Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
GERMİNAL’İN GELİRİYLE SOMA DAYANIŞMASINI SÜRDÜRMEK İÇİN ÇAĞRI
Aradan çok daha uzun zaman geçmiş gibi hissetsek de bundan sadece üç yıl önce, 13 Mayıs 2014 tarihinde, ülkemizde yaşanan en büyük, en acılı maden faciasına tanık olduk. Soma’da, sermayenin daha fazla kâr peşinde, iş güvenliğini “ekstra maliyet” olarak görerek işlettiği bir madende, Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetlerinden biri yaşandı ve 301
13. HİKAYE TAMAMLAMA ETKİNLİĞİ - HİKAYEMİZİN TAMAMI part-1
Güzel bir hikaye tamamlama serüveninin daha sonuna geldik.. Sürprizlerle dolu ve başlangıçta 19 kişinin katılımıyla ( 19 u koruyamadık tabii :) sonrasında 15 kişi kalarak hikayemiz tamamlandı.) Fantastik olarak kurgulanmaya başlayan hikayemiz, yazım süreci içinde Fantastik-Bilim Kurgu ya dönüşmüş ve birbirini tamamlayan herbirisi şahane
Reklam
Kültür dünyasından bir cehalet geçidi ya da köpeksiz köyde değneksiz gezenler: İlber Ortaylı, Celal Şengör ve diğerleri Taylan KARA Şu anda Türkiye’deki kültür-sanat-edebiyat dünyasında hâkim olan iklimi bir cümlede özetleyecek olsaydım şu deyimi kullanırdım: Köpeksiz köyde değneksiz
Dersim Edebiyatı
Dêrsim Edebiyatı…   On yıldan fazla bir zaman geçmiş olmalı! Dêrsim ve Mardin’den iki elektronik posta almıştım. İletişim Yayınlarında çıkan sözlü tarih kitaplarımı (Diyarbekir Diyarım Yitirmişem Yanarım, İsyan Sürgünleri ve Amidalılar-Sürgündeki Diyarbekirliler) okuyan duyarlı Dêrsimli okurlar “Hocam keşke bizim buralarla ilgili de bu tür
Ali Şeriati ve Türkiye’nin 40. yılı TARİHİ vicdan, uygar bir ruha özgüdür. Medfun asırları, nesilleri ve devamlı bir geçmişi hikâye eden bu eserleri korumak, ihya etmek ve tanımak, sadece duygusal ve sanatsal bir değer taşımaz; aynı zamanda tarihsel akışın, kültürel bağlılığın ve ulusal ruhun devamını sağlar. Tarihsel süreklilik, mevcut
Gök kubbenin altında insanın ruhunu soyan kötülükler ve giyindiren aşklar adına... Doğu ak ejder yılında başladı yirmi üç bin yıllık gizem... Uzayın sonsuzluğuna açılan kapıyı keşfe çıkmış bilge rahipler, uğruna topluca can verdikleri bir sırrın, binlerce yıl sonra, bir şair tarafından aşkın derin katmanlarına saklanarak korunacağını bilselerdi... Siruş başlıklı murassa hançerin kabzasına parmak izlerini bırakanlar, daha avuçlarının sıcaklığı gitmeden hançer kınında kan biriktiğini bilselerdi... Bağdat, İstanbul, Roma, Paris ve diğerleri; kıyılarına vuran yeni aşkın, bütün eski tarihlerini dolduracak yoğunlukta olduğunu bilselerdi... Bilgeler, katiller, asiller ve sevgililer; ellerinde tuttukları kitabın alev almaya hazır bir aşk külçesine dönüşmek üzere olduğunu bilselerdi... Şair, ipeksi dizeleri arasına hayaller gibi sakladığı şifrelerin hoyrat ellerde ihtirasla parçalandığını, sonsuzluk şarabına kadeh yaptığı gelincik yapraklarının kinle dağıtıldığını bilseydi... Ve şimdi kim bilebilir neler olacağını, Babil uyandığı zaman?!..
132 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.