Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gelişen Yoksulluk
Gelişmiş ülkelerin gelişmiş yoksullukları var. Bazı ülkeler geri kaldıkları için yoksullarını da geride bırakmışlar.
Sayfa 276 - Tiyo yayınevi
Reklam
Demek ki servet ve siyasî iktidar birbirleriyle kaynaşarak, birbirlerine güvence vererek toplum üzerinde baskı kurabilecek imkânı ellerinde bulundururlar. Bir kez bu mekanizma kuruldu mu ardından yeni zorbalıklar gelir.
Bir zamanlar Mao Zedung "Emperyalizm kağıttan bir kaplandır." demişti. Aradan 20 yıl geçti geçmedi Mao'nun ülkesinde çocuklar Coca-Cola içmeye başladılar. Hasmını küçümsemek bir bakıma kendini vehimlere kaptırmak demektir. İnsanın düşmanı bir başka insansa eğer ona cirmi kadar yer yakar dememeli. İnsan bu, tekin değil.
Medeniyet istemiyoruz, doğru; ama onun kadar tahripkâr olan bir karşı iddia da istemiyoruz. Kur'an ve Sünnet'e bağlanmakla sağlıklı bir yaşama biçimine varılabileceğine inanıyoruz. Medeniyeti karşımıza bir olgunluk derecesi olarak çıkarıyorlarsa, biz bu olgunluğa medeniyetin kuramlarına köle olmadan yani Allah'ın çizdiği sınırlar içinde karar kılarak varılabileceğini söylüyoruz.
Medeniyet, Avrupa'ya has değildir; Müslüman toplumlar da onun kadar hatta daha fazla medenîdir gibi bir yarışmaya girmek, her şeyden önce medenî olmanın geçerli bir ölçü olduğunu kabul etmek demektir. Çağımızda böyle bir tavır İslam'ı başka toplum düzenleriyle -burjuva veya sosyalist- kaynaştırıp o düzenlere destek olabilecek bir dolgu düşünce durumuna getirmek isteyenlerin işlerini kolaylaştırır.
Reklam
Medeniyet, toplum hayatının düzenlenmesinde insan aklının egemenliğine ve tatmin yollarının seçiminde nefsin eğilimlerine üstünlük tanımanın doğal sonucudur. Bu bakımdan, medenî toplumlarda insana özgü hüner ve kuvvetlerin ileri noktalara ulaşmasının yanı sıra yine insana özgü bozulma ve sapıklıkların yayılmasını gözlemlemek mümkündür. İslamî mücadelenin varacağı noktanın bir İslâm medeniyeti olacağını ifade etmek ne kadar iyi niyete dayalı olursa olsun içinde bir yanlışı barındırmaktan uzak değildir.
Ben dünyayı ıskaladım, dünya da beni ıskaladı.
İyi ki..
İyi ki içinde heva ve hevesten başka şey bulunmayan, her bucağı kapris yüklü dünya hayatına nüfuz edememişim.
Bir saplantıydı bu.
Zihnim buluğ çağımdan kırk yaşıma -demek ki, bundan otuz sene evveline- kadar intiharla meşgul olmaktan geri durmadı.
Reklam
Kavrayışında radikal olmayan, istikametinde de isabetli olamayacaktır.
Kapanan Kapılar
Dünyada olmalı ama dünyadan olmamalı.
Sayfa 214 - Tiyo
Türkiye'de düşünce kendine koruyucu bir ortam sağlayıncaya kadar tefekkürün muhtaç olduğu geçmişe ve geleceğe dönük rabıtalar özlemimiz olmakta devam edecek anlaşılan. Yine de insanlar dünyanın alçaltıcı zorlamaları karşısında yılgınlığa kapılmayanları aralarında barındırabiliyor. İnsanlara mahsus direnci ve dünyaya teslimiyet gösterenlere karşı başkaldırıyı teşhis etmemize yarayacak işaretler korunabiliyor.
Sayfa 21
Cahiliye devrinde insanlar Francis Bacon'ın yücelttiği anlamda birçok şey biliyordu. Ne var ki, bilginin cahiliye devrinde aldığı şekil malumatfuruşluktan öteye geçemezdi. Kur'an nazil oldu ve neyi bilmenin insana ne yüklediği ortaya İslam'la çıktı. Müslümanlar arasına katılmak hayatın bir hediye olduğunu görmenin yolunu açtı. Hayatın özüne yerleştirilenin hidayetimize vesile teşkil ettiğini vahdet dini ile bildik. İslam'a girmekle hakka riayetin ancak herkesin mükellefiyetlerini yerine getirdikçe gerçekleştiğini kavrayabildik. Aksi hale müncer oluş cahillere düşer. İnsan sorumluluktan uzaklaştıkça özüne yabancılaşır. Bilmekle mükellef olmak arasında sıkı bir bağ var. Kime ve neye derseniz deyin mesul bir mahluk insanoğlu. Mesuliyet meseleye, mesele mesuliyete dönük.
Sayfa 13
Sonunda ektiğimi biçtim ve yerimi buldum. Yerim okuduklarının İhlas ve Fatiha sureleri olduğunu bilmeyen milletin olduğu yerdi. Bidat ve hurafeyi küçük düşürerek kendi örf ve adetlerime mensup olma başarısına erdim. Mensup olduğum Türk milletinin himmet için okuduğu üç kulhüvallahü bir elhamdır. Bütün faydayı bu okuduğundan umar. Umduğunu bulur. Milletin içinde bulduğuna kanaat getirmeyen, umduğunu bulunca "keşke Allah'tan başka şey isteseymişim" diyenler vardır. İşte onlar benim katettiğim mesafenin tersi istikametinde ilerleyerek muratlarına erdi. Bunlar öyleleriydi ki kulhüvallahü dediği zaman İhlas suresini okumakta olduğunu, elham diye bildiğinin Fatiha adı taşıdığını fark eder etmez ve bilgi namına yeri bu sırada anılan şeylerden haberdar olur olmaz bilgiçliklerini dünyada rahat etmenin mesnedi haline getirmekten fütur etmeyenlerdi. Bilgiçlikten kaçtıkça bilgelik burçlarını muhafaza etmenin imkanlarını heba etti bunlar.
Sayfa 12
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.