Tarih içinde her kim Müslümanı cahil ve ahmak yerine koyduysa onun alnını karışlamak Türk'e düştü.
Sayfa 410Kitabı okudu
Kur'ân nâzil olmadan önceki günleri işaret etmek için "cahiliye" devri diyoruz. Demek ki işin tabiatında Müslüman olmanın ilim-irfan sahibi olmakla izah edilmesi var.
Sayfa 410Kitabı okudu
Papaza kızıp oruç bozanlardan değiliz. Ben değilim.
Sayfa 370Kitabı okudu
Sabır...
Sabır dediğimiz şey tahammül değildir yahut tahammülden ibaret değildir. Sabır dediğimiz şey; Allah'ın nurunun tamamlanacağı konusunda kesin imanı olan insanların kendilerine Allah'ın emri olarak ulaşan şeyleri yapmaları, Allah'ın emir olarak ulaşmayan şeyleri yapmamaları demektir.
Sayfa 122Kitabı okuyor
Yıkılma Sakın
Sana durlanmış kelimeler getireceğim
porsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.
Sayfa 129 - Tam İstiklâl Yayıncılık OrtaklığıKitabı okudu
"düşmana inat bir gün fazla yaşamak!"
Adını "bir gün fazla yaşamak" koyduk.
Ey merak, ey zafer haykırışı, oğlum!
Ellerin ve doğurtucu erkin başdöndüren macerası!
Ey toprağın ve rahmin tükenmez hünerleri!
Güz ki ancak hainin yüreğini soğutur
bir korkağı mahzun kılar kırlangıç sürüleri
sabırla, kin tutarak gülen günlere ulaşan sesleri bulduk
adına "yaşamak" diyoruz
"düşmana inat bir gün fazla yaşamak!"
Sayfa 124 - Tam İstiklâl Yayıncılık OrtaklığıKitabı okudu
ben güya şiirler yazdığım için mahpusmuşum
Sayfa 122 - Tam İstiklâl Yayıncılık OrtaklığıKitabı okudu
gözlerim nemli değil
gözlerim namlu.
Sayfa 117 - Tam İstiklâl Yayıncılık OrtaklığıKitabı okudu
on beşinde bir arkadaş
inancını savunurken yargıca
anladı bulana durula akmakta olan şeyi.
Sayfa 116 - Tam İstiklâl Yayıncılık OrtaklığıKitabı okudu
Naat - Münacat
Eski şairlerimizde münacat ve naat yazma âdeti vardı ;
İsmet Özel de bu unutulmuş âdeti naat ve münacat yazarak ihya etmeye çalıştı.