216 syf.
·
Puan vermedi
·
94 günde okudu
Ortadoğu'nun kısa tarihi
Yazarın da önsözde söylediği gibi; bu tezler zaman içinde doğrulanabilir veya aksi çıkabilir. Kitap, bilinen tarih akışı içinde kronolojiye göre başlamış ve bölge bölge incelemelerlemdebam etmiş. Güzel yanı da bu aslında; devletlerin birbirleri ile ilişkilerini anlatırken asıl konudan sapmıyor, gereksiz ayrıntılarla okuyucuyu boğmuyor, anlatmak istediği neyse onu her bölümde sarih olarak ifade etmiş. Tezlerin bir çoğuna ben de katıldım. Özellikle İsrail'in kendi içinden parçalanacağına dair yazı ve İsrail tarihi bana ayrı bir bakış açısı kazandırdı. İran ve ABD ilişkisini de , nedense Türkiye- ABD ilişkisine çok benzettim. Milliyetçi-dini davaların, bunların yöneticilerinin söyledikleri satır aralarından seçilmiş cümlelerle tarihin nasıl yön değiştirdiğini gösterebilmiş. Okuyucuyu doyuran , çok emek verildiği açık olan güzel bir eser.Yazara teşekkürler
Ortadoğu’ya Dair Yirmi Tez
Ortadoğu’ya Dair Yirmi TezTaha Kılınç · Ketebe · 2018665 okunma
Biraz da genel kültür...
Yahudileri ayrı bir toplum olarak yaşamaya mecbur tutan ilk gettolar 14. yüzyılın sonlarında İspanya ve Portekiz'de kurulmuştur. Bu gettoların etrafı duvarla çevrili olup, kapı­ları vardı. Bu kapılar akşamları belirli bir saatte kapanmak zorundaydı. Ve bu saatten sonra yahudilerin gettonun dışına çıkmaları yasaktı. Getto içinde yahudiler bir çeşit özerkli­ğe sahiptirler. Kendi kendilerini idare ederlerdi. Kendi usullerine, kanunlarına ve örf ve adetlerine göre yaşarlardı. Gettonun dışına çıktıklarında kollarına sarı bir band (pazu­ bend) takmak zorundaydılar. Avrupanın en meşhur gettoları, 1460 da kurulan ve küçü­cük bir alana bir sürü yahudinin doldurulduğu Frankfurt gettosu ile, 1516'da kurulan Venedik gettosuydu.
Sayfa 24 - KronikKitabı okuyor
Reklam
Filistin ismi nereden geliyor?
"Filistin" adı M.Ö. zamanlarda buralarda yaşamış olan kavmin adına bağlanır. İbraniler bu halka Pelishtin ve bölgelerine de Pelesheth diyorlar­dı. Peleshed veya Pleshet, "Plishtin ülkesi" veya "Filistinlerin ülkesi" manasına geliyordu. Bu sebeple de ülke Filistin adını almıştır. Filistinlerin M.Ö. 12. yüzyılda Girid'den veya Güney Anadolu kıyılarından bugünkü Filistin kıyılarına göçettikleri söylenir. Romalılar ise bu topraklara Palestina demişlerdir.
Sayfa 15 - KronikKitabı okuyor
Bu Kavga Başka Kavga..
Tarihin hiç bir döneminde ve dünya coğrafyasının hiç bir yerinde, Ya­hudi ve Filistin halkları gibi birer avuç insan, Filistin gibi avuç-içi kadar bir toprağın, bu denli uzun ve sert mücadelesini yapmamıştır. Filistin üzerinde­ ki Arap-Yahudi mücadelesi, modern çağın en uzun kavgasını teşkil et­mektedir.
Sayfa 9 - KronikKitabı okuyor
hem İsrail Yahudilerinin hem de Filistinlilerin kendi vatanları olduğunu iddia ettikleri toprakların yönetimi konusunda onyıllardır süregelmekte olan çatışma da, çarpışmaları her an yeniden alevlendirebilecek çok çeşitli gerekçeler (Yahudilerin alışılmış kötü ünleri, Nazilerin Avrupa Yahudilerini yok etmesinin başka bir benzeri olmayan yansımaları, Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail devletine sağladığı hayati önemdeki destek, İsrail'in 1967'de ele geçirdiği topraklarda zalimce bir dominyon idaresi kurarak bir apartheid devleti olarak anılması) barındıran bir tablo sunmaktaydı. Bu arada, sivillerin havadan ve yerden saldırılarla acımasızca katledildiği çok daha zalim savaşlar (Sudan'da onyıllarca devam eden iç savaş, Irak'ta Kürtlere karşı yürütülen kampanyalar, Rusların Çeçenistan'ı işgal etmesi, vb.) nispeten daha az fotoğraflanmaktaydı.
bak vallahi de tillahi de ticareti keserler. güjleri olsa
Haber: MHP'li vekilden İsrail açıklaması: 'Gücümüz olsa vallahi gider müdahale ederiz'
Reklam
Çocuklarını doyurabilmek için un almaya giden Filistinli bir anne, döndüğünde evinin enkazıyla karşılaşıyor. " Komşum çocuklarımın tümü öldü mü" diye soruyor. Yerinden edilen küçük bir çocuk tek başına yürürken "Çok korkuyorum dayanamıyorum" gibi sözleri söylüyor. Unutmayalım her saniye israil katlediyor. Her saniye Filistin soykırıma maruz kalıyor.
Allah'ın mesajı çok netti: Bizans toprağı bile olsa,Kudüs Müslümanlarındı.Müşrik işgali altında bile bulunsa,Kâbe Müslümanlarındı.Tarihe ve coğrafyaya,bu nazarla bakmak gerekirdi. Günümüzde israil işgali altında bulunan Kudüs'e bakmamız gereken nokta işte tam da burasıdır."İşgal sürdükçe Kudüs'e gitmem" romantikliği,bize ait olanı siyonist işgalcilerin insafına bırakmaktan başka bir anlama gelmez.Kudüs'ü fiilen terk etmek,oradaki garip ve mazlum Müslümanları da sahipsiz koymaktır ayrıca.
Filistin meselesi siyasetçilerin ve din hocalarının ağzında oyuncak oldu! Hocanın biri çıkıp İsrail ile ticaret olabilir, bir problem yok diyor. Siyasetçinin biri çıkıp biz kazanırsak Filistinliler sevinecek diyor. Bütün değerlerin üzerinde tepiniyorlar ve hiç utanmıyorlar! Yazıklar olsun!
Iran lideri o dönem Humeyni
1981'den beri İran israilden silah temin etsede yetmiyordu. Amerika'nın ambargoyu kaldırması için Şimon Perez'den aracılık yapması istendi ve bu şekilde İsrail aracılığı ile ABD'den Iran' 1985-1986 yıllari arasında 25.000 den fazla TOW Füzesi, 96 tanksavar füzesi,18 uçaksavar füzesi, bir çok yedek parça girişi sağlandı...
Reklam
Kudüs
1967 Savaşı'ndan tam bir buçuk sene sonra, tarihler 21 Ağustos 1969'u gösterdiğinde Denis Rohan adında Avustralyalı bir yahudi Mescid-i Aksa'ya gelir. Çantasında benzin bidonu, yanında içi benzin dolu torbaları tutuşturup caminin tavanlarına fırlayacağı sapan düzenekleri ile içeri girer. Biraz sonra Mescid-i Aksa alev alev yanmaya başlar. Kıble duvarındaki Selahaddin Eyyubi döneminin mozaik süslemeleri, mihrap kubbesindeki İzzeddin Aybek dönemi altın yaldızları ve Nureddin Zengi'nin vasiyeti, Aksa'nın bağımsızlık nişanesi ahşap minber artık alevler arasındadır. O günlerde İsrail Devleti'nin başbakanı olan Golda Meir, hatıralarında bu hadiseyi anlatırken, "O gece gözüme uyku girmedi."der. İsrail Kudüs'ü ele geçireli bir buçuk sene olmuştur. İslam dünyası gergindir. Yahudiler'in, Müslümanlara ait kutsal mekanlara zarar vereceği endişesi had safhadadır. En sonunda korkulan olur, Peygamber Efendimiz'in (sas) Miraç basamağı yakılır. İsrail başbakanına göre, ertesi sabah İslam dünyası bu acı haberle sarsılacak, büyük protestolar yapılacak, Avrupa ve ABD nezdinde girişimlerde bulunulacak ve belki de Doğu Kudüs yeniden Müslümanların yönetimine verilecektir. Golda Meir hatıralarının devamında Müslümanlar için son derece acı şu tabloyu aktarmıştır: "Ertesi sabah gördüm ki İslam dünyasında hiçbir devletin hiçbir gazetesi bu olaya yer vermemiş!!!"
Sayfa 211Kitabı okudu
Gençler!
Bizim beynimiz düşünmekten, dilimiz dönmekten, kalemimiz cızırdamaktan kan-ter içindedir. Bu neslin maymunluktan döndürülüp insanlaştırılması yolunda mayanın tam tuttuğunu gördüğümüz gün, ölümü bir şerbet gibi, rahat rahat içebiliriz. Benî İsrail'in arz-ı mev'ud' u beklemesi gibi bir nesil bekliyoruz. Bir nesil ki, kendine yakın Müslüman nesilleri bile sevmesin, beğenmesin... Tıpkı bir veliye dedikleri gibi: "Siz zamanımızda Sahabiye eşsiniz!" O da şu cevabı vermiş: " Siz nasıl bana bunu söylüyorsunuz? Eğer Sahabileri görseydiniz, onlara deli derdiniz; onlar da sizi görseydi, bunlar müslüman değil derlerdi!.." İşte bu tefriki yapacak bir nesil..
Sayfa 82 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Afganistan'dan sonra sıranın önce İran, Irak ve sonra da Suriye'ye gelmesi gerektiğini iddia etti. "Terörizme karşı savaş" diyordu, "dünyadaki en tehlikeli terörist rejim olan Bağdat yönetimini yıktığımızda bitecek."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.