. Oğuz kelimesi kabileler anlamına kullanılmıştır; bazı kabileler Üç Oğuz ve Dokuz Oğuz gibi adlarla anılmaktadır. Oğuz kelimesi etnik bir boyu değil, Türk kabilelerini anlatmaktadır. Gök Türk Devleti'nin halk kitlesini Oğuzlar oluşturmaktaydılar. Oğuzlar, Batı Gök Türklerinin yani Türgişlerin devamı olarak Güney Kazakistan sahasında yer aldılar. Buradaki devletlerinin adı Oğuz Yabgu idi. Karahanlılar ve Samanoğulları ile mücadele ettiler. Kuzeydeki Kıpçaklarla savaştılar. Önce Üç Ok ve Boz Ok olmak üzere ikiye, sonra 12'şerden 24 alt boya ayrıldılar. Selçuk Bey ile güçlenen Oğuzlar, Selçuklu İmparatorluğu'nu kurdular. Dalgalar hâlinde Ön Asya'ya gelerek, çok sayıda devlet, beylik ve nihayet Osmanlı İmparatorluğu'nu meydana getirdiler.
Sayfa 121 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
751'den sonra bir kısım Karluk grupları Tanrı Dağlarının kuzey silsileleri, Isık Göl tarafları ve Talas Irmağı boylarına doğru yayıldılar. Ağırlık merkezleri artık Batı Türkistan'dı. Tokmak, Evliya-ata ve diğer şehirleri ele geçirerek 766'ya doğru Karluk Devleti'nin temellerini attılar.
Sayfa 121 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
Türgiş Devleti 756 tarihinden sonra zayıfladı. Sarı ve Kara kabileler kendi kağanlarını tahta geçirip birbiriyle savaşmaya başladılar. 766 yılından sonra giderek güçlenen Karluklar batıya doğru hareket ederek Tokmak taraflarını ele geçirdiler. Türgişler ise Seyhun boylarına doğru göç etmek zorunda kaldılar. Bir kısmı Tanrı Dağlarının güneyindeki Karaşar civarına gitti. Türgiş boyları daha sonra Oğuzlar adıyla tarih sahnesinde yer aldılar.
Sayfa 120 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Karluklar, Gök Türk hanedanına yakın bir boy olmakla birlikte, genelde devlete problemler çıkarmışlardır. Önceleri üç kabile hâlinde bulunuyorlardı. Batıdan ayrılıp Doğu Gök Türk Devleti'ne gittiler. II. Gök Türk Devleti döneminde sık sık isyan ettiler. Nihayet Basmil ve Uygurlarla birleşerek üçlü ittifak hâlinde Gök Türk Devleti'ni yıktılar. Ancak üstünlük sağlayamadıklarından Uygurlara bağlandılar. Zaman içinde Tanrı Dağlarına, Fergana Vadisi'ne ve Beşbalık'a yayıldılar. Küçük devlet ve beylikleri oldu. Talas Savaşı'nda stratejik rol oynadılar. Karahanlı Devleti'nin önemli bir unsuru hâline geldiler. Gazneli Devleti'nin kurucularından Sebük Tegin de Karluklardandır.
Sayfa 120 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Türgişler, Batı Gök Türklerinin devamıdır. Esasında bu devlet yıkılmaya yüz tutunca boylar İli ve Çu Irmakları havalisinde toplanarak On Ok adıyla yeniden teşkilatlandılar (634). Türgişler, bu On Ok (Kabile)'tan birinin adıdır. Yeni boyların başında Gök Türk hanedanından gelen beyler bulunuyordu. Türgişler, Çinlilere karşı başarılı savaşlar yaptıkları gibi, çoğu zaman II. Gök Türk Devleti'ne itaat etmediler. 737-38'de kağanları Su-lu ölünce aralarındaki birlik dağıldı. 766'da Karlukların baskısıyla Seyhun boylarında yoğunlaştılar. Daha sonra ise Oğuzlar olarak bilinen boy grubunu meydana getirdiler.
Sayfa 120 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Kırgızlar, tarihte bilinen en eski Türk boyudur. İlk defa MÖ 202'de Hunlar zamanında tarih sahnesine çıktılar. Esas yurtları Yenisey Irmağı'nın doğduğu Güney Sibirya bölgesidir. Gök Türkler ve Uygurlar devirlerinde önemli tarihî roller oynamışlardır. 840'ta Uygur Kağanlığı'nı yıktılarsa da Ötüken'de fazla barınamayıp eski yurtlarına geri döndüler. Moğollara bağlandıktan sonra Tanrı Dağları havalisine, yani bugünkü yerlerine göç etme süreçleri başladı.
Sayfa 119 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ekonomik krizler, toplu katliamlar, salgın hastalıklar, yenilgiler, kıtlık gibi etkenler bir milletin tarih sahnesinden silinmesine sebep olur. Türk milleti bu sayılan olumsuzlukların hepsini yaşamış ama tarih sahnesindeki yerini muhafaza etmeyi başarmıştır. Bunun en büyük sebeplerinden birisi göçer bir toplum olması ve oymaklar hâlinde topluca hareket edebilmesidir. Kabileler hålinde topluca göç edilmesi hem tehlikeli bölgeden uzaklaşılmasını sağlamış hem de gidilen yeni bölgede asimile olmanın önüne geçmiştir. Binlerce yıldır hâlen Türk milletinden bahsediliyorsa bunun en büyük sebebi göç edebilme yeteneğine sahip bir millet olmamızdır.
Sayfa 116 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Hunlar da Moğollar gibi aşk şarkıları söyler, dans eder ve enstrüman çalarlardı. Çağdaş bir Çin kaynağında bir çeşit flütten bahsedilmektedir. Ancak bu enstrümanlara kazılarda rastlanmadı. Şimdiye kadar kazılarda bulunan tek Hun müzik aleti, Töv bölgesinde Morin Tolgoi gömü alanında bulunan bir ağız kopuzudur.
Sayfa 115 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Balbalların niye dikildiğini en iyi açıklayan Çince tarihi kaynaklardır. Ölen kişinin sağlığında öldürdüğü düşman sayısı kadar balbal dikilir diye ifade vardır. En çok balbal gördüğüm kadarıyla Bilge Kağan, Kül Tegin ve Tonyukuk anıt alanlarında dikilmiştir. Bundan başka da mesela Ongi'de, Şatır Çuluu'da çok fazla balbal ile karşılaşıyoruz. Ancak balbalları insan veya hayvan formlu heykellerden ayırmak gerekir. Heykellere de bazen balbal denilir ki bu kesinlikle doğru değildir. Balbalların üstünde herhangi bir şekil, yazı veya damga bulunmaz.
Sayfa 113 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Çadır, sadece Hunların değil yerleşik hayata geçene kadar bütün Türk topluluklarının en önemli unsurlarından birisidir. Bununla birlikte Sibirya bölgesindeki ormanlık alanlarda ya da yerleşik bölgeler olan daha güneyde kalan yerlerde insanlar ahşap veya kerpiç evlerde yaşıyorlardı.
Sayfa 104 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.