Yaşamın Ucuna Yolculuk ettim Tezer'le. Acının verdiği hazzı her satırda tattım. Geçmişte boğuldum bazen. Ve yeniden doğdum, O'nun yaşamın ucuna tutunuşlarında. En büyülü buluşmamız da bu oldu. Çünkü Kafka, Svevo, Pavese de vardı yanımızda. Ölümler, kaybedişler, varoluşlar, çaresizlikler ve bir uçan balon misali uçup giden yaşama el sallayışımız. Tezer'in yüzüne dökülen, ipekten saçlarını okşama isteği duydum sadece. Dizlerimize yatırıp çocukluğumuzu, uyuttuk, ılık bir mevsimin serin rüzgarına karşı. Üstümüzde uzanan ağaçların gölgesinde büyüttük birbirimizi. Avuntularla, inancın bir çığ gibi üstümüze devrilmesini seyrettik. Uyuduk sonra. Uyuduk. Kulağımızda piyano sesleri. Eskiye kaldı her şey. Anılar birer ezgi kırıntısı şimdi. İyi ki doğdun Tezer, iyi ki... #10eylül1943