Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnancımız odur ki, Kur'ân-ı Kerim'i anlamak Hz. Peygamber'i anla makla; Hz. Peygamber'i anlamak da Kur'ân-ı Kerîm'ı anlamakla mümkündür. Çünkü Peygamber Efendimizin hayatı, Kur'ân'ın ruhuna uygun yegâne hayattır. Çünkü Kur'ân, özde onu bize anlatmaktadır.
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
İki Şey "Biz de onu üzüntüden kurtarmıştık. İnananları böyle kurtarırız." Kişinin sıkıntıdan kurtulması, umduğuna kavuşması için iki şey gerekti: Îman ve Allah'a sığınma.. Îman ve gereğini yapma..
Sayfa 222Kitabı okudu
"Süleyman, Beyt-i Makdis'in yapımını bildirdikten sonra, Cenâb-ı Hak'dan üç dilekte bulunmuştur: 1-İlahi hükümlere uygun hüküm verme kudreti, 2-Kendisinden sonra kimseye nasip olmayacak mülk ve saltanat, 3-Namaz kılmak için sadece Mescid-i Aksa'ya niyet edip analarından doğdukları gündeki gibi günahsız hale gelmeleri.
Sayfa 201Kitabı okudu
Tebbet 111/1-5
"Ebû Leheb'in elleri kurusun, yok olsun. Malı ve kazandığı kendisine fayda vermez. Alevli ateşe yaslanacaktır. Karısı da boynunda bir ip olduğu halde ona odun taşıyacaktır."
Sayfa 368Kitabı okudu
İbadetsıiz, amelsiz mücadele laftan öte geçemezdi. Gerçek mücahit, ibadetten asla vazgeçemezdi.
Sayfa 357Kitabı okudu
Reklam
Hak ölçülerince "kubbede bir hoş sada" bırakabilen insan, kazanan insandı.
Sayfa 226 - Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş...Kitabı okudu
Yunus (a.s.) kâfir, zâlim, putçu ve nüfusu yüz bini aşkın Ninova şehri halkına peygamber olarak gönderildi. Kendisi de Ninovaliydi
Sayfa 221Kitabı okudu
Hem sonra, "yapılması efdal olanı terk etmek" anlamında peygamberler hata ederlerdi. Buna "zelle" denirdi. Buradaki ayette "zenb" kelimesinin geçmesi, neticeyi değiştirmezdi. "Zenb" de zaten kasıtsız işlenmiş günah demekti.
Sayfa 278Kitabı okudu
Reklam
Davud (a.s.) ibadete düşkündü. Onun bu durumu Peygamberimiz (a.s.) tarafından şöyle övüldü: "Allah Teâlâ'ya en sevimli olan namaz, Davud'un (as) namazıdır Yine Allah Teâlâ'ya en sevimli olan oruç, Dâvud'un (a.s.) orucudur" Davud (a.s.) gecenin yarısında uyurdu ve gecenin üçte birinde namaz kılardı. Gecenin altıda birinde yine uyurdu. Dâvud (a.s.) bir gün oruç tutardı, bir gün de yerdi." İbadete devam ve takva açısından onun bu hareketi ne güzel örnekti
Sayfa 196Kitabı okudu
"Bizim gibi iki insana biz nasıl inanırız?" diyordu. Mûsâ'nin (a.s.) peygamberliğine inanmazken, kendisinin insan olduğu halde- ilah olduğuna inanıyor ve bunu ilân ediyordu. Bu ne ilkel çelişki idi. Fakat bir kafirin kafası için normaldı.
Sayfa 157Kitabı okudu
Müsa'nın (a.s.) peygamber oluşu, öncekilerden değişikti. Şöyle ki Mûsâ'ya (a.s.) peygamber olduğu doğrudan doğruya Allah tarafından özel bir konuşma ile bildirilmişti. Bu bildirişte, araya melek girmemişti. Bu yüzden Mûsâ'ya (a.s.) "kelîmullah" denmişti
Sayfa 151Kitabı okudu
Zulle; ne demekti? Zulle; bulutun ve ağacın gölgesine denirdi. Eyke'liler, azap isteyince güneş yedi gün müthiş bir sıcak neşretmişti. Bu sırada gökyüzünde bir bulut belirmişti. Serin bir rüzgâr esmişti. Eyke'liler, bulutun gölgesine birikmişti. Birden buluttan ateş indi ve Eyke yeryüzünden silindi. Bu nedenle o güne "zulle = gölge günü" dendi.
Sayfa 140Kitabı okudu
Yakub (as), İshak'ın (a.s.) oğlu idi. Lakabı, İsraildi. İsrail "Allah'ın kulu" demekti. Doğumu ve peygamberliği önceden müjdelenendi.
Sayfa 115Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.