Bu evrende yaşamanın en büyük sırrının duygular olduğunu düşünüyorum. Duygular, bir canlının yaşamsal fonksiyonlarını yöneten beyninin hangi konuya da durumlara öncelik verdiğini gösteriyor.
Newton diyor ki madde var l, sınırlar var. Kuantum diyor ki iyice yakından bakınca, atom altı düzleme inince sadece enerji var, her şey akışkan, sınır yok, kurallar da değişebilir.
Hiç hareket etmekten hoşlanmayan, ayakları sürekli ağrı yapan doğru düzgün oyun bile oynamayan bir çocuk düşünün. Annesi kızı için sürekli üzülüyor oyun oynasın, koşsun, zıplasın istiyor. Tramvasının ne olduğunu düşünüyor. Anne kızına hamileyken babasında bir tümör olduğu ortaya çıkıyor ve ameliyat olması gerek. Anne babasını görmek için hastaneye gitmek istiyor ama kaynanası buna izin vermiyor. Sen hamilesin gitme etme derken annenin babası hastanede vefat ediyor. Anne ölmeden önce babasını göremediği için çok üzülüyor sonuç çocuğu hareket etmekten hoşlanmayan, oyun bile oynamaktan kaçınan bir çocuk oluyor. İşin en özeti şu hangi duyguyu yaşamak gerekirse o an yaşanmalı.
Çoklu gıda alerjisi olan 2.5 yaşında bir çocuk düşünün. Çocuk ne yerse yesin alarji yapıyor sadece makarna yemeye mahkum. Anne düşünüyor neden olmuş olabilir benim travmam ne olabilir. Anne hamileyken dayısı gırtlak kanseri oluyor ve gece geç saatlerde uykusundan uyanarak bu haberi alıyor. Anne bunu hamilelik döneminde sık sık düşünüyor sonuç çocuğu çoklu gıda alerjisi. Anne bu travmasının üzerinde çalışma yapıyor. Sonuç çocuk her istediğini yemese de zamanla daha fazla gıdayı tüketmeye başlıyor alerjisi her geçen gün daha iyiye gidiyor. Anne kendinde çalışma yaptı çocuk olumlu olarak etkilendi.
Annesinin yanından ayrılamayan 4 yaşında bir çocuk düşünün. Annesinden beş adım öteye gidemeyen, kreşe gittiğinde yarım saat yalnız kalamayan bir çocuk. Anne oğlunun travmasını bulmayı çalışırken aklına doğum anı geliyor. Doğumun çok zor geçtiğini 21 saat sürdüğünü düşünüp kendini oğlunun doğum anındaki yerine koyup onun yerine düşünüyor. " Annem benim yüzümden acı çekiyor. Çıkmak istiyorum ama çıkamıyorum, korkuyorum, annemden ayrılmak da istemiyorum" gibi cümleler kurup çocuğun o anki duygusuna bürünüyor. Bunu bir iki gün tekrar ettikten sonra çocuk kendisine sunulan ilk anneden ayrı kalma teklifini kabul ediyor ve akrabasında yatıya kalıyor. Anne "vekaleten çalışma" yaptı. Doğru travmayı buldu , üstünde çalıştı ve olumlu sonuç elde edildi.
Gücünü duyduğum zaman bir seviyorum, bir seviyorum ki seni; senin yüzünden ağlamak ne kadar mutlu ediyor beni, bilemezsin. Gel şimdi. Çabucak iyileştir beni.