Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Saye

Saye
@isvekor
İçim ve hiçliğim arasında.
2 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Çözülmüş Sırrın Üzüntüsü Yaşamaktan öte özür bulamayınca aşka sonuçları bir bir gözden geçiriyorum pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can madenlerin buharından elde edilen büyü bazı yasak kitapların verdiği dinç duygular nelerse ki yaşamak sözünü âsi kılan nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala. Denedim. Soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan ipte boynum, ağzım şehvet yalaklarında çapraştım, and içip ayna kırdım doğadan bir vahiy bekledimse boşuna baktım akşam herkesin kabul ettiği bir akşamdı hiçbir meşru yanı kalmamıştı hayatımın. Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor böylesine hazırlıklı değilim daha. Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum: Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.
Reklam
Kış Ses kışı. Ateş yırtıldı. Çarpıldık. Ürktü insanı aşkıyla terleten kitap Bir bağ vardı gitti Bağdat'tan öte Çöktü bir akşam güne Şam'dan önce Kurumuş üzüme de razıydık çürüttün Yaralanmış ayı kullanarak kızıl dağ Soluğunu yollayarak zaman zaman üstümüze Daralttın gençliğe ve bahara susamış gönlümüzü.. Baharı seller götürdü boğuldu yaz Kırıldı kristal vakitler güz kadehi Ne çok mezar taşları taşıyarak sırtında Çıkıp gelmesini bildin ölüm tüccarı... Ben ki ölümsüzlüğe ermiştim deşe deşe Ülküleri düşünceleri düşleri insan çiçeğini Aşmıştım kaç kere Hızır'la Ab-ı Hayatın kemerini Geçip çılgın gerçeğe devirerek büyü mendireğini.
Uçurumun kenarındayım Hızır Uçurumun kenarındayım Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda Muhteşem belaya nazır Topuklarım boşluğun avcunda Derin yar adımı çağırır Dikildim parmaklarımın ucunda

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocuksun Sen Dünyanın dışına atıImış bir adımdın sen Ömrümüzse karşıIıksız soruIardı, hepsi bu Şu samanyoIu hani, avuçIarından döküIen Kum taneIeri var ya onIardan birindeyim Yeni bir yoIcuIuğa çıkıyorum, kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuIuyor daha iIk dönemeçte Çocuksun sen, sesindeki tipiye tutuIduğum Dönüşen ve suya dönüşen soruIar
Sen Varken Sen varken zaman ne de hızlı Geceler sen varken aydınlık Sen varken her şey tastamam Yüzüm gülüyor birden Şarkı söylemek istiyorum Yollar sen varken kısa Sen varken toprak daha bir sıcak Gözlerim sen varken uğramaz yasa Yüreğim kanatlanır birden Şarkı söylemek istiyorum Güneş sen varken iniyor bahçeye Yıldızlar sen varken parlıyor Sen varken hayat yerli yerinde Dilim çözülüyor birden Şarkı söylemek istiyorum..
Reklam
Konuşma Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci, Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten; Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci? Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten. İyi nişan alırdı kendini asan zenci, Bira içmez ağlardı, babası değirmenci, Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci... Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Ortadoğu'da Sıradan Bir Cinayet Seni kurşuna dizerler Bir çocuk cesedini sektirirler ayaklarında Hayat zamansız bir ölümdür Ortadoğu'da. Göçten kalan açık bir yara ve soyguncular halay çekerken ganimetin başında Doğmak pişman olmanın yarısıdır Ortadoğu'da. Her şeyi anladım sanmanın dudaktan esirgediği o çelimsiz gülüş Anne ne
Yankılandım da Duruldum vuruldun seni bir karanlığa gömdüler adını sordular söylemedim Münevver üstümü aradılar yok altımı aradılar yok boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar cesedini gösterdiler sana çok benziyordu anlamak istediler hep uzaktan baktılar
Gülten'in Kapısında olsun diyorum, yine de değiştirilebilir bütün kirlilikler geçmiş günlerin kıskacından çekilip alınabilir belki terlerin, kanların, hazzın kanırtan dişlilerinden kurtarılabilir belki bütün günahlar bir kapı durmaksızın açık pişmanlıklara her şeyi yeniden başlatmanın kapısı her şeyi, yeni hataların günahlara
Anna Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan Rabbin adıyla başlayan adamlarız Anna. Büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan. Sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok
Reklam
Mazot Ağlamadan dillerim dolaşmadan yumruğum çözülmeden gecenin karşısında şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı üzerime yüreğimden başka muska takmadan konuşmak istiyorum.
Gitmek Biraz Ölmektir Biliyorum gideceksin. Bir eylül ayında ve günün herhangi bir vakti gideceksin. Ne eski bir şarkı engelleyebilecek gitmeni ne de yalnızca gözlerimde sakladığım aşkım. Usul usul ve ağır başlı adımlarla gideceksin. Her adımda gitmenin acısı yankılanacak sokakta. Bir törendeymişçesine göze batan bir yürüyüşle gideceksin ve ben
Aynı Adam Tozludur saçlarım, saçlarımdan devrilmiş sarayların dumanları savrulur yüzüm yanıktır yüreğime bir karanfil sokuludur ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı benim göğsüme göğsüme vurup durur.
Yıkılma Sakın Sana durlanmış kelimeler getireceğim pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir seni çünkü dik tutacak bilirim kabzenin, çekicin ve divitin tutulduğu yerden parlayan şiir. Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı sökmedi ama hoyrat kuralları
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.