Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

f.

f.
@isvekor
İçim ve hiçliğim arasında.
2 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Yıkılma Sakın Sana durlanmış kelimeler getireceğim pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir seni çünkü dik tutacak bilirim kabzenin, çekicin ve divitin tutulduğu yerden parlayan şiir. Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı sökmedi ama hoyrat kuralları
Reklam
Sebeb-i Telif Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız Yaprakla yağmurun aşkı meselâ Kim olsa serpilen coşturuyor bizi İmreniyoruz başkalarının mahvına. Yağmur mahvoluyor çarparak Kendini parçalıyor maşukunun açılan kıvrımında Yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur Silkiniyor vuran her damlayla. Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
Olvido Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çünkü Çarşılardan Geçtim Neden öldüğümü anlamayacaklar Çünkü, güneşler doğar çarşılar üzerine Getirip Develerini yıkmışlar Gümüş çadırlarını kurmuşlar
Kalbime Döneceğim Ama Hangi Yolla? Burada kalamazsın ve başa dönemezsin gitmek zorundasın kovalanan bir Yahudi gibi ama Yahudiler gibi kendinle kalamıyorsun her şey çok yetersiz senin için her şey sana çok fazla
Reklam
Partizan Gırtlağımda bir harf büyüyor buna dayanacağım dişlerim kamaşıyor yıldızlardan buna da. Kabaran bir çarpıntı oluyor şehir. Artık yırtarak açtığımız zarflarda
Kanla Kirlenmiş Evrak Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında. Aşklarım, inançlarım işgal altındadır Tabutumun üstünde zar atıyorlar Cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır Toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar Denize yaklaşınca kumlar ve çakıltaşları Geçmiş günlerimi aşağılamaktadır. Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
Biraz Değiştim Biraz değiştim, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar.. Değiştim, Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni Ben benimle savaşıyorum,
Lâmekân Yalpalıyorum Allah’ım Sis bulutları inmiş gibi zihnime Eğrisini doğrusunu hesaplayamadığım ne varsa Gelip zincire vuruyor düşlerimi Düşene tekme tokat dalan bu dünyada Bir bebeğin ilk adımları kadar tedirgin kalbim..
Giz Seni böyle seversem asarlar beni Bir deniz fenerinin söndüğünü görürsün Evlerine kapanır gemiler Sis basar bütün limanları Seni böyle sevdiğimi bilemezler Bilseler de bilemezler Ay batar Gün doğar Yer oynar yerinden Duyamazlar.. Seni böyle sevdiğimi bilseler Asarlar beni Yokluğunu anlatırlar önce bir güzel Dudaklarım çatlayınca susuzluğuna Sabah beş buçukta ipe çekerler Seni böyle sevdiğimi bilemezler Bilseler de bilemezler Ay batar Gün doğar Yer oynar yerinden Duyamazlar..
Reklam
Yalnız Hüznü Vardır Kalbi Olanın Sorun şu ki Tanrım, gömleğim önden yırtıldı. Gömleğim önden yırtıldı ve artık hiç kimseye masumiyetimi ispat edemiyorum. Bu bir kaza sadece ve sonucu değiştirmiyor. Kuyuda saklanıyorum uzun yıllardır. Gelip geçen kervanlardan saklıyorum kendimi. Esir olmak korkusu, pazarlarda satılmak korkusu yapışıyor boğazıma.
Gülten'e Giderken Yolda Sesimin taklide meyyal aşırılığını alıp Gülten’e gidiyorum bugün buruşuk bu bana ait olmayan yüzü buruşuk bu sesi, buruşuk bu her şeyden yaptığım eskimi de alıp Gülten’e gidiyorum bugün sorarsanız, alenen, vazgeçişin biterek unutuşa bir yerinden başlamanın miladı ya da peygamberin Cuma vaazının birinde: “Farisilere nasıl davranacağız?” diye cevaba ilerleyen bir sualin suali aklım darmadağın, hislerim ve başımı alıp Gülten’e gidiyorum bugün ben Mustafa’yım, yeni ismim bu demeye gidiyorum Gülten’e bugün Gülten beni tanımaz, ben Gülten’i unutmam, şimdi Mustafa olsam dahi unutmam onun kırmızı boyalardan yapma değişmeyen tablosu; yaldızlı çerçeveler içinde, buz mavisi saten duvarların üstünde ve o duvarların çerçevelediği kapısız tecrit odalardan birinde, küçük penceresi, ruhumun dünyaya sarkan balkonlarına bakan, ölüm beni bulana değin ben de sancıyacak, izbe bir hücrede asılıdır, ne yapsam Gülten’i içimden çıkaramam! Gülten’e giderken yolda bir Amerikan işgaliyle karşılaşabilirim mesela bu umurumda değil! üzerine anahtarlar dökülen yol şu an adımladığım Hızır’a öykünmenin bir yolunu bularak Musa’yı susturabilirim. çünkü vazgeçmeye gidiyorum Gülten’den bugün aldım o en sonuncu kararı da yanıma Gülten’den vazgeçmeye gidiyorum bugün.
Sinem Yüzünün üzülmeye çalışmış yerlerinden bahsediliyor güya gövdenin ve sesinin başına su gelmiş, inanmazdım herkesle hançersin de kendinle adın çıkmış sanki, kalbini özenle kırmışsın bütün eşyanın, ummazdım incirin öte hatrı suyun kuşkusuz fikriyle üzgünüm dilemiştim ki en çok kar yağmasın bu kış bu kış kalp suyumla ıslanmasın
Yaşamak Umrumdadır Sabah şairin üstüne saldırıyor yaşamaktan bir güneşle kaplanıyor onun kalbi onun kalbi topraktan sıyrılıyor aşk dahi sıyrılıyor topraktan gözlerini tanıyorsunuz: çaylak sürüleri beyni: aç kuşlardan bir ambar. Bir kıyısına ilişmiyor dünyanın Allah'ın ve devletin dibinde insanlar onu barutla karıştırıyor ve zerdali
Yorgun Ölüler beni serinliğe yakıştıramaz çünkü hiç kimse çıkmak istemez bu mevsimden dışarı çünkü bitkinliklerini günden saklar ekinler ekinler çocukların en rahat uykuları gece ayakları kokan bir adam gibi gelir eşiklere oturmuş aya doğru çocuklar o serin bereket gölgeleri çocuklar yani çocuk o güzel tüccar yorgunluklar alıp kargılar dağıtan geceye karanlıktan önce gelen çocuklar bu şaşkınlığı çünkü gece uyuyamaz sanki ne kalmıştır çocuklara isa’dan ölüler beni ölüme yakıştıramaz gibi hala saçlarımda tozlu bir akşam.
54 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.