Ticâret Âdâbı
"En temiz kazanç, şu vasıflara sahip olan ticaret erbabının kazancıdır. Konuştuklarında yalan söylemezler, kendilerine itimat edildiğinde ihanet etmezler, söz verdiklerinde sözlerinden dönmezler, bir şey satın alırken o malı yermezler, bir şey satarken onu aşırı bir şekilde övmezler, borçları olduğunda geciktirmezler ve alacakları olduğunda, zor durumda olan borçluyu sıkıştırmazlar" (Beyhaki, Şuab IV, 221).
Derler ki; aşk, birine seni yok etme kudreti verip, bunu kullanmama hususunda ona itimat etmekmiş
Reklam
Uzak Değil
Kimsesiz kimsesi olmayan Begüm nişanlısından ayrılmadığı için kendi sini sıkıştırıp sevdim ve intikam için yataktan attım.Kafası cam kavanoza geldi.Hastaneyi götürdüğümde bilincinin kapalı olduğu söylendi. İtimat etmiş evine geldi.
Sayfa 84 - YkyKitabı okudu
~Arapça'nın zenginliği ~
Mesela 𝙠𝙖𝙗𝙧 kelimesi, herhangi bir mezar veya defin yerine işaret ederken, 𝙢𝙚𝙧𝙠𝙖𝙙 ("uyuma mekânı") kelimesi, merhum bir sevdiğimizin uzun uykusundaki mezarına tekabül etmektedir. 𝘾𝙚𝙙𝙚𝙨̧ kelimesi ise hiçbir iz veya emare kalmamış bir defin yeri için kullanılır. Aşağıya inen bir mağara 𝙜𝙖𝙧 iken, açık alana çıkana 𝙠𝙚𝙝𝙛 denilir. Uzun
Ah! İnsanoğlu böyledir. Özellikle genç kısmı böyledir. İnsan, başkalarının tecrübelerine itimat etmez.
İktidarın küçük ise, Kadîr-i Mutlak'ın kudretine itimat et. Hanımlar Rehberi
Sayfa 70 - RnkKitabı okuyor
Reklam
Teoman Durali hocaya göre iman itimat etmektir. Her seferinde aldatılsam da yine de itimat ederim. İman benim nazarımda Allah'a ve insana itimattır.
Evet, cennet ucuz değil. İki hayatı imha eden küfr-ü mutlaktan kurtarmak, bu zamanda pek çok ehemmiyetlidir. Bir parça meşakkat olsa da şevk ve şükür ve sabırla karşılamalı. Madem bizi çalıştıran Hâlık'ımız Rahim ve Hakîm'dir; başa gelen her şeyi rıza ile sevinç ile rahmetine, hikmetine itimat ile karşılamalıyız.
"Derler ki; aşk, birine seni yok etme kudreti veriyor, bunu kullanmama ona itimat etmiş.''
Çalıkuşu
Çalıkuşu
Bir çağı bir dörtlüğe sığdıran Güzide Ana, sana da aşk olsun. "Gaziler cihanın müddeti doldu Dünya bir acayip zamana kaldı İnsanda itimat itikat n'oldu Hemen bir zan ile güman'a kaldı"
Reklam
Körükörüne itimat en büyük budalalık, itimada ihanet ise ne büyük alçaklık.
Talât Paşa Dahiliye Nazırı, daha sonra, 1917’de Sadrazam oluyor. Ama aslında Ocak 1913’ten sonra, Hans-Lukas Kieser’in de vurguladığı gibi, Osmanlı’da iç ve dış siyasetin tek patronu. Enver Paşa’yı askeriyenin tek patronu gibi düşünürsek ve Birinci Cihan Harbi’nde farklı cephelerde de savaştığını göz önüne alırsak, neredeyse en etkin siyasi karar alıcı Talât. Talât’ın güvendiği, onun tornasından çıkmış, onunla mesai yapmış, çevresindeki diğer İttihatçıların çalışkanlıklarına, güvenilirliklerine, vatanseverliklerine kefil olduğu bürokrat ve teknokratların yeni rejimin kadrolarında çok önemli pozisyonlar bulduğunu görüyoruz. Bu da şunu gösteriyor: Mustafa Kemal Atatürk, Talât Paşa’nın birlikte çalıştığı, verim aldığı, itaat ve sadakatlerinden şüphe duymadığı bürokratlarla çalışmış, onlara itimat etmiş.
Mustafa Reşat Mimaroğlu hem yeni rejime entegre olabilmiş hem Talât’ın tornasından çıkmış, onun itimat ettiği, problem çözücü bir bürokrat olarak gördüğü kişi Mustafa Kemal’in de ilgisine mazhar olmuş ve 1934’te Danıştay Başkanı yapılmıştır. Hep diyoruz ya, “nasıl oluyor, neden değişmiyor?”, neden değişmediğini, çekirdeğin ne kadar sert olduğunu görmek için en alt kadrolara bakmak gerekiyor. Çünkü oraya baktığımızda o “devlet aklı”nın nasıl nesilden nesile aktarıldığını, onlar tarafından nasıl taşıyıcılığının yapıldığını görebiliriz.
Onun gözlerinde ruha derin bir itimat ve emniyet veren bir şey vardı.
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.