İsmail Abi - Leyla ile Mecnun
İsmail Abi: Benim genlerimde x ler y ler yoktu benim genlerimde majorler minorler vardı. Benim dedelerim hep Beethovendı.
(Beethoven'ın 9. senfoni müziğini çalar İsmail Abi.)
Kişi: Vanderful vanderful muhteşem bir beste olmuş Beethoven bestenin adı ne?
İsmail Abi: Bestenin adı gurbeti mesken mi tuttun nazlı yarim dı gel gayrı.
Kişi: Çok uzun olmuş.
İsmail Abi: İyi o zaman adı 9. senfoni olsun. Arkadaş o kadar beste yaptım hiç birine doğru dürüst ad koyamadım. Tamam sen git telif işlerini hallet bir an önce. Okul zili olarak kullanır cep telefonu zili yapar pislikler biz nasiplenemedik torun torba nasiplensin.
Kişi: Hadi boş ver sene yarın bayramlarda bir araya gelir miras kavgası yaparlar. Huzurunu bozma insanların.
İsmail Abi: Nasıl?
Kişi: Tamam ben halledeceğim hem topu topu 7 nota ile kaç ayrı beste yapabilirsin ki.
İsmail Abi: Yürü git adamın sinirini bozma lom lom lom konuşma lom lom ağızlı maden bilmiyorsun oradan neden konuşuyorsun. Bunu duyduğuma mı yanayım senin söylediğine mi yanayım. Yanayım yanayım ateşlerde yanayım yeni bestemin adı yanayım.
İsmail Abi
youtu.be/yiLmKE9_Xhs
İsmail Abi
Çay muhteşem bir şey değil mi ya. sahurda içiyoruz iftardan sonra çay içiyoruz genel olarak çay içiyoruz muazzam olay keşke uyurken de içsek.
Elif Şafak ve Popüler Bir Yazar Olması Suçlaması Hakkında
NBC’nin Cannes büyük ödüllü Kış Uykusu filmini seyrettiğim zaman, filmde kullandığı toplumsal gerçekçi romanların ve eski Türk filmlerinin vazgeçilmez klişesi imam-kötü adam temasını fark ettiğimde yadırgamıştım. Tabii bu klişe eski filmlerdeki gibi kaba bir şekilde değil, ustaca ve hatta sadece dikkatli gözlerin görebileceği bir örtünün altında
"O gemi gelmedi,
Artık İsmail abi renkli elbiselerde giyimiyor,
Erdal bakkalda kapandı,
Sende gelmedin."
Gitti işte.
Sanki böyle buram acıyo gibi.Sanki böyle buram çok acıyor gibi oldu.
Bu acı geçiyo mu ?
Leyla İle Mecnun / İsmail Abi
İsmail Kılıçarslan (Sokakta Yazılarında Bu Hafta)
Dönemin moda otobüs renklerine uygun olarak mavi üzeri siyah beyaz şeritleri vardı. Şimdinin ultra lüks, insana bir uçağın business mevkiinde yolculuk ediyormuş hissi veren otobüslerini unutun. Hafifçe arkaya yatabilen koltuklar, basit bir klima düzeni ve sürekli su biriken kötü bir buzdolabı. Otobüsümüzün yolcularına vadettiği bütün lüks bundan
